Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4289 E. 2024/7373 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işverence haksız olarak işten çıkarıldığı iddiasıyla açtığı davada, işverence sunulan ibranamelerin geçerliliği ve davacının haksız fesih tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, ibranamelerin geçerliliğini kabul ederek ve davacının haksız fesih tazminatı talebini reddederek davanın reddine karar vermesinde hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2008 yılından itibaren davalı nezdinde çalıştığını, sebepsiz yere işten çıkarıldığını, net ücretinin 1.350,00 TL olduğunu ve son altı aylık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını ve hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davacının 01.07.2008-23.09.2014 tarihleri arası davalı işyerinde çalıştığını, yurt dışına gitme bahanesi ile işyerini terk ettiğini ve iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.02.2016 tarihli ve 2014/507 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararıyla; davacının iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiği ve davacının ücret alacağına yönelik yapılan değerlendirmede dosya içerisinde yer alan ibranamenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) hükümlerine göre geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.02.2020 tarihli ve 2017/14335 Esas, 2020/3006 Karar sayılı ilâmı ile; davacının çalıştığı işyerinin ekmek fırını olup, bu işyerinin esnaflık kapsamında sayılan işyeri oluşu karşısında davalı işverenin işyerinde kendi bedeni gücü ile çalışıp çalışmadığı, fesih tarihinde kaç kişinin çalıştığı ve buna bağlı olarak esnaf statüsünde olup olmadığı araştırılarak öncelikle görev hususu hâlledildikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. Mahkemenin 12.10.2021 tarihli ve 2020/128 Esas, 2021/614 Karar sayılı kararı ile; davalıya ait işyerinde davacı ve davalının haricinde bir dönem bir kişinin çalıştığı, işyerinde davacı ve davalı ile birlikte en fazla 3 kişi çalışmış olduğundan işyerinin esnaf işletmesi olduğu kanaatine varılarak dava tarihi itibarıyla genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

2. Mahkemece verilen görevsizlik kararı, tarafların temyiz etmemesi üzerine kesinleşmiştir.

C. Kesinleşen Görevsizlik Kararı Üzerine Mahkemece Verilen Karar

Mahkemenin 25.05.2022 tarihli ve 2021/351 Esas, 2022/273 Karar sayılı kararı ile; davalının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiği, davacının ücret alacağı talebine ilişkin yapılan değerlendirmede dosya kapsamında bulunan ibranamenin 6098 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine göre geçersiz olduğu ve ücretin ödendiğine ilişkin ispat külfetinin davalı işverende olup davalı işverence de ücretin ödendiğine ilişkin yazılı belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.03.2023 tarihli ve 2023/692 Esas, 2023/4143 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının haksız fesih tazminatına ilişkin talebi bulunmadığı dikkate alındığında, belirtilen tazminat miktarının kıdem tazminatı ile ilişkilendirilerek hüküm altına alınmasının hatalı olduğu ve davalı işverenin ibranamedeki ödemelerin ücret alacağına yönelik olduğu iddiasının aksinin davacı tarafça ispat edilememiş olduğundan her iki ibraname uyarınca yapılan bu ödemelerin mahsubunun gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği ve ibranamelerdeki ödeme miktarları dikkate alınarak davacının ödenemeyen alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafça mahkemeye sunulan ibranamelerin müvekkili davacının ücret alacağına ilişkin olarak değerlendirilmesinin gerek yasaya gerekse hakkaniyete aykırı bir durum olduğunu, dava dilekçesinde haksız fesih tazminatı ve kıdem tazminatı taleplerinin mevcut olduğunu, davanın tümden reddinin yerinde olmadığını, Mahkemece ayrıca eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının haksız fesih tazminatına hak kazanıp kazanamadığı ile işverence sunulan ibranamelerin dikkate alınıp alınamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6098 sayılı Kanun'un 420 nci ve 438 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında özellikle temyiz sebeplerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.