Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4476 E. 2024/6017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, bozma ilamına rağmen mahkemenin yıllık izin ücreti de dahil olmak üzere bazı alacak kalemlerini yeniden hesaplayarak hüküm altına aldığı iddiasıyla yaptığı temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun davranarak yıllık izin ücretini hesapladığı ve davalı vekilinin temyiz sebeplerinin bozma nedeni oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/57 E., 2023/259 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 23.04.2010-11.06.2013 tarihleri arasında çalıştığını, önce aşçı daha sonra çavuş olarak görev yaptığını, çalışmasının kesintisiz olduğunu, en son net 3.800,00 TL ücret aldığını, ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekili Şirket nezdinde 27.04.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 05.03.2012 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, 27.11.2012 tarihinde tekrar işe girdiğini, 07.06.2013 tarihinde haklı nedenle işten çıkartıldığını, bir yıllık çalışma süresi dolmadığı için davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin hakkı olmadığını, davacının net ücretinin 3.300,00 TL olduğunu, davacının ödenmeyen bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2014/68 Esas, 2016/164 Karar sayılı kararıyla; toplanan kanıtlara göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.10.2020 tarihli ve 2017/16897 Esas, 2020/11064 Karar sayılı ilâmıyla; davaya konu alacakların hangi delil durumuna göre kabul veya reddedildiğinin anlaşılamadığı, kararın gerekçesiz yazıldığı, bilirkişi raporuna atıf yapılmasının kararın gerekçeli olduğunu göstermediği, gerekçesiz karar yazılmasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 11.11.2021 tarihli ve 2020/460 Esas, 2021/254 Karar sayılı kararıyla; gerekçeleri de açıklanmak suretiyle toplanan kanıtlara göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.03.2022 tarihli ve 2022/1818 Esas, 2022/2722 Karar sayılı ilâmıyla; davacı işçinin davalı işyerinde iki dönem hâlinde kesintili çalıştığının kabulü yerine kesintisiz çalıştığının kabul edilmesinin hatalı olduğu, ilk dönem bakımından iş sözleşmesi davacı tarafından haklı bir neden olmaksızın sonlandırıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, kıdem ve ihbar tazminatı talebinin sadece ikinci dönem çalışma bakımından değerlendirilmesi ve uyuşmazlık konusu diğer alacakların aralıklı çalışma olgusu gözetilerek hesaplanması gerektiği, ayrıca davacının haftada 18 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesinin dosya kapsamına daha uygun olacağı gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.09.2022 tarihli ve 2022/58 Esas, 2022/187 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasına, davacının bir yıllık süreyi tamamlayan çalışması bulunmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 10.01.2023 tarihli ve 2022/17396 Esas, 2023/146 Karar sayılı ilâmıyla; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, bozma ilâmında da açıkça belirtildiği üzere, davacının kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki alacak taleplerinin aralıklı çalışma olgusu gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği, yıllık izin alacağının, fesihten bağımsız bir alacak olduğu gözetilmeden talebin reddedilmesinin doğru olmadığı, davacının, davalı Şirket nezdindeki iki dönem çalışma süresinin toplamı üzerinden yıllık izne hak kazandığı, Mahkemece ilk dönem çalışma süresi hesaplamaya dâhil edilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; feshin haklı sebebe dayandığı hususunda davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği ve feshin haksız olduğu, ilk dönem çalışmasını istifa ile sonlandırdığı anlaşıldığından bu dönem yönünden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı açısından 27.11.2012-07.06.2013 tarihleri arasındaki çalışma süresi üzerinden değerlendirme yapıldığı, davacının talebi gibi 3.800,00 TL net ücret ile çalıştığı, tanık beyanları doğrultusunda ispatlana fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağına yönelik taleplerin bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarlarda hüküm altına alındığı, davacıya yıllık izin ücretinin kullandırıldığı veya karşılığı olan ücretin ödendiği ispat edilemediği, dosya içeriğine göre on dört günlük yıllık ücretli izine hak kazandığı kabul edilerek yapılan hesaplama hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Mahkemece bozma kapsamı dışında tutularak onanan alacak kalemleri hakkında yeniden araştırma ve hesaplama yapıldığını, onanan kısımların artık kesin hüküm taşıdığı gözetilmeden yeniden aynı talepler hakkında hüküm kurulduğu, böylece son karar esas alınarak yeniden takip ve tahsilat işlemlerine konu edilme olasılığı yaratıldığını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yıllık izin ücretinin hesaplanması noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.