Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4852 E. 2024/8210 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından oluşan alacak davasına karşı yaptığı temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, daha önce Yargıtay tarafından bozma kararı verilen davada yıllık izin ücreti ve kıdem-ihbar tazminatı yönünden bozmaya uygun karar verildiği, davacının isticvaba gelmemesi nedeniyle yıllık izin ücretine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/464 E., 2022/80 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.11.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 16.04.2015 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davacının davalı işyerinde haftanın 7 günü çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığı ücretlerin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının çalışma düzenini kendisinin belirlediğini, davacı ile yapılan iş sözleşmelerinde yılda 270 saate kadar olan fazla çalışmanın aylık ücretine dâhil edildiğini, yıllık izinlerini kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.02.20216 tarihli ve 2015/345 Esas, 2016/174 Karar sayılı kararı ile; iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.11.2020 tarihli ve 2017/17056 Esas, 2020/15984 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra iş sözleşmesinin davalı tarafından işverenin diğer bir işçisine sataşma haklı nedenine dayalı olarak feshedildiği, fesih öncesinde birden fazla işçinin işverene yazılı olarak başvurarak davacıyı sataşma/hakaret içerikli sözleri nedeniyle şikayet ettikleri, şikayetçilerin bir kısmının aynı zamanda tanık olarak dinlendiği, tanıklık beyanlarında da aynı iddiaları dile getirdikleri açıklanan delil durumuna göre davalının fesihte haklı olduğu gözetilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi yerine kabulünün hatalı olduğu, dava dilekçesinde davacı yıllık izinlerinin büyük çoğunluğunu kullanamadığını açıkladığına göre, davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı şeklindeki kabulün hatalı olduğu, Mahkemece davacı asıldan dava dilekçesini açıklaması, izinlerinden ne kadarını kullandığı, ne kadarını kullanamadığı hususunda beyanı alınıp, bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra yıllık izin ücreti talebinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, karşılığı ödenmeyen faza çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hüküm altına alındığı, bozma ilâmı doğrultusunda davacı asılın isticvabına karar verildiği ancak davacı asılın isticvap kararına icabet etmediği, buna göre talep edilen yıllık izin ücreti yönünden davacının iddiasını ispat edemediği kanaatiyle bu talebin reddine karar verildiği, iş sözleşmesi davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tanıklarının çalışma dönemi ile sınırlı hesap yapılması gerektiğini, kaldı ki tanıkların işverene karşı dava açtığını ve beyanlarının esas alınmayacağını, davacı mağaza yöneticisi olduğundan diğer çalışanlarla birlikte kendi mesaisini de davacının düzenlediğini, fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, 270 saate kadar yapılan fazla çalışma ücretlerinin davacının ücretine dâhil olduğunu, davacının ödenmeyen bir ücret alacağı bulunmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti bakımından bozmaya uygun karar verilip verilmediği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesinin atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.