Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4712 E. 2024/8267 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında davacının işe başlatılma talebinde samimi olup olmadığı, davalının işe davetinde ciddi olup olmadığı ve davacının işe iade sonrası talepleri olan kıdem, ihbar tazminatları, yıllık izin ve prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3622 E., 2023/3510 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 23. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/430 E., 2021/988 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.05.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 25.05.2010-26.05.2017 tarihleri arasında net 18.720,00 TL ücret karşılığı yazılım mimarı kıdemli direktörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, açılan dava sonucunda İlk Derece Mahkemesince işe iadesine karar verildiğini davalı tarafın kararı istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının işe başlamak için işverene başvurduğunu, davalının cevabi ihtarname ile davacıyı işe davet ettiğini, davacının başlamak için işe gittiğinde çalışma koşullarının tam olarak sağlanmadığını, davetin iyiniyetli ve samimi olmadığını, yeni iş sözleşmesi imzalatılmak istendiğini, Şirket organizasyon şemasında bulunmayan, çalıştığı ve eğitim almış olduğu alana uygun bulunmayan görevin sözlü olarak teklif edildiğini, Şirketin çalışma alanı itibarıyla yazılım mimarisi alanında tecrübeli personele ihtiyacı olmayacağının düşünülemeyeceğini belirterek fark kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar alacağı, işe başlatmama tazminatı, yıllık ücretli izin ve prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, işe iade kararının kesinleşip işe başlatma başvurusundan sonra işe davetinde davacıya kapatılan yazılım mimarı kıdemli direktörü (CTO) pozisyonuna ve eğitim, kıdem ve yetkinliğine en yakın, Şirketteki en yüksek pozisyonlardan direkt Yönetim Kuruluna bağlı Yönetim Kurulu başkan danışmanı görevinin, ücrette ilgili artışlar yapılarak aynı yan haklarla teklif edildiğini, 10.02.2020 tarihinde işyerine gelen davacıya görev tanımı ve ücret bilgilerine dair evrak verildiğini, görevin detaylarının Yönetim Kurulu başkanı tarafından aktarıldığını, davacının görevi kabul etmediğini, evrakı şerh düşerek imzaladığını ve işyerini terk ettiğini, yaşanan olaylara dair tutanak tutulduğunu, işe iade başvurusunun samimi olmadığını, işe başlama niyeti olmadığını, işe iade davasının sonuçlarından faydalanmak istediğini, samimi olmadığından işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar alacağını talep edemeyeceğini, davacının CTO pozisyonunun işletmesel nedenle kapatıldığını, aynı pozisyonda başka çalışan olmadığını, teklif olunan pozisyonun iş şartlarında esaslı değişiklik olmadığını, esaslı değişiklik olduğu bir an için düşünülse dahi geçerli nedenle fesih olduğundan işe başlatmama tazminatının ödenmemesi gerektiğini, tüm hak edişleri ödendiğinden herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan işe iade davasında Mahkemece işe iade talebinin kabulune ilişkin karar hakkında istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince reddedildiği, davacının yasal süresi içerisinde işe başlamak için davalı işyerine başvuruda bulunduğu, davalı tarafça davacının işe davet edildiği, davacı tarafça ise işe davetin samimi olmadığı ve yeni görevin esaslı değişiklik teşkil ettiği belirtilerek işe başlamadığı, davalı tarafça davacıya teklif edilen yeni pozisyonda davacının görev tanımının açıkça belirtilmediği, davacının çalıştığı önceki pozisyonun kapandığı hususunun da objektif olarak ortaya konulamadığı, davacının önceki pozisyonunda sağlanan hakların ve çalışma ortamındaki imkânların kendisine yine sağlanacağı hususunun da dosya kapsamında ispat edilemediği, tüm bunlara göre davalı tarafın işe davetinde samimi olmadığı, davacının kıdem, ihbar ve işe iade davası sonucu belirlenen işe başlatmama tazminatları ile davacının çalışmış gibi sayılacağı boşta geçen sürede hak etmiş olduğu ücret ve diğer haklar alacağına kazandığı, davacının kıdemine göre 49 gün kullanılmayan yıllık ücretli izninin olduğu, prim alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının işe başvurusunun samimi olmadığını, davacının son çalıştığı CTO yazılım mimarı kıdemli direktörü pozisyonunun kapatılmış olması sebebiyle bu pozisyona en yakın olmakla birlikte davacının eğitim, kıdem ve yetkinliğine uygun ve Şirketteki en yüksek pozisyonlardan biri olan "Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı" görevinde, aynı yetkinlik ve sorumluluklarla, son ücretinde ilgili artışlar yapılarak, aynı yan haklarla çalışmaya başlaması hususunun bildirildiğini, davacının işe hangi gün, nerede, hangi pozisyonda ve hangi şartlarda çalışmaya başlayacağının bildirildiğini, davacıya görev tanımı ve ücret bilgilerinin ayrıntılarıyla yer aldığı evrakın verildiğini, davacının H2H Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketinin sahibi olduğunu, bu hususta hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadığını, bu durumun davacının işe başvurusunun samimi olmadığının somut göstergesi olduğunu bu Şirketin müvekkili Şirket gibi siber güvenlik ürünleri yazılımları üretip pazarladığını, bu Şirketle müvekkili Şirketin aynı faaliyetleri yürüttüğünü ve ciddi çıkar çatışmalarının bulunduğunu, davacının prim ya da yıllık ücretli izin alacağı olmadığı gibi işe başvurusunda samimi olmadığından kıdem ve ihbar tazminatına da hak kazanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanıkların davalı Şirketteki görevleri dikkate alındığında davacıya önerilen görevin niteliği konusundaki açıklamalarından bu görevin tam olarak niteliği konusunda belirsizlik olduğu, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında açıklandığı gibi davacının görev tanımının tam olarak bildirilmediği, dolayısıyla davalının işe davette samimi olmadığına ilişkin kabulün yerinde olduğu, işyerinde prim uygulaması olduğunun tespit edildiği, davacının kullandırıldığı ispatlanamayan yıllık ücretli izin alacağı olduğu, İlk Derece Mahkemesince denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar alacağı ile prim ve yıllık ücretli izin alacaklarına hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; işe iade kararı sonrası davacının işe başlatılma talebinde samimi, davalının ise işe davet çağrısında ciddi olup olmadığı ile davacının işe iade sonrası isteklere, kıdem ve ihbar tazminatlarına, yıllık ücretli izin ve prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12 nci maddesiyle yapılan değişiklik öncesi 21 inci maddesi ve yine aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.