Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5053 E. 2024/6616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ... AŞ yönünden, bozma ilamına uyularak verilen kararda usuli kazanılmış hak ilkesine uygun karar verilip verilmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun davranarak hüküm kurduğu, davalı lehine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/168 E., 2023/271 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, asgari geçim indirimi alacaklarının müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... Madencilik Ltd. Şti. ve ... İnşaat Taah. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçelerinde; zamanaşımı def'i ile yetki itirazında bulunduklarını, davacının 13.09.2014 tarihinde keyfî bir şekilde işi bıraktığını, davacı tarafın her iki müvekkili Şirkette belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, davacının fazla çalışması bulunmadığını, davacının müvekkili Şirketlerdeki çalışması bir yılın altında olduğundan yıllık ücretli izin talep edemeyeceğini, işyeri mevsimlik olduğundan davacının yıllık ücretli izin alacağı talep etme ... bulunmadığını, hafta tatilinde, resmî ve dinî bayramlarda çalışmadığını, kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... AŞ cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.01.2016 tarihli ve 2014/593 Esas, 2016/2 Karar sayılı kararı ile; davalıların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bilirkişi raporunda tespit edilen ücretin davacının aylık ücreti olduğu, davalı tarafından yıllık ücretli izin kullandığına ilişkin bilgi ve belge sunulmadığından davacıya yıllık ücretli izin ... kullandırılmadığı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil gününe denk gelen sürelere ilişkin davalı tarafça bilgi belge sunulmadığından dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davacının bu dönemlerde çalışma yaptığı, asgari geçim indirimi hususunda davalı tarafça ödeme belgesi ibraz edilmediğinden davacının bilirkişi raporunda hesaplanan miktara hak kazandığı, davalı tarafın zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporunda hesaplanan %30 oranında indirim oranının fazla çalışma alacağı dışında makul kabul edildiği, fazla çalışma ücreti olarak hesaplanan miktarın ise çalışılan dönem, aylık ücret, davacının giydirilmiş ücretinin aynı konumdaki diğer çalışanlara oranı neticesi ortaya çıkan fazla çalışma alacağının miktarı nazara alınarak daha fazla indirime gidildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.01.2023 tarihli ve 2022/16015 Esas, 2023/277 sayılı kararıyla; bilirkişi raporunun davalı vekili yerine Şirkette formen olarak çalışan işçiye tebliğ edildiği ve davacının ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmediği, bu hususun hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu, davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ yapılarak beyanda bulunması için süre verilmesi ve sunulan beyanlar değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği ve asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak kararda belirtilen eksiklikler giderilerek dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... AŞ vekili; tanıkların müvekkili Şirkete karşı davaları bulunduğunu, davacı ile menfaat birliği içinde olduğunu, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti ve diğer alacaklarda hesabın tanıkların birlikte çalıştıkları süreyle sınırlı yapılması gerektiğini, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ceza davasına ilişkin tutanakların hukuki delil değeri olmadığını, tanık beyanlarına bakıldığı zaman davacının günde 12 saate varan çalışmalar yaptığı beyan edilmiş ise de mevzuat hükümleri dikkate alındığında bu beyanlara itibar edilemeyeceğini, tanıklar farklı alt işveren şirketlerde çalışmalarına rağmen beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozulan hükmü temyiz etmeyen davalı ... AŞ bakımından usuli kazanılmış hak ilkesine uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).

..."

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... AŞ vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.