Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4475 E. 2024/7545 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, belirsiz alacak davası açılmasının hukuki yararı olup olmadığı, dava türünün ıslahla değiştirilip değiştirilemeyeceği ve reddine karar verilen talepler kapsamında davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin türünün doğru belirlenip belirlenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davası açılmasının hukuki yararının olmadığı ve dava türünün ıslahla değiştirilemeyeceği, ancak davanın reddine karar verilen talepler kapsamında davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin maktu değil nispi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4494 E., 2024/46 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 53. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/324 E., 2022/507 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanınkısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek dava türünün belirsiz alacak davası olduğunu belirtmiş ve kıdem ihbar tazminatları, yıllık izin, ücret, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile bu alacakların %5 gecikme zammının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 03.10.2015 tarihinde emekliye ayrıldığını, 06.11.2015 tarihinde yeniden işe başladığını ancak çalışmasının davacı tarafından haklı neden olmadan sona erdirildiğini, davaya konu tazminat ve alacaklara hak kazanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesinde hukuki yararı bulunmadığından reddine, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden kök raporun hükme esas alındığı, %5 fazlalılığa ilişkin yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacağı taleplerinin belirsiz alacak davası olarak talep edilmesinde hukuki yararı bulunmadığından ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesince hesabın unsurlarından olan sosyal hakların (ayni yemek yardımı gibi) miktarının işveren tarafından sunulacak belgelere göre belirlenmesi hâlinde kıdem ve ihbar tazminatları yönünden belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunduğunun kabul edildiğini, davacıya 2018 yılında hiç ücret ödemesi yapılmadığını, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında parça parça yapılması nedeniyle son ücretini bilmediğini, bilirkişi raporundaki hesaplamaya esas alınan ücretin de belirtilen hususu doğruladığını, ıslah dilekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacaklarının kısmi dava olarak talep edildiğini belirttiklerini ancak bu hususun İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, davanın usulden reddi hâlinde nispi değil maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin bu yönden hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacakları yönünden belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı yönündeki Mahkeme kabulünde ve dava türünün değiştirilmesinin kabul edilmemesinde bir aykırılık bulunmadığı, davacının talep arttırımına konu olan miktarlar ile reddedilen talep miktarı dikkate alındığında davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinde bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ve ücret alacaklarının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, dava türünün ıslahla değiştirilip değiştirilemeyeceği ve vekâlet ücreti hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 7 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 13 üncü maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları (maktu vekâlet ücreti) geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine (nispi vekâlet ücreti) hükmolunur.

3. Somut uyuşmazlıkta kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları hukuki yarar yokluğundan reddedildiğine göre davalı lehine maktu vekâlet ücretini geçmemek üzere nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince yukarıda yer verilen hüküm dikkate alınmadan davalı lehine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "10- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir olunan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.