Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5384 E. 2024/7474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ücretinin tespiti, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi işçilik alacaklarının hesaplanması noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak davacının ücretinin tespitini yapıp, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini hesaplarken, yazılı delil bulunmayan ve bordroda yer almayan fazla çalışma sürelerini dikkate almamasının ve hükmün bu hususta hukuka uygun olmasının gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını, davacı tarafından açılan işe iade davasında davalı Şirket ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu tespit edilerek davacının davalı Şirketteki işine iadesine karar verildiğini, davalının başvuruya rağmen davacıyı işe başlatmadığını, davacının haftada 7 gün 06.30-21.30 ve 18.30-09.30 saatleri arasında iki vardiya hâlinde çalıştığını, davacının çalışmasının yarısı gündüz yarısı gece vardiyasında geçtiğini, davacının her 30 günlük periyotta, en az 20 gün çalışıp diğer 10 gün dinlendiğini, arıza çıkması ve işverence istenilmesi halinde vardiyalara ek olarak çalıştığında çalışmasının ayda 24-25 güne ulaştığını, davacının bu şartlarda hafta sonu ve resmî bayramlarda da aynı şekilde çalıştığını, davacıya çalıştığı süre zarfında yıllık izin hakkının kullandırılmadığını, kayıt üzerinde davacının asgari ücretli olarak gösterildiğini, ücretin diğer kısmının harcırah, saha tazminatı, saha primi, yolluk, ek ödeme ve avans gibi farklı adlar altında ödendiğini, ödemelerin tamamının banka yoluyla yapıldığını, davacıya banka kanalı ile yapılan ek ödemelerin ve bordroda açıkça harcırah vb. adı altında yapılan ödemelerin aylık ücret olarak kabul edilip hesaplamaların buna göre yapılması gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile birlikte boşta geçen süre ücreti alacakları ve işe başlatmama tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin ihale makamı konumunda olup asıl işveren olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın davacının işvereni olan dava dışı şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, davacının dava dışı şirketin işçisi olduğunu, iş sözleşmesinin ihale süresinin bitimi sebebiyle sona erdiğini, davacının talep ettiği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine ilişkin ödemelerin yasal süresi içerisinde davacıya ait banka hesabına ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli kararı ile; işe iade davasında Mahkemenin davacının davalı Şirketin işçisi olduğu ve yapılan fesih işleminin haksız olduğu gerekçesiyle işe iade kararı verdiği, davacının karar kesinleştikten sonra davalı Şirkete süresinde yaptığı başvuruya rağmen Şirket tarafından işe başlatılmadığı, davalı ile dava dışı yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının başından itibaren davalı Şirketin işçisi sayılması gerektiği, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 15.03.2021 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın kaldırılarak dosyadaki bilgi, belge ve delillere göre İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.05.2021 tarihli kararı ile; mevcut banka kayıtlarına göre davacıya ödenen harcırah, saha primi vb. ödemelerin tespit edilerek bu ödemelerin asgari ücrete ilave edilmesi suretiyle aylık ücretin miktarının belirlenmesi gerektiği, işverence sağlanan servis yardımının parasal karşılığının boşta geçen süre ücretine ilave edilmesinin isabetli olmadığı, davacının ayda 30 saat fazla çalışma ve iki hafta tatilinde çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ise üçte ikisinde çalışma yaptığının kabul edilmesi gerektiği ve bu alacaklar bakımından gün sayısı ile bağlı kalınarak davacının gerçek ücreti üzerinden bu sürelerin karşılığı olan alacak miktarı hesaplandıktan sonra bordroya göre ödenen kısım mahsup edilerek fark alacakların hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davacının ücretinin tespit edildiği, boşta geçen süre ücretine servis yardımı eklenmeksizin hesaplandığı, aksi yazılı bir belge ile ispat olunmayan yahut ihtirazı kayda uğramamış imzalı ücret bordroları yönünden, davacının ücret bordrolarında ek tahakkuk kısmında bulunan sürelerden daha uzun fazla çalışma yaptığı ancak yazılı delille ispatlanabilecek olup dosya muhteviyatında bu hususu ispata yarar herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle 2015 yılı öncesi için bordrolarda yer alan tahakkukların karşılığı olan fazla çalışma saati, hafta tatili gün sayısı ve ulusal bayram ve genel tatil gün sayısı ile bağlı kalınarak davacının gerçek ücreti üzerinden bu sürelerin karşılığı olan alacak miktarı hesaplandıktan sonra bordroya göre ödenen kısım mahsup edilerek fark alacakların hesaplandığı, 2015 yılı için ve bordro ibraz edilmeyen aylara ilişkin davacı iddiasının tanık beyanları dikkate alınarak değerlendