Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5320 E. 2024/9325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya geçişinden önceki geçici işçilik süresinin dikkate alınmaması nedeniyle derece ve kademe intibaklarının hatalı yapıldığı ve ücret alacaklarında eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla açılan alacak davasında, arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği, zamanaşımı ve ilave tediye alacağına uygulanacak faiz oranı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan fark alacaklarına ilişkin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği ve ilave tediye alacağına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1402 E., 2024/80 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/74 E., 2022/95 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... (DSİ) 15. Bölge Müdürlüğü işyerinde işçi olarak çalıştığını, ... ve Gaz İşçileri Sendikası (... Sendikası) üyesi olduğunu, müvekkilinin işe başladıktan sonra bir süre geçici (mevsimlik) işçi olarak çalıştığını, daha sonra daimi kadroya geçtiğini, davalı işverenin, müvekkilinin daimi kadroya geçişi sırasında müvekkilinin geçici/mevsimlik işçi statüsünde geçen sürelerini dikkate almaksızın işe yeni başlamış gibi kabul ederek düşük kademe ve derece üzerinden derece ve kademe intibaklarının hatalı yapıldığını, ayrıca toplu iş sözleşmelerindeki ücret artış hükümleri yanlış uygulanarak, müvekkilin ücret ve diğer alacak kalemlerinde eksik ödeme söz konusu olduğunu, buna bağlı olarak yevmiye, ilave tediye, akdi ikramiye ve iş güçlüğü tazminatının eksik ödendiğini, müvekkilinin geçici işçi olarak çalıştığı dönemlerin de hesaba katılarak derece ve kademe intibakının yapılması gerektiğini ileri sürerek fark ücret, fark ilave tediye, fark akdi ikramiye ve fark iş güçlüğü tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının gerek geçici işçi olarak çalıştığı, gerek daimi kadroya geçtikten sonraki çalışma döneminde hak ettiği tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini ve herhangi bir hak kaybı olmadığını, toplu iş sözleşmesi ile belirlenen zammın ve enflasyondan doğan farkın her yıl düzenli olarak ödendiğini, davacının kendisiyle aynı statüde olan tüm işçilerle aynı oranda zamlı olarak ücret aldığını, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanı reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait sigortalı hizmet cetveli, yevmiye intibakları, ücret skalaları, bordrolar, banka hesap hareketleri ile toplu iş sözleşmesinin incelenmesi neticesinde, davacının olması gereken gerçek yevmiyeleri ile davacıya fiilen ödenmiş olan yevmiyelerin karşılaştırılarak davacıya eksik ödeme yapıldığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, hizmet süresi, pozisyonu, kademesi, toplu iş sözleşmelerinde öngörülen artış oranları, davacıya ödenmesi gereken gerçek yevmiye ile fiilen ödenen yevmiye arasındaki fark ile davalı vekilince dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmak suretiyle ilave tediye farkı alacağının hesaplandığı, davalı işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmelerinin "İş güçlüğü tazminatı" başlıklı maddesinde yer alan düzenleme gereği, davacının iş grup derecesi, hizmet süresi, pozisyonu, kademesi, toplu iş sözleşmelerinde öngörülen artış oranları, davacıya ödenmesi gereken gerçek yevmiye ile fiilen ödenen yevmiye arasındaki fark, raporlu ve ücretsiz izinli olduğu günler ile davalı vekilince dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmak suretiyle iş güçlüğü tazminatı farkı alacağının bilirkişi raporu ile denetime uygun biçimde hesaplandığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı savunması gözetilerek bu alacağın hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğradığını, haksız ve mesnetsiz davanın esastan da reddi gerektiğini, davacının gerek geçici işçilikte geçen çalışma süresi, gerek daimi kadroya geçtikten sonraki dönemde geçen çalışmaları yönünden herhangi bir hak kaybına uğramadığını, tüm hak ve alacaklarını eksiksiz aldığını, her yıl toplu iş sözleşmesi kapsamında belirlenen zammı ve enflasyondan doğan farkı düzenli olarak aldığını, daimi kadroya geçişinde ücretinde ve diğer alacak kalemlerinde bir hak kaybı olmadığını, kendisiyle aynı statüde olan tüm işçiler gibi zamlı olarak ücret aldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin emsal içtihatlarında kabul edildiği üzere, işçinin daimi kadroya geçirilmesi aşamasında, geçici işçilikte geçen çalışma süresinin hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı sonuç doğuracağı, daimi kadroya alınmadan önceki çalışma ile kadroya alınmadan sonraki çalışma arasında niteliksel bir fark yaratılması ya da kadroya alınmadan evvelki çalışma süresinin yok sayılarak işçi hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının kanuni bir dayanağının da bulunmadığı, bu durumda, İlk Derece Mahkemesince, davacının daimi kadroya geçirilmeden evvelki çalışmalarının hizmet süresine dâhil edilerek yevmiyesinin belirlenmesi ve buna bağlı hesaplanan fark alacakların hüküm altına alınmasının hukuka uygun olduğu ve aksi yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde görülmediği, iddia olunanın aksine hükme esas alınan bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde hesaplama yapıldığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının kadroya geçirildiği tarihte ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği, toplu iş sözleşmesi zamlarının doğru uygulanıp uygulanmadığı, bundan dolayı fark ücret, fark ilave tediye, fark akdi ikramiye ve fark iş güçlüğü tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile bu alacakların hesabına esas muacceliyet tarihinin belirlenmesi ve arabuluculuk tarihinden sonraki alacaklar yönünden arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, zamanaşımı ve ilave tediye alacağına işletilen faiz konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca; "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.

3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 28.10.2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmış, arabuluculuk faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Ancak İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu fark alacaklara ilişkin hesaplamanın arabuluculuk tutanak tarihi gözetilmeden, dava tarihi olan 13.03.2021 tarihine kadar yapıldığı görülmektedir.

3. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan fark alacaklara ilişkin arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Ayrıca ilave tediye alacağına 6772 sayılı Kanun gereği yasal faiz işletilmesi gerekirken en yüksek banka mevzuat faizi işletilmesi de hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.