Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5086 E. 2024/8921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kesinleşen muvazaa tespit raporuna konu hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçiler arasında yer almadığının dosya kapsamından anlaşılması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/218 E., 2023/507 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, ikinci kez İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... bünyesinde dava dışı ... Kent Hizmetleri AŞ (... AŞ) sigortalısı olarak çalıştığını, davalı ... ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı işleme dayandığı hususunun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İş Müfettişlerince dava dışı Şirket bünyesinde yapılan teftiş sonucunda düzenlenen 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunda tespit edildiğini, davalının raporun iptali için İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 Esas sayılı dosyasında açtığı davada Bakanlığın tespit raporunun yerinde olduğunun tespiti ile davanın reddedildiğini, kesinleşmiş muvazaa olgusu nedeniyle müvekkilinin başlangıçtan itibaren davalı ... işçisi sayılarak geçmişe dönük ücret ve alacaklarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek ücret, ikramiye, ilave tediye, aile ve çocuk yardımı, yakacak yardımı, ramazan yardımı, kurban ve yılbaşı yardımı, izin yardımı, öğretim yardımı, yemek yardımı, giyim ve koruyucu eşya yardımı, sorumluluk yardımı, vasıta ücreti yardımı, fazla çalışma ücreti fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde bahsi geçen muvazaa tespit raporunun iptaline ilişkin davanın kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının dava dışı Şirket çalışanı olduğunu, müvekkili Belediye ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, zira söz konusu dava dışı Şirket ile yapılan ihalelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na (4734 sayılı Kanun) uygun şekilde yapıldığını ve ihale konusu işlerin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesinde sayılan işlerden olduğundan üçüncü kişilere gördürülmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli kararı ile; toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak kesinleşmiş muvazaa tespiti nedeniyle davacının, dava dışı Şirket nezdinde geçen çalışmaları yönünden başlangıçtan itibaren davalı Belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.12.2019 tarihli kararı ile; İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı kararı ile ... AŞ'nin aslında Belediyeye ait bir firma olduğu, gerçekte ... Belediyesine eleman temin ettiği, bu durumun da muvazaa olgusunu ortaya çıkardığının tespit edildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, sonradan yürürlüğe giren alt işveren işçilerinin asıl işveren nezdinde sürekli işçi kadrolarına geçişini düzenleyen 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin Bakanlığın muvazaa tespitine yönelik açılan iptal davasına bir etkisinin olmadığı, davalının muvazaa ve husumet itirazlarının yerinde görülmediği, Mahkeme kararının usul ve kanuna uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.11.2020 tarihli ilâmı ile; davacının çalışma dönemini kapsayan ihale sözleşmeleri dosya arasına celp edilerek, kesinleşen muvazaa tespiti dışında kalan davaya konu olan dönemler bakımından, söz konusu dönemlere ilişkin ihalenin kapsamının tespit edilmesi, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 5393 sayılı Kanun'un 67 nci maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle ve her ihale dönemi kendi içinde değerlendirilerek davalı ile dava dışı ... AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin usulüne uygun olarak kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurmak gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2022 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişi raporu alındığı, alınan raporda 2009-2015 yılları arası hizmet alımlarına ilişkin tüm sözleşmelerin aynı içeriği haiz olduğu, yalnızca yürürlük süresi ve sözleşme bedeli ile çalıştırılacak işçi sayısı ve işin tanımı hususlarının değişkenlik arz ettiği, bunun dışında hizmet alımı sözleşmeleri içeriğine ilişkin herhangi bir değişiklik olmadığı, tüm sözleşme metninin birbirinin aynısı kopya ... olduğu, bu durum karşısında davalı ile dava dışı ... AŞ arasında değişik hizmetlerin ifasına yönelik hizmet alım sözleşmeleri uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinde dava dışı alt işverenin fiilî olarak işverenlik sıfatının bulunmadığı, gerçek işverenin davalı ... olduğu, dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporları