Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5162 E. 2024/6834 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamadığı, bilet priminin hesabı ve vekâlet ücretinin belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinin iş sözleşmesinin feshinden sonra işverene bildirildiği ve bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, bilet primi alacağının ise Belediye yazı cevabı uyarınca hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uygun nihai kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/275 E., 2024/10 K.

KARAR : Asıl davanın kısmen kabulü, birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2018/515 Esas sayılı dosyanın reddi ile birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2021/378 Esas sayılı dosyanın kısmen kabulü

BİRLEŞEN DAVA

MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/515 E., 2018/352 K.

MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/378 E., 2011/440 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2018/515 Esas sayılı dosyasının reddine, birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2021/378 Esas sayılı dosyasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Dairenin bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince, hüküm altına alınan ve davalı vekili tarafından asıl ve birleşen davalar yönünden temyize konu edilen toplam miktar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 28.250,00 TL’nin altında kaldığından davalı vekilinin asıl ve birleşen davalar yönünden temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyenin toplu taşıma araçlarında şoför olarak çalıştığını, davacının çalıştığı işin organizasyonunun tamamen davalının kontrol ve idaresinde yürütüldüğünü, davacının davalı işyerinde örgütlü ve yetkili olan Hizmet-İş Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden sendika ile davalı Kurum arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'dan (6772 sayılı Kanun) faydalanamadığını, müvekkilinin muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterildiğini, bu uygulama ile kendisi ile aynı konumda olan beraber çalıştığı Belediye kadrolu elemanı olarak çalışan işçinin ücretinden az ücret almak toplu iş sözleşmesinin bu işçilere sağladığı bilet, prim, yol parası, ikramiye, yıllık izin gün sayısı gibi kazanımları ve 6772 sayılı Kanun'un sağladığı hakları alamaması nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürerek eksik ödenen fark ücret alacağı, ilave tediye alacağı, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin, asgari geçim indirim alacağı, aile yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, eğitim yardımı, çocuk yardımı, giyim yardımı, yakacak yardımı, ek gıda yardımı ve bilet ücreti (direksiyon primi) alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2018/515 Esas sayılı dosyanın dava dilekçesinde; davacının iş sözleşmesine haklı bir sebep olmaksızın son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bayram yardımı, risk ve sorumluluk zammı ve kart38 bilet ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

