Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3677 E. 2024/7796 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından ödenen ikale bedeli kapsamında fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretlerinin bulunup bulunmadığı ve ikale ile ödenen miktarın mahsubu gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ikale sözleşmesi ile işçiye ödenen ek menfaatten dava konusu alacakların mahsup edilemeyeceği gözetilerek, davalı işverenin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1927 E., 2024/6 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 46. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/494 E., 2022/364 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının Kuzey Irak'ta bulunan şantiyesinde 26.01.2007-15.06.2020 tarihleri arasında ambar elemanı olarak günlük net 136,00 USD ücretle çalıştığını, haftanın 7 günü 08.00-18.30 saatleri arasında çalıştığını, ikale sözleşmesi imzalanarak işin sona erdirildiğini, fazla çalışmaları, bayram ve hafta tatili çalışmaları karşılığı zamlı ücretlerin ödenmediğini, ödenmeyen yıllık izin alacağı da bulunduğunu ileri sürerek fark ihbar tazminatı, yılık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesine karşılıklı anlaşmayla son verildiğini, ikale protokolü ile davacıya 13.275,85 USD kıdem tazminatı, 6.112,43 USD ihbar tazminatı ve 8 aylık net ücreti karşılığı 24.480,00 USD ödeme yapıldığını, davacının ikale protokolü gereğince müvekkili Şirketi ibra ettiğini, davacının 01.09.2012 tarihine kadar aylık ücretle, bu tarihten sonra günlük ücretle çalıştığını, davacıya çalıştığı gün sayısı kadar ücret ödendiğini, çalışmadığı gün ise ücret ödenmediğini, en son ücretinin günlük net 136,00 USD olduğunu, işyerinin koşulları itibarıyla 42 gün çalışma 14 gün dinlenme verildiğini, 08.00-17.00 saatleri arasında iki saat ara dinlenme ile çalıştığını, zamlı alacakların eksiksiz ödendiğini, davacının yıllık izin formları karşılığı izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet süresinin tespiti yönünden, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve işyeri kayıtları ile davacının Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde ücret ödemesi yapılmaması nedeniyle bu sürelerin çalışma süresinden kabul edilemeyeceği, 26.01.2007-15.06.2020 tarihleri arasındaki toplam 13 yıl 4 ay 19 günden, Türkiye'de bulunduğu sürelerin toplamı 3 yıl 1 ay 19 gün dışlandığında davacının toplam çalışma süresinin 10 yıl 3 ay olduğu, davacının günlük ücretinin net 136,00 USD olduğu, davalı tarafça sunulan Time Sheet kayıtlarına göre davacının karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, davalı tarafından sunulan izin belgelerinin davacının ücretsiz olarak Türkiye'ye gönderildiği dönemlere ilişkin olduğu, fiilî çalışma süresi olan 10 yıl 3 aylık dönem için yıllık ücretli izin kullandırıldığına dair dosyaya delil sunulmadığı, davacı asılın isticvap beyanında 45 gün çalışıp 15 gün izin kullandığını, ancak bu 15 gün boyunca kendisine ücret ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca yıllık ücretli izin kullanmadığını belirtmesi karşısında davacının 10 yılı aşan fiilî çalışma süresi boyunca hak ettiği izin gün sayısı karşılığı yıllık izin alacağının bulunduğu, dosyaya sunulan kayıtlar çerçevesinde davacıya ihbar tazminatının eksiksiz ödendiği görüldüğünden bu talebin reddi gerektiği, ikale teklifinin davalıdan geldiği, işçiye sağlanan 8 aylık ek menfaatin davaya konu alacaklara ilişkin olmadığı değerlendirilerek davalının ikale sözleşmesinde ek menfaat olarak ödenen miktarın hesaplanan alacaklardan mahsubu talebinin reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli tashih kararı ile; kısa kararda hükmedilen talepler net olmasına rağmen gerekçeli karar hüküm fıkrasında taleplerin sehven brüt olarak yazıldığı gerekçesiyle hüküm fıkrasında brüt olarak yazılan kısımların net olarak tashihine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; ikale protokolünde davacının, müvekkili Şirketi her yönden ibra ettiğini, iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona ermesiyle birlikte ikale protokolünde davacıya yapılan ödemenin fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücreti dâhil olmak üzere tüm alacaklarına karşılık yapıldığını, davacının ikale protokolü ile tüm alacaklarını aldığını kabul ettiğini, hiç değilse ikalenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek ek ödeme tutarı 24.480,00 USD’nin hükmedilen ücret alacaklarından mahsubu gerektiğini, davacı hafta tatilinde çalıştığında bir günlük ücreti kendisine ödendiğinden, davacıya hafta tatili çalışmasına karşılık yalnızca yarım yevmiye ödenmesi gerektiğini, davacı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığında karşılığı ödendiğinden bu talebin reddi gerektiğini, 42 gün çalışıp 14 gün dinlenen ve dinlendiği sürelerde ücreti kendisine ödenen davacının yıllık izin ücretine hak kazanamayacağını, hukuka aykırı kararın ortadan kaldırılmasını talep ettiklerini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ücret tespitinin yerinde olduğu, davacı ile davalı arasında imzalanan ikale protokolü kapsamında davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ile ek ödemenin yapıldığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının ikale sözleşmesi ile davacıya ödenen 8 aylık ücret tutarında ek ödemeden talebe konu alacakların mahsup edilmesi talebinin yerinde olmadığı, ikalenin tarafların ortak iradeleri ile sözleşmenin sona erdirilmesi olduğu, iş sözleşmesi sona eren işçinin ek ödemeden faydalanması gerektiği, hükmedilen ücret alacaklarının işçi lehine verilen ek menfaatten mahsubu talebinin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı ile hesap yöntemine ve ikale ile ödenen miktarın dava konusu alacaklardan mahsubu gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.