Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5222 E. 2024/7829 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıdem tazminatının hesaplanmasına esas hizmet süresi ve ihbar tazminatına faiz yürütülmesi gereken başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak kıdem tazminatını doğru hizmet süresi üzerinden hesapladığı ve ihbar tazminatına faizin doğru tarihten itibaren işletildiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/523 E., 2023/675 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasındaki alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.06.2010 tarihinden itibaren davalı Şirkette elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili Şirkette 18.06.2010 tarihinde emekli elektrikçi olarak işe başladığını, fazla çalışma yapmadığını, Şirketin sabah saat 07.00'den akşam saat 21.00'lere kadar çalışmasını gerektiren iş potansiyeli de olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.02.2015 tarihli ve 2013/129 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olduğu, bu nedenle hükme esas alınabileceğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 28.11.2018 tarihli ve 2017/18072 Esas, 2018/25651 Karar sayılı kararıyla; Mahkemenin gerekçeli kararında tarafların iddia ve savunmalarının tartışılıp değerlendirilmediği, hangi gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verildiğinin açıklanmadığı, gerekçesiz hüküm tesisinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.11.2019 tarihli ve 2019/76 Esas, 2019/559 Karar sayılı kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 18.06.2010-16.08.2012 tarihleri arasında en son 1.608,75 TL aylık brüt ücret ile elektrik teknisyeni olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 16.08.2012 tarihinde bildirim önellerine uyulmaksızın feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dinlenen tüm tanık beyanlarından davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatlandığı, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen imzalı personel izin formundan davacıya toplamda 30 gün yıllık ücretli izin kullandırıldığı ve yıllık ücretli izin talebinin yerinde olmadığı gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 06.10.2020 tarihli ve 2020/2635 Esas, 2020/10701 Karar sayılı kararıyla; davacının yılın 9 aylık döneminde haftada 18 saat, 3 aylık kış döneminde ise haftada 9 saat fazla çalışmasının ispatlandığı, hafta tatilinin ispatlanamadığı, davacının yaşı dikkate alınarak yıllık ücretli izin süresi belirlenmesi gerektiği, dava konusu alacakların davacının işyerinde çalıştığı 18.06.2010-14.08.2012 tarihleri arası 2 yıl 1 ay 26 gün hizmet süresi üzerinden hesaplanmamasının hatalı olduğu, davacının keşide ettiği ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 02.06.2021 tarihli ve 2020/511 Esas, 2021/213 Karar sayılı kararı ile; davacının fazla çalışmasının tanık beyanlarına göre ispatlandığı, dava konusu hafta tatili alacağının ispat edilemediği, davacının 2 yıl 1 ay 26 gün kıdem süresine göre 40 gün yıllık ücretli izne hak kazandığı, 30 gün yıllık ücretli izin kullanıldığı, davacının toplam brüt 536,25 TL yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu, kıdem tazminatı yönünden bozma kararında belirtilen hususlar dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmadığına dair karar verildiği ve bozma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının brüt 3.791,87 TL kıdem tazminatı alacağının bulunduğu gerekçesiyle dava konusu ihbar tazminatı yönünden alacağın bir kısmına dava ve bir kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülürek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 19.06.2023 tarihli ve 2023/10795 Esas, 2023/9410 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, 06.10.2020 tarihli bozmaya uyulduğu hâlde gereği ihbar tazminatı alacağının tamamına 25.04.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmediği ve kıdem tazminatının bozma kararında belirtilen hizmet süresine göre hesaplanmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.12.2023 tarihli ve 2023/523 Esas, 2023/675 Karar sayılı kararı ile; davacının 2 yıl 1 ay 26 gün kıdem süresine göre hak ettiği kıdem tazminatı miktarının brüt 3.830,34 TL olarak değerlendirildiği, davalının temerrüde düşürüldüğü gözetilerek dava konusu ihbar tazminatı alacağının tamamına 25.04.2013 tarihinden itibaren faiz yürütüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; bozma kapsamı dışında kalan alacaklar bakımından kurulan hükmün hatalı olduğunu, davacının kabul edilen ücretinin isabetli olmadığını, kabul edilen hizmet süresi ile yıllık ücretli izin gün sayılarının hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının kabul edilen ücretinin hatalı olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlandığını, dava konusu fazla çalışma alacağının ispatlanamadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; kıdem tazminatının hesaplanmasına esas hizmet süresi ile ihbar tazminatına yürütülmesi gereken faizin başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesinin atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.