Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3452 E. 2024/7316 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun ile başka bir kuruma devredilen işçinin, devir öncesi çalıştığı kurumdaki toplu iş sözleşmesinden ve ek protokolünden ne kadar süreyle yararlanabileceği ve buna bağlı olarak ücret alacağının hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 166. maddesi uyarınca devredilen işçinin, devirden önceki toplu iş sözleşmesinden, devralan kurumda yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalanıncaya kadar yararlanabileceği, somut olayda Koop İş Sendikası toplu iş sözleşmesinin imza tarihi olan 29.03.2013 tarihine kadar davacının eski toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olmasına rağmen davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Millî Eğitim Bakanlığının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Deerece Mahkemesi kararının kaldırılması ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalı Millî Eğitim Bakanlığı yönünden davanın kısmne kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Büyükkışla Belediyesinde 2004 yılından itibaren çalıştığını, Belediye-İş Sendikası ile Büyükkışla Belediyesi arasında 30.01.2009 tarihinde 01.01.2009-31.12.2012 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandığını, 29.03.2009 tarihinde yapılan yerel seçimler neticesinde belediye başkanının değiştiğini, 24.04.2009 tarihinde yeni belediye yönetimi ile Belediye İş Sendikası arasında ek protokol imzalandığını ve bu protokol ile müvekkilinin ücretinin düşürüldüğünü, daha sonra 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) kapsamında Büyükkışla Belediyesinin kapatıldığını ve müvekkilinin Çandır İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne geçirildiğini, müvekkilinin hâlâ aynı işyerinde çalıştığını ve ücretlerinin eksik ödenmeye devam ettiğini beyan ederek eksik ödenen ücretlerin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'inde bulunduklarını, talep edilen ücret alacağının 5 yıllık zamanaşımına tâbi olduğunu, davacının ücretlerinin ödendiğini, herhangi bir alacağının kalmadığını, davacının çalıştığı Büyükkışla Belde Belediyesinin kapanması ile İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne geçirildiğini ve hâlen de orada çalışmaya devam ettiğini, müvekkili İdare ile herhangi bir bağı bulunmadığını, ayrıca dava açılmadan evvel davacı tarafından arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını ancak müvekkili İdare yönünden arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığını ve ilgili müzakere görüşmelerine davalı müvekkilinin davet edilmediğini, dolayısıyla davalı müvekkili İdare açısından dava şartı yerine getirilmediğinden müvekkili İdare yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının, daha önce çalışmış olduğu Büyükkışla Belde Belediyesinin kapanması üzerine Kurumlarına geçiş yaptığını, üyesi olduğu Belediye İş Sendikası ile kapanan Belediye arasında 30.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere toplu iş sözleşmesi yapıldığını fakat belediye başkanının değişmesi üzerine aynı taraflar arasında 24.04.2009 tarihinde ek protokol yapıldığını, kapanan Belediye tarafından kendilerine bildirilen davacının ücret bordrosuna göre davacıya eksiksiz bir şeklide ödemelerin yapıldığını, İdarenin kapanan Belediyece İdareye ibraz edilen belgeler çerçevesinde davacıya ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, hiçbir şekilde tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesi hükümlerine riayet edilmediğini iddia ederek hak talebinde bulunulması ve İdarenin sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, ayrıca davacının Kuruma 21.03.2011 tarihinde geçiş yapmış olduğu hâlde dava dilekçesinde 2009 yılından itibaren doğmuş olan alacaklardan Kurumu sorumlu tutmasının hukuki bir dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıların zamanaşımı def'ileri gözetilerek bilirkişi marifetiyle yapılan hesaplama neticesinde davacının 98.378,66 TL bakiye ücret alacağının bulunduğunun tespit edildiği, ücretin toplu iş sözleşmeleri hükümleri dikkate alınmaksızın eksik hesaplanması neticesinde davacının ücretinin sürekli olarak eksik ödeneceği aşikar olduğundan dava ve ıslah tarihi itibarıyla 5 yıllık zamanaşımı esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ve 98.378,66 TL brüt ücret alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... İl Özel İdaresi vekili; davacının kapanan Büyükkışla Belediyesinde çalışmakta iken 6360 sayılı Kanun kapsamında 31.03.2014 tarihinden sonra Çandır İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne naklen atandığını, davacı ile İdare arasında hukuki bağ bulunmadığını, İdare adına husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda ücret alacağının 28.02.2009 tarihinden itibaren hesaplandığını ve zamanaşımı hususunun dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili; davada zamanaşımı noktasında itirazlarının kapsamlı incelenmediğini, dava konusu edilen alacağın iddia edilen toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihi olan 31.12.2012 tarihinden itibaren 5 yıl içinde talep edilmesi gerekirken yaklaşık 10 yıl sonra talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin bu hususları göz önünde bulundurmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin dosyaya sunduğu son tutanağının incelenmesinde tarafların ... ile Millî Eğitim Bakanlığı olduğu ve davalı ... İl Özel İdaresinin ilgili arabuluculuk sürecinde taraf olarak yer almadığı, bu hâliyle davalı ... İl Özel İdaresi aleyhine arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı anlaşılmakla davalı İdare yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulmasının hatalı olduğu; diğer yandan Mart 2012 döneminde nakle tâbi tutulan davacının yevmiyelerinin 30.06.2012 tarihine kadar Büyükkışla Belediyesi ile Belediye İş sendikası arasındaki 01.01.2009-31.12.2012 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi hükümlerine, 01.07.2012 tarihinden sonra ise Millî Eğitim Bakanlığı ile Koop İş Sendikası arasında imzalanan 01.07.2012-30.06.2015, 