"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/698 E., 2017/18 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.03.2019 tarihli ve 2018/7196 Esas, 2019/5244 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesince 2019/15865 Başvuru numaralı ve 14.12.2023 tarihli karar ile; davacının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 11.03.2019 tarihli ve 2018/7196 Esas, 2019/5244 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 25.03.2013-31.10.2016 tarihleri arasında desenci olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı veya geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiği iddia ederek; feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine; 4 aylık boşta geçen süre ücret ve diğer hakların davacıya ödenmesine; yasal sürede işe başlatılmaması halinde davacıya 4 aya kadar ücreti tutarında tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, feshin geçerli nedene dayandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin 16.09.2016 tarihinde davacı işçiye bildirildiği, davanın ise 30.11.2016 tarihinde açıldığı, feshin davacı işçiye bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece hükme esas alınan fesih bildirim tarihinin doğru olmadığını, fesih bildiriminin davacıya tebliğ edildiği tarihin mevcut olmadığını, işverence müvekkili işçiye geçmiş tarihli önelli fesih bildirimi de imzalatıldığını, işverenin bir başka işçiye de aynı şekilde geçmiş tarihli fesih bildirimi imzalattığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya feshin 15.11.2016 tarihinde yapılacağı belirtilerek 16.09.2016 tarihli fesih ihbarının yapıldığı ancak işveren tarafından dosyaya eklenen ibranamede davacının işine 31.10.2016 tarihinde son verildiğinin görüldüğü, işverenin kendi belirttiği fesih tarihine uymadığı, 31.10.2016 tarihinde iş sözleşmesini feshettiği, eldeki davanın da bu tarihten itibaren 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde 30.11.2016 tarihinde açıldığı, işverence, işletmesel karar ve herhangi bir delil de sunulmadığı, işverence davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği hususunun ispat edilememesi gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacının çalıştığı birimin alınan işletmesel karar kapsamında kapanması üzerine davacıya eğitim verilerek bir başka birimde çalışması teklif edildiğini, davacının bu teklifi kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Yargıtay Kararı
Dairemizin 11.03.2019 tarihli ve 2018/7196 Esas, 2019/5244 Karar sayılı ilâmı ile; davacıya 16.09.2016 tarihli yazılı fesih ihbarı ile çalıştığı birimdeki eski makinelerin satılacağı ve birimin kapatılacağı bu nedenle iş sözleşmesinin önelli olarak feshedildiğinin bildirildiği, davacının 1 aylık hak düşürücü geçtikten sonra 30.11.2016 tarihinde işe iade davası açtığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
D. Bireysel Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
E. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 14.12.2023 tarihli ve 2019/15865 Başvuru numaralı kararında; davacı işçiye tebliğ edildiği tarihi göstermeyen fesih ihbarnamesinin dikkate alındığı ve bu belgenin düzenlendiği 16.09.2016 tarihinden itibaren bir aylık dava açma süresini başlatıldığı, davacı işçiye tebliğ edildiği tarihi göstermeyen fesih ihbarnamesine süre yönünden sonuç bağlanmasının müdahaleyi orantısız kıldığı, Yargıtayın Kanunun uygulanmasındaki bu yorumunun davacı işçinin dava açmasını engellediği ve ağır külfete yol açtığı, dolayısıyla mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olmadığı, davacı işçinin adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
2. Anayasa Mahkemesince, davacının Anayasa'nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının iş sözleşmesinin geçerli bir nedenle feshedilip feshedilmediği ve bu bağlamda işe iadesine karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18, 19, 21 ve 25 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 25.10.2017 tarihli 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 11 inci maddesi ile değiştirilmeden önceki 20 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Dairemizin 11.03.2019 tarihli ve 2018/7196 Esas, 2019/5244 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.