ve dosyadaki belgeler kapsamında asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalışmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanamayacağı, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında işin bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği, hukuka uygun olarak kurulmuş herhangi bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davalı ... ile dava dışı ... AŞ arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunun kabulü ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.05.2023 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesindeki muvazaa tespitinin dayanağını oluşturan ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporu ve ekindeki belgeler incelendiğinde; davacının adının, muvazaa tespiti yapılan 12.12.2012 imza tarihli ve 01.01.2013 - 30.06.2014 tarihleri arasındaki dönemde 80 adet şoför çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesinin kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin yer aldığı listede bulunmadığı, bu durumda Mahkemece taraflardan belgelere diyecekleri sorulup, kesinleşen raporun davacıyı kapsayıp kapsamadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi yönündeki gerekçe ile bozma kararı verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma kararına uyularak, ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporu ve ekindeki belgelerin incelendiği, ihbar olunan tarafından gönderilen personel listesine göre davacının ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunda muvazaalı olduğu belirtilen 12.12.2012 tarihli "80 Adet Şöför Personel" hizmet alımı sözleşmesi kapsamında 01.01.2013-30.06.2014 tarihleri arasında çalıştığı ve gönderilen listenin 59. sırasında adının yer aldığı, bu nedenle kesinleşen muvazaa tespiti dosyasında muvazaa olduğunun tespit edildiği ve kesin hüküm hâline geldiği yönündeki gerekçe ile dosya kapsamında mevcut 27.08.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplamalar uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının usuli kazanılmış hakkının ihlal edildiğini, davalı ile dava dışı şirket arasındaki ihalelerin muvazaalı olduğunun kesinleştiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; hükme dayanak yapılan muvazaa raporunun konusuz kaldığından davanın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verildiğini, davacı tarafından yapılan işin muvazaalı olup olmadığı hususunda hem ... Belediyesinde hem de ... AŞ'de yerinde inceleme yapılmaksızın karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından yapılan tespit ve bu tespite göre oluşturulan Mahkeme kararının muvazaa tanımına da uymadığını, muvazaanın hiçbir şekilde gerçekleşmediğini, toplu sözleşme olan bir yerde muvazaadan söz edilemeyeceğini, hangi ihale döneminin muvazaalı olduğunun tespit edilerek kararda belirtilmediğini, işçinin fiilen yaptığı işin belirlenmediğini, davacının üyeliğinin sadece ... AŞ’ye bildirilmesinin yeterli olmadığını, Belediyeye bildirilmesi gerektiğini, ıslah zamanaşımının dikkate alınmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesi, 5393 sayılı Kanun'un 67 ve 70 inci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacının tüm, davalının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin 24.05.2023 tarihli bozma ilâmında; davacının adının, muvazaalı olduğu tespit edilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin açıklandığı liste içerisinde bulunmadığı belirtilmiş, Mahkemece bozma ilâmına uyulmuştur. Bozma sonrası yargılama sonucunda ise davacının, ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığı raporunda muvazaalı olduğu belirtilen 12.12.2012 tarihli "80 Adet Şöför Personel" hizmet alımı sözleşmesi kapsamında 01.01.2013-30.06.2014 tarihleri arasında çalıştığı ve gönderilen listenin 59 uncu sırasında adının yer aldığı gerekçesiyle ile 01.01.2013 - 30.06.2014 tarihleri arası için talep konusu alacaklar hesaplanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak varılan bu sonuç isabetsizdir. Mahkemece gerekçeli kararda atıfta bulunulan, muvazaalı olduğu kesinleşmiş hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçilerin isimlerini gösterir liste incelendiğinde, listenin 59 uncu sırasında davacının değil dava dışı ve "Y.Ş." isimli işçinin yer aldığı görülmektedir. (Dava dışı Y.Ş'nin açtığı davada, Dairemizce temyiz incelemesi yapılarak 24.05.2023 tarihli ve 2023/6804 Esas, 2023/7612 Karar sayılı karar verilmiştir.). Sonuç olarak davacının isminin ekli listelerde yer almadığı dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar ve mevzuat hükümleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.