"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2220 E., 2023/2124 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/345 E., 2023/520 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurum bünyesinde 05.05.1998 tarihinde işe başladığını, emeklilik nedeniyle 14.03.2023 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkiline kıdem tazminatının 150.000,00 TL yatırıldığını, davalı Kuruma başvuru yapılmış olmasına rağmen bakiyesinin ödenmediğini, 3 taksitle ödeme yapılacağı konusunda Olur alınmadığı gibi tarihi, süresi ve miktarı belli olmayan sözleşmelerin müvekkili açısından bağlayıcılığının olmayacağını ileri sürerek kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kıdem tazminatının emekli olduğu tarihte geçerli olan tavan ücret üzerinden hesaplandığını ve banka hesabına yatırıldığını, davacının üyesi bulunduğu Belediye-İş Sendikası ile müvekkili Belediye arasında imzalanan 01.03.2023-28.02.2026 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “Kıdem tazminatının hesaplanması ve ödenmesi” başlıklı 57 nci maddesinin ikinci fıkrasının; “Kıdem Tazminatı, İzin Parası ve Sürekli Görev Yolluğu ödemesi emeklilik tarihinden itibaren 3 taksit şeklinde ödenir.” şeklinde düzenlendiğini, müvekkili Belediye tarafından da bu hüküm kapsamında gerekli iş ve işlemlerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Belediye-İş Sendikası ile davalı ... arasında imzalanan 01.03.2023-28.02.2026 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 57 nci maddesi ile kıdem tazminatının 3 taksit hâlinde ödenmesi hususunun düzenlendiği, davacının davasını 02.06.2023 tarihinde açtığı, davacının Vakıfbank hesabına parçalar hâlinde "kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, yıllık izin ücreti TİS farkı" isimleri altında ödemeler yapıldığı, yapılan ödemelerin dava açılış tarihinden önce yapıldığının tespit edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı ve yargılama giderlerinden davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; kıdem tazminatı için arabuluculuk görüşmesinin 17.04.2023 tarihinde başladığını, dava açma tarihlerinin ise 02.06.2023 tarihi olduğunu, arabuluculuk sürecinde davalı Belediyenin anlaşma taraftarı olmayarak dava açılmasına sebebiyet verdiğini, 01.03.2023-28.02.2026 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi hükmünün, 1475 sayılı ve 4857 sayılı İş Kanunları ile yerleşik Yargıtay içtihatları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, işçinin kıdem tazminatının peşin olarak ödenmesi gerektiğinden aksine sözleşmelerin hüküm ifade etmeyeceğini, bu durumun tek istisnasının işçinin taksitler hâlinde ödemeyi kabul etmesi olduğunu, davacının emeklilik işlemleri bittikten sonra imzalanan toplu iş sözleşmesi hükmünün davacı yönünden geçerliliğinin bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde, 150.000,00 TL kıdem tazminatının işverence ödendiğini ancak bakiye miktarın ödenmediğini belirttiği, bakiye miktarın dava tarihi olan 02.06.2023 tarihinden sonraki bir tarih olan 26.06.2023 tarihinde ödendiği, davacının emekli olduğu tarih olan 14.03.2023 tarihinden sonra 14.04.2023 tarihinde toplu iş sözleşmesinin imzalandğı, sözleşmenin yürürlük tarihinin geriye doğru 01.03.2023 tarihine çekildiği, toplu iş sözleşmesinin emeklilik tarihinden itibaren 3 taksit şeklinde ödenmesi gerektiği belirtildiğinden emeklilik tarihi olan 14.03.2023 tarihinde 1. taksitin, 14.04.2023 tarihinde 2. taksitin ve 14.05.2023 tarihinde 3. taksitin ödenmesi gerekirken işverenin, son ödemeyi 26.06.2023 tarihinde yaparak dava açılmasına sebebiyet verdiği; kıdem tazminatının, emeklilik belgelerinin işveren tarafından alınmasıyla muaccel hâle geldiği, davacının emeklilik tarihinden sonra imzalanan toplu iş sözleşmesinin kıdem tazminatının 3 taksit hâlinde ödeneceği şeklindeki hükmünün, davacının emekliliğini de kapsar şekilde davacının aleyhine değerlendirilemeyeceği, davacı lehine yargılama gideri ve davadan sonra ödenen miktar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmek üzere kararın düzeltilmesi gerektiği; ancak ödeme, ön inceleme duruşmasından önce yapılarak anlaşmazlık giderildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre belirlenen vekâlet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; kesinlik sınırı altında kaldığı göz önüne alınarak davacının istinaf talebinin reddi gerekirken, istinaf talebinin kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden bir kısım kazanımlar elde ederek emekli olduğu hususu göz ardı edilerek gerekçe oluşturulmasının hatalı olduğunu, davacının kısmi dava olarak 10.000,00 TL talep ederek bu miktar üzerinden harç ödeyerek dava açmasına rağmen davalı tarafından ödenen miktar üzerinden yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda davalının, dava açılmasına sebebiyet verip vermediğine ve buna göre davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği ile hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrası.
3. Karar tarihindeki AAÜT'nin "Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret" başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir;
"Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz."
4. AAÜT'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" kenar başlıklı 13 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
" (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
..."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava değeri üzerinden belirlenecek nispi avukatlık ücretinde, davacının dava dilekçesinde talebine konu ettiği değer esas alınır. Ancak yargılama sırasında davacının belirttiği değer dışında bir değer belirlenmiş ise ve bu değer davacının dilekçesinde belirttiği değerden fazla ise davacının aradaki farka ilişkin harcı tamamlamış olması hâlinde, harcı tamamlanan bu değer esas alınarak nispi avukatlık ücretine hükmedilir.
3. Somut uyuşmazlıkta; davacının, dava dilekçesinde 10.000,00 TL talep ederek ve bu miktar üzerinden harç ödeyerek bakiye kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince, dava açıldıktan sonra davalı ... tarafından bakiye kıdem tazminatının davacıya ödendiği ve dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği tespit edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve dava tarihinden sonra davacıya ödenen miktar üzerinden davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Davadan sonra ödenen miktar (316.358,30 TL) yönünden harç tamamlanmadığından, bu miktar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinin davacı lehine takdir edilen vekâlet ücretine ilişkin (5) numaralı alt bendindeki "... 24.726,87 TL vekalet ücretinin ..." ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "5.000,00 TL vekâlet ücretinin" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.