Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4836 E. 2024/8374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk, davanın zamanaşımı ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilip yükletilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin mutad işyerinin Rusya olması ve sözleşmede ihtilaf halinde Rus hukukunun uygulanacağının kararlaştırılması gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru bulunmuş, ancak Yargıtay'ın yabancı hukuk uygulamasına ilişkin içtihat değişikliği öncesinde açılan davada Yargıtay’ın önceki içtihatlarına güvenerek dava açan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olması nedeniyle bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2284 E., 2023/2640 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 34. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/534 E., 2023/497 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar vermiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde demirci ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının çalıştığı yer mevzuatının uygulanması gerektiğini, davacının çalışma kaydına rastlanılmadığını, ücret ve alacaklarının araştırılması, sigorta kaydının getirtilmesi, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) nezdindeki sözleşmelerin ve PolNet kayıtlarının getirtilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davacının iş sözleşmesinin 06.02.2014 tarihinde sonlandığı, davanın 06.12.2017 tarihinde açıldığı, fesih tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi ve güncel Yargıtay kararlarına göre davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde sürelerin sözleşmenin feshi ile başlayacağını gösterir bir düzenleme bulunmadığını, Rus iş mevzuatı ve Medeni Kanun kapsamında zamanaşımı uygulamasının incelenmesinde işçiye işten çıkarma emrinin veya çalışma kitabının bir kopyasının tebliğinin zorunlu olduğunu, söz konusu evrakın verilmemesi hâlinde zamanaşımı sürelerinin başlamayacağının düzenlendiğini, dosya kapsamında zamanaşımı süresini başlatacak şekilde işten çıkarma emrinin veya çalışma kitabının verilmediğini ve zamanaşımı sürelerinin başlamadığının açık olduğunu, işverenin işçinin tâbi olduğu hukukun hangisi olduğuna dair işçiyi bilgilendirdiğini, aydınlattığını ve işçinin kanundan doğan haklarının işçi ile müzakere edildiğini ispatla yükümlü olduğunu, davalının sorumluluğunu yerine getirdiğini ve işçiyi bu konuda aydınlattığını gösterir bir delilin dosya içerisinde bulunmadığını, Rus iş mevzuatındaki sürenin yenilenmesi için geçerli nedenlerin oluştuğunu, somut olayda davalının Türk firması olduğunu, davacıların da Türk vatandaşı olduğunu, ücret ödemelerinin davalı tarafından Türk bankaları aracılığı ile ödendiğini, Yargıtay kararları ile de Türk hukukunun uygulanacağının sabit olduğunu, Yargıtayca tüm işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olabileceği yönündeki içtihat değiştirilip bir kısım alacakların belirsiz alacak davasına konu olabileceği, bir kısmının ise olamayacağının belirtildiğini, yeni içtihadın hemen uygulamaya konulması, Dairenin önceki görüşüne güvenerek dava açanlar bakımından hukuki güvenlik, hukuki belirlilik ve sürpriz karar verme yasağı ihlali oluşturacağından yeni içtihadın makul bir süre sonra uygulamaya konulması gerektiğinin belirtildiğini, yargılaması devam etmekte olan davada çalışılan ülke hukukuna göre yargılama yapılmasının bu yönü ile de mümkün olmadığını, Rus iş mevzuatına göre zamanaşımı sürelerinin dikkate alınmasının hak arama hürriyetini kısıtladığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında mevcut davacı ile imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinin işçinin Rusya'da çalışması amacıyla düzenlendiği, sözleşmede ihtilaf hâlinde açıkça çalışılan ülke hukukunun uygulanacağının belirtildiği, davalı tarafın süresinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def'i ile birlikte çalışılan ülke hukukunun uygulanması gerektiğini ifade ettiği, mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan Rusya olduğu, işbu dosyada esasa uygulanan hukukun Rusya hukuku olduğu ve zamanaşımı yönünden de bu hukukun uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin sona erdiği tarih dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince Rusya Federasyonu İş Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere ek olarak davalı yararına vekâlet ücreti hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"...

(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.

..."

3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:

" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun fesih tarihinde yürürlükte bulunan 392 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması nedeniyle ret kararı verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.

3. Somut uyuşmazlıkta davanın Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de dava tarihinin 06.12.2017 olması ve davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (4) ve (5) numaralı bentleri tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla;

"4. Davalı tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına",

"5. Davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına," bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.