01.07.2015-30.06.2918 ve 01.07.2018-31.12.2020 yürürlük toplu iş sözleşmesine göre belirlenmesi gerektiği, hükme esas alınan denetime elverişli ve dosya içeriği ile uyumlu bulunan bilirkişi raporu ile davacıya ödenmesi gereken aylık ücret miktarının dava ve ıslah zamanaşımı def'ileri gözetilerek hesaplandığı, buna göre davacının aylık ücretlerinin eksik ödendiği ve yıllara göre eksik ödenen bakiye ücret alacaklarını davacının talep etmekte haklı olduğu, bu bağlamda davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalı ... İl Özel İdaresi aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın kısmen kabulü ile 98.378,66 TL brüt ücret alacağının davalı Millî Eğitim Bakanlığından tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; öncelikle 2024 yılı temyiz sınırının 378.290,00 TL olarak belirlendiğini ve işbu dava değerinin 98.378,66 TL olduğunu, dolayısıyla dava miktarının temyiz sınırı altında olduğundan kararda temyiz yolunun açık olmasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu; bunun yanı sıra müvekkilinin önce İl Özel İdaresi kadrosuna atandığını, daha sonra buradan Millî Eğitim Bakanlığı kadrosuna geçirildiğini, dolayısıyla İl Özel İdaresinin de müvekkiline ödenmeyen eksik ücret alacaklarından diğer davalı Millî Eğitim Bakanlığı gibi sorumlu olduğu iddiası ile davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiğini; Belediye İş Sendikası ile Büyükkışla Belediyesi arasında 01.01.2009-31.12.2012 dönemini kapsayan 30.01.2009 tarihli toplu iş sözleşmesini değiştiren 24.04.2009 tarihli protokolle müvekkili aleyhine yapılan değişikliklerin şarta bağlı olarak tekrar eski hâle getirilmesinin zorunlu olduğunu, toplu iş sözleşmesini değiştiren 24.04.2009 tarihli protokolde aynen "Belediyenin kapanması veya devri halinde bu maddedeki ücretler tekrar eski sözleşme kapsamında değerlendirilecektir." denildiğini, 2011 yılında müvekkilinin çalıştığı Büyükkışla Belediyesi kapanmasına ve müvekkili davalı İdarede işe başlamasına rağmen 24.04.2009 tarihli protokole uyulmadığını ve ücretlerin tekrar eski sözleşme kapsamında değerlendirilmediğini, bu hususun dürüstlük kurallarına ve “Kimse kendi kusurundan yararlanamaz.” ilkesine aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf itirazları ile aynı nedenlerle temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... İl Özel İdaresi yönünden arabuluculuk dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, 6360 sayılı Kanun'la davalı Millî Eğitim Bakanlığına devredilen davacı işçinin devirden önce çalıştığı Belediyedeki toplu iş sözleşmesi ile protokolden yararlanıp yararlanamayacağı, yararlanabileceği süre, devir tarihindeki ve sonraki dönemdeki ücretinin buna göre belirlenmesi ile fark ücret alacağının hespalanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 39 uncu maddesi, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un (6111 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin altıncı fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacının 6111 sayılı Kanun kapsamında davalı İdareye devredildiği uyuşmazlık dışıdır. 6111 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi hükmüne göre davacının ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi mevcut olmaması hâlinde ise 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin esas alınması gerekmektedir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacının devir tarihinde yararlanmakta olduğu bir toplu iş sözleşmesi mevcuttur. Bu toplu iş sözleşmesinin davalı İdarede yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesinin imza tarihine kadar uygulanmaya devam olunması gerekir. Devir tarihinden sonra davalı işyerinde işyerinde uygulanan Koop İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin düzenleme (imza) tarihi 29.03.2013'tür. Bu durumda davacı, devreden işyerinde uygulanan Belediye İş Sendikasının taraf olduğu 01.01.2009-31.12.2012 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden, bu toplu iş sözleşmesinin süresi sona erse dahi, 29.03.2013 tarihine kadar yararlanmalıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus nakilden önce tâbi olunan toplu iş sözleşmesi ile nakilden sonra tâbi olunacak toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarına ilişkindir. Davacının nakilden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden nakil sonrasında yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmü gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz. Esasen Kanun'da "Nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları ... toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, ... belirlenir." denilerek nakledilen işçilerin nakil olunan işyerinde yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar yaşayabilecekleri maddi kayıpların önüne geçilmek istenmiştir.

4. Somut olayda, davacının Koop İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihi olan 29.03.2013 tarihinden itibaren yararlanabileceği kabul edilmelidir. Kanun'da açıkça " ...yenileri düzenleninceye kadar..." hükmüne yer verildiğinden, Koop İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresinin geriye etkili şekilde 01.07.2012 olarak belirlenmesi de sonuca etkili değildir. Böylece nakil olunan işyerinde yeni toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar mevcut sözleşmenin yürürlük süresi veya sendika üyeliği vb. şartlar ile bağlı kalınmaksızın önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edilir.

5. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama; (2), (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtilen esaslara aykırı olmakla birlikte belirlenen ücretin ve hesaplamanın davacı aleyhine olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesince de aynı rapora göre hüküm kurulduğu görülmekle; davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak sebebiyle bu hatalı hesaplama bozma nedeni yapılmamıştır.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı Millî Eğitim Bakanlığı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Millî Eğitim Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.