3. Davacı vekili birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2021/378 Esas sayılı dosyanın dava dilekçesinde; İşe iade davası sonucunda işe iade başvurularına rağmen davalının davacıyı işe başlatmadığını, bunun yerine bir kısım işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine yönelik ödeme yapıldığını, Yargıtayın bozma ilâmına göre kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti talepli davaların hak doğmadan açılmış olması sebebi ile usulden reddine karar verileceğinden bu nedenle bu dava ile hizmet süresine 4 ay eklenerek hesaplanacak kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde ulaşım hizmetinin belediyelerin görev ve sorumlulukları arasında sayıldığını, İdare olarak birçok hizmette alt işveren firmalar ile alt işveren ilişkisi kurulduğunu, yapılan alt işveren ilişkisinin kanunen geçerli olduğunu, davacının muvazaa iddiasının hukuka aykırı olduğunu, alt işveren ile 5393 sayılı Kanun çerçevesinde hukuki ve yasal bir alt işveren asıl işveren ilişkisi kurulduğunu savunarak davanın reddini istemiş, yargılama sırasında birleşen davalara ilişkin olarak da birleşen davayı kabul etmediklerini ve ayrıca birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2021/378 Esas sayılı dosyasına ilişkin derdestlik itirazında bulunduklarını belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2017/1396 Esas, 2019/889 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, ihale sözleşmeleri, davalıların tâbi olduğu mevzuat birlikte değerlendirildiğinde muvazaaya dayanan bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 31.12.2019 tarihli ve 2019/105 Esas, 2019/169 Karar sayılı kararı ile; işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik olduğu, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı, ilişkinin muvazaaya dayandığı, davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından bu hususlarda yapılan tespit ve değerlendirmelerin isabetli olduğu, alacakların zamanaşımına uğramadığı böylelikle davalının istinaf talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.03.2021 tarihli ve 2020/5146 Esas, 2021/6989 Karar sayılı ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesince davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceğinin kabul edildiği, davacının söz konusu toplu iş sözleşmelerinden yararlanması için sendikaya üye olması, üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerektiği, davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasının başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkân vermeyeceği gözetilmeksizin dava konusu alacaklara hükmedilmesinin isabetli olmadığı, davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu iş sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceğinin belirlenmesi ve sonucuna göre toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği, dosya içerisinde olmayan toplu iş sözleşmesinin dosya arasına eklenerek denetime elverişli rapor aldırılması gerektiği ve ayrıca davacı tarafça Kayseri 4. İş Mahkemesinin 2017/1384 Esas sayılı dava dosyası ile açılan işe iade davasının sonucu Mahkemece araştırılmadığından, Mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılarak, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı konusunda bu araştırmanın sonucuna göre açıklanan hususlarda gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22.12.2022 tarihli ve 2021/557 Esas, 2022/534 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyulduğu açıklanarak bilirkişi raporu aldırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücret bordrosunda sendika aidatı veya dayanışma aidatına rastlanmadığı ancak Mart 2017 tarihinden itibaren sair kesinti adı altında yarım yevmiye tutarında kesinti olduğu bu nedenle davacının Mart 2017 itibari ile toplu iş sözleşmesinden faydalanacağının belirtildiği, davacının işe iade davasının kabul edilerek 05.05.2019 tarihinde kesinleştiği, işe iade alacaklarının ödendiğine ilişkin 08.09.2019 tarihli gönderme emrinin sunulduğu, birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2021/378 Esas sayılı dosyasının konusu ile asıl 2021/557 Esas sayılı dosyasının konusunun ve fesih tarihinin farklı olması sebebi ile derdestlik itirazının yerinde görülmediği, birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2018/515 Esas sayılı dosyasında feshe bağlı alacaklar yönünden erken açıldığından kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı talebinin ve aynı gerekçeyle asıl dava yönünden yıllık izin ücretin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerektiği gerekçe gösterilerek asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 02.05.2023 tarihli ve 2023/5061 Esas, 2023/6420 Karar sayılı kararı ile; davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye iş sözleşmesinin feshinden sonraki bir tarihte bildirildiği, bu hâlde uyulan bozma ilâmının gereği olarak davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken davacının Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu ve dosyada yer alan Belediye yazı cevabına göre bilet primi ödemesinin 31.01.2016 tarihinde son bulduğu, bu tarihten sonra ise destek ücreti adı altında ödenmeye devam olunduğu ve ödeme miktarının 2016 yılında 428,00 TL, 2017 yılında ise 453,00 TL olduğunun bildirildiği ve bu itibarla söz konusu ödemenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmadığı bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmama durumundan bağımsız olarak bilet primi alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin ayrıca hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamadığı kabul edilerek talep konusu alacaklar hüküm altına alınmış ve Belediye yazı cevabı uyarınca bilet prim alacağı hesaplanarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2018/515 Esas sayılı dosyasının reddine, birleşen Kayseri 3. İş Mahkemesinin 2021/378 Esas sayılı dosyasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının 2017 yılından itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalandığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, bu yıl itibarıyla müvekkilinin ücretinden sendika aidat kesintisi yapılmaya başlandığını, ücret farkı alacağının sendika üyeliğinden bağımsız muvazaa iddiası sebebiyle talep edildiğini bu nedenle emsal kadrolu işçiler ile davacının ücreti arasındaki farkın hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğini, asıl ve birleşen davalar yönünden vekâlet ücretlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanıp faydalanamadığı, bilet priminin hesabı ile vekâlet ücreti noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Asıl ve Birleşen Davalar Bakımından Davalının Temyizi Yönünden;

Davalı vekilinin asıl ve birleşen davalar yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Asıl ve Birleşen Davalar Bakımından Davacının Temyizi Yönünden;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.