Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4674 E. 2024/7422 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden ne zamandan itibaren yararlanacağı, ücret farkı, giyim ve yol yardımı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı ödeme talebinde bulunduğu tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, bu nedenle toplu iş sözleşmesinde belirtilen %12'lik zammı değil, %5'lik zammı alabileceği gözetilerek ilk derece mahkemesinin ücret farkı alacağına hükmetmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı Üniversite nezdinde sürekli işçi olarak istihdam edilmeye başlandığını, davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Öz Sağlık-İş Sendikası) ile davalı Üniversite arasında 19.08.2021 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikadan istifa etmekle beraber istifa ettiği tarihe kadar Sendika üyesi olarak, istifa ettiği tarihten sonra da dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini, ancak bir kısım alacakların eksik ödendiğini, zira davacının 2021 yılı Ağustos ayı bordrosu incelendiğinde günlük çıplak brüt ücretinin 143,50 TL olduğunu, davacıya işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesine göre 01.01.2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken %12'lik zam uygulanmadan 01.07.2021 tarihinde %5 zam uygulanarak ücretinin tespit edildiğini, benzer nitelikte olan işçilere ise %12'lik artışın uygulandığını, dolayısıyla ücret miktarının hatalı belirlendiğini, diğer yandan kadroya geçmeden evvel 01.04.2018 tarihine kadar giyim yardımı ödemesi yapılırken ve bu ödeme işyeri uygulaması hâline gelmiş iken 2018, 2019, 2020 yıllarına ilişkin hiç ödeme yapılmadığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde yol yardımı alacağı için mevcut uygulamaya devam edileceği belirtilmiş olmasına rağmen davalı Üniversitenin belediye tarafından belirlenen rayiçlerin altında eksik ödeme yaptığını, bu sebeple 15.08.2019-31.08.2021 tarihleri arasında eksik ödenen yol yardımı alacağının tahsili gerektiğini ileri sürerek ücret farkı, yol yardımı ve giyim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçtiğini ve hâlen işyerinde çalışmaya devam ettiğini, 31.10.2020 tarihine kadar davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden 01.11.2020 tarihi itibarıyla yararlanması gerektiği iddia edilmekte ise de; söz konusu toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde davacının ilgili sendikaya üye olmaması sebebiyle 19.08.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesi ve geçici 3 üncü maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi hükümleri dikkate alındığında imza tarihi itibarıyla sendika üyesi olmayan davacı işçinin dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu 14.07.2021 tarihinden itibaren Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığını, bu sebeple yalnızca 2021 yılı Temmuz ayı için ilgili toplu iş sözleşmesinde öngörülen %5 zam yansıtılmak suretiyle ücretinin belirlendiğini, davacının dava dilekçesinde emsal olarak belirttiği işçilerin toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce taraf sendikaya üye olduklarının anlaşıldığını, davacının kadroya geçmekle birlikte alt işverenler ile yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hükümlerden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacı ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımına ilişkin herhangi bir düzenlemenin yer almadığını, davacının 14.07.2021 tarihi itibarıyla yararlandığı işyerindeki toplu iş sözleşmesinin 35 nci maddesi uyarınca da davacıya nakdi giyim yardımı ödemesi yapıldığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya devam edeceğinin kararlaştırıldığını, davacıya kadroya geçerken ödenen günlük 5,87 TL yol yardımının dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlandığı tarihe kadar ödenmeye devam edildiğini, dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinde bulunduğu tarihten itibaren de arttırımlı olarak yol yardımının davacıya ödendiğini, eksik ödemenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 14.07.2021 tarihli dilekçesi ile dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren yararlanma talebinde bulunduğu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin 31.10.2020 tarihinde sona erdiği, davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, buna göre 2021 yılı Ocak ayı ve 2021 yılı Temmuz ayı ücret zammı yansıtılarak bulunan ücret miktarına 14.07.2021 tarihinden itibaren hak kazanacağı, davacının talebi ile bağlı kalınarak yalnızca 2021 yılı Ağustos ayı için ücret fark alacağının hüküm altına alındığı; diğer yandan davacının kadroya geçerken imzalamış olduğu sulh sözleşmesi de dikkate alındığında, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi ile Öz Sağlık-İş Sendikası ve davalı Üniversite arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımı alacağının düzenlenmediği; yol yardımı alacağına da 14.07.2021 tarihinden itibaren hak kazanacağı ve davalı tarafça bu tarihten sonra yol yardımı alacağının ödendiği gerekçesiyle giyim ve yol yardımı alacaklarının reddine, ücret farkı alacağının kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin kararının gerekçesinde 14.07.2021 tarihinden itibaren davacının işyerindeki toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya hak kazandığı belirtilmiş ise de, 01.11.2020 tarihinden itibaren yararlanacağının kabulü gerektiğini, benzer nitelikteki işçilerin 2020 yılı Kasım ayından itibaren toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılarak geçmişe dönük ödemeleri aldıklarını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde taşıt yardımına ilişkin mevcut uygulamaya aynen devam edileceği hususunun kararlaştırıldığını, 2018 yılı öncesindeki ihale sözleşmelerindeki uygulamanın belediye rayiçleri olduğunun Mahkemenin de kabulünde olduğunu, yol yardımının her yıla ilişkin belediye rayiçleri esas alınarak belirlenmesi gererirken 01.04.2018 tarihinden 31.08.2021 tarihine kadar hiç bir artış yapılmadan gidiş geliş toplam günlük 5,88 TL ödeme yapılmasının hatalı olduğunu; giyecek yardımı taleplerinin ise toplu iş sözleşmesi hükümlerine değil işyeri uygulamasına dayalı olduğunu, 2018 yılı öncesinde giyecek yardımı ayni olarak verilmekte iken 2018, 2019, 2020 yıllarında hiç yardım yapılmadığını, davacı dâhil işçilerin üniformalarını kendi paraları ile satın aldıklarını, alt işverenler nezdinde çalışılan dönem bakımından teknik şartnameler ve tanık beyanları ile giysi yardımı (üniforma) alındığı ispatlanabilecekken eksik inceleme ile alacağın reddinin hatalı olduğunu, 2018 yılında sonra üniforma verilmemesinin işçilere ek yükümlülük getirdiğini, her yıl kendi ceplerinden ödeme yaparak üniforma almak zorunda bırakıldıklarını, işçinin aldığı ücrette dolaylı yoldan azalma yapıldığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; sendika üyesi olmayan işçilerin dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanması talep tarihinden geçerli olacağını, davacının 14.07.2021 tarihli dilekçesiyle toplu iş sözleşmesinde yararlanmak amacıyla müvekkili Üniversiteye başvurduğunu, davacının başvurusu üzerine brüt çıplak yevmiyesine başvuru tarihinden geçerli olmak üzere %5 oranında zam uygulanmaya başlandığını, davacının imza tarihinde sendika üyesi olmadığını, toplu sözleşmenin imza tarihinde sendikaya üye olmaması nedeniyle toplu sözleşmesinin yürürlüğünün başlangıcından itibaren yararlanmasının mümkün olmadığını, Mahkeme kararının çelişkili olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından sonraki dönemde gerçekleşen sendika üyeliğinin söz konusu olduğu süre itibarıyla ücret farkına hak kazandığı, davacının dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihten önceki dönem için toplu iş sözleşmesinde düzenlenen giyim ve yol yardımından yararlanmasının mümkün olmadığı, 01.11.2020 tarihine kadar yürürlükte olan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde de bu talepler için düzenleme bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde giyim ve yol yardımı alacaklarının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ücret farkı, giyim yardımı ve yol yardımı alacaklarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 696 KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 4857 sayılı İş Kanun'un 34 üncü maddesi.

4. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta davacı işçi, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçmiş olup hâlen işyerinde çalışmaya devam etmektedir. Buna göre davacının ücretinin belirlenmesinde 01.11.2020 tarihine kadar yürürlükte olan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması yerinde olmuştur. Ancak 19.08.2021 tarihi itibarıyla davalı Üniversite ile Öz Sağlık-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinin (b) bendinde "Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir." düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ile de aynı doğrultudadır.

3. Davacının 31.01.2021 ile 16.08.2021 tarihleri arasında Öz Sağlık-İş Sendikası üyesi olduğu, 16.07.2021 tarihinde Dev Sağlık İş Sendikasına üyelik başvurusunda bulunduğu, 17.08.2021 tarihinden itibaren de Dev Sağlık İş Sendikasına üye olduğu dosya kapsamındaki üye kayıt fişleri ile sabittir. Davacının 14.07.2021 tarihinden itibaren dayanışma aidatı ödemek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebi bulunmaktadır. Gerek toplu iş sözleşmesinin ilgili düzenlemesi gerekse 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi uyarınca, davacının imza ( 19.08.2021) tarihinde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan Öz Sağlık-İş Sendikasına üye olmadığı hususu dikkate alındığında, dayanışma aidatı ödemek suretiyle talepte bulunduğu 14.07.2021 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı açıktır.

4. 19.08.2021 imza tarihli, 01.01.2019-31.12.2021 yürürlük süreli Öz Sağlık-İş Sendikası ile davalı Üniversite arasındaki toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin "Üçüncü Yıl Birinci Altı Ay Ücret Zammı (01.01.2021-30.06.2021)" başlıklı (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde "01.01.2021 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilerden aylık brüt çıplak ücretleri 4.100,00 TL'nin altında olanlar 4.100,00 TL'ye yükseltikten sonra tüm işçilere 01.01.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %12 (yüzde on iki) oranında zam yapılacaktır." hükmü yer almaktadır. Düzenlemenin devamında yer alan "Üçüncü Yıl İkinci Altı Ay Ücret Zammı (01.07.2021-31.12.2021)" başlıklı (f) bendinde ise "01.07.2021 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilere 30.06.2021 tarihinde almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine, 01.07.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %5 (yüzde beş) oranında zam yapılacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır.

5. İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde davacının 14.07.2021 tarihinden itibaren ilgili toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı isabetli şekilde ifade edilmiş olmasına rağmen, bu gerekçe ile çelişkili olacak şekilde davacının 01.01.2021 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammından yararlanacağı kabulü ile ücretinin 4.100,00 TL'ye çıkartılarak üzerine 2021 yılının ilk altı aylık dönemi için %12'lik zam, 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi için de %5 zam uygulanmak suretiyle fark ücret alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının 14.07.2021 tarihinden itibaren işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı sabit olduğundan, ilgili toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde kararlaştırılan %12'lik ücret zammından yararlanması da mümkün olmayacaktır. Buna göre, taraflar arasında davacıya 2021 yılının ikinci altı aylık dönemi için öngörülen %5'lik zammın ödendiği hususunda da ihtilaf bulunmadığı dikkate alındığında, ücret farkı alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.