"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2650 E., 2023/1630 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 11. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/428 E., 2022/75 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 24.09.2020 tarihli kararla, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların, müvekkili Bankanın eski çalışanları olduklarını ve dava dışı Y.S.G. ve M.İ.H'ye kullandırdıkları krediler nedeniyle müvekkili Bankayı zarara uğrattıklarını, başlatılan idari takibin sonuçsuz kaldığını ve bu nedenle Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12516, 2009/12514 ve Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2016/16178 Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını ancak alacağın tahsil edilemediğini, Disiplin Kurulunun raporuyla da davalıların kusurlu olduklarının tespit edildiğini, yargı kararlarıyla da kabul edildiği üzere davalıların kusurlarıyla sebebiyet verdikleri zararlardan sorumlu olduklarını belirterek uğranılan zarar karşılığı alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilahare davalılar ... ..., ... ve ... aleyhine açtığı davadan feragat etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ..., ..., ... ve ... murisi müteveffa ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacağın müvekkili tarafından verilen krediden değil yeni Kredi Komitesi tarafından 04.02.2009 tarihinde verilen krediden kaynaklandığını, müvekkili tarafından yapılan tüm işlemlerin Genel Müdürlük onaylı olduğunu, kredi dosyasının hazırlık aşamasında Banka mevzuatına aykırı hiçbir işlem yapmadıklarını, gerekli analizin Şube Kredi Komitesince yapıldığını, o dönemde uygun bulunduğunu, buna göre de kredinin onaylandığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... ... cevap dilekçesinde; kullandırılan kredinin tahlisatının icra kanalıyla devam ettiğini, bu nedenle sorumlular hakkında dava açılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalılar ... ve ...; davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edildiği, yargılama sırasında davalı ...'in vefat ettiğinin anlaşıldığı ve mirasçılara yöntemine uygun biçimde tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlandığı, davacı tarafça ..., ... ve ... aleyhine açılan davadan, sorumluluk bedelleri tahsil edilmiş olduğu için feragat edildiğinden bu davalılar yönünden açılan davaların feragat nedeniyle reddine karar verildiği, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2019/424 Esas, 2020/1233 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılamada, davacı tarafından işyerinin eski çalışanları olan davalılar aleyhine usulsüz olarak kredi kullandırmak suretiyle zarara uğratıldığından bahisle söz konusu krediler nedeniyle yapılan Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12516 ve 2009/12514 Esas ve Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2016/16718 Esas sayılı takip dosyalarından, sadece Adana 11. İcra Dairesinin 2009/12514 Esas sayılı takip dosyasında 2010 yılı itibarıyla borç ödemeden aciz vesikası düzenlendiğinin görüldüğü, 10 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında, Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12514 Esas sayılı takip dosyasının zamanaşımına uğradığının tespit edildiği, yargılama sırasında dosyaya sunulan Adana 3. İcra Dairesinin 2016/16178 Esas sayılı takip dosyasının da tahsil nedeniyle kapatılmış olduğu ve dosyada herhangi bir borcun kalmadığının tespit edildiği, Adana 11. İcra Dairesinin 06.12.2021 tarihli cevabi müzekkeresinde 2009/12516 Esas sayılı takip dosyasının 07.12.2015 tarihinde infaz olarak kapatılmış olup dosya hesabının bulunmadığı tespit edilmekle; neticeten davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, müteveffa ...'in mirasçıları ..., ..., ... ve ... yönünden ise davanın esas yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi ret kararı gerekçesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12516 Esas sayılı dosyasında alınan ve aslı taraflarında olan 04.09.2010 tarihli rehin açığı belgesinin dosyaya sunulduğunu, icra dairesi trafından bulunamadığı belirtilen bu dosyada, alacaklı müvekkili Banka tarafından borçlu Y.S.G. aleyhine 25.11.2009 tarihinde, 138.595,00.TL alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, yapılan kıymet değer sonucu taşınmaza 18.000,00 TL değer takdir edilmesi üzerine 147.928,70.TL üzerinden muvakkat rehin açığı belgesi alınarak aynı icra dosyasından ilâmsız takibe devam edildiğini, borçludan başkaca tahsilat yapılamadığını, bu durumda söz konusu icra takip dosyası aslının getirtilip, bakiye alacak miktarının da sorulması gerektiğini, zira yapılacak kapak hesabı miktarı kadar davalıların sorumlu olduğunu, icra dosyasının aslının icra müdürlüğünden temin edilmesinin mümkün olmaması hâlinde ise aslının taraflarında olduğu rehin açığı belgesi, dilekçe ekinde sundukları diğer belgeler ve icra dosyasının bulunabilen fiziki ve UYAP kayıtlarından müvekkilinin davalılar tarafından kullandırılan kredi ve semeresiz kalan icra dosyası nedeniyle uğradığı zararın tespitinin mümkün olacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairenin kararında belirtilen gerekçelerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine karar verildiği, yapılan yeniden yargılama sırasında İlk Derece Mahkemesi tarafından kaldırma kararı doğrultusunda, ilgili icra dosyalarının akıbetinin araştırıldığı, davacı vekilinin "... Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2016/16178 esas sayılı icra dosyasının haricen tahsil edildiğine, Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12516 esas sayılı takip dosyası bakımından ise ipoteğin paraya çevrildiği, ancak dosya alacağını karşılamadığı için geçici rehin açığı belgesi alındığına" ilişkin beyanda bulunduğu, Mahkemece Adana 3. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2016/16178 Esas sayılı dosyanın taraflarının ve dosyanın akıbetinin bildirilmesinin istendiği ve Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12516 Esas sayılı dosyasının müzekkere ile fiziki istenmesine karar verildiği, Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2009/12516 Esas sayılı takip dosyasında 04.03.2010 tarihi itibarıyla 165.928,70 TL alacak bulunduğu ve muvakkat rehin açığı belgesi ile 147.928,70 TL'lik rehin açığı bulunduğunun tespit edildiği, bilahare İcra Müdürlüğünün 06.12.2021 tarihli cevabi müzekkeresinde, borcun 07.12.2015 tarihinde infaz olarak kapatıldığı, UYAP ile oluşturulan elektronik ortama kaydedilmiş olan herhangi bir dosya hesabının bulunmadığı, alacaklı vekilince 08.04.2021 tarihinde talep edilen rehin açığı belgesi talebinin reddedildiğinin belirtilmiş olduğu, davacı tarafın bu talebinin daha önce rehin açığı belgesi düzenlendiğinden zühulen müstenit olduğunun anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarla ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar ..., ..., ... ve ... murisinin hukuka aykırı ... ve işlemeleri ile davacı Bankayı zarara uğratıp uğratmadığı, uğradığı iddia olunan zarar tutarının bilahare tahsil edilip edilmediği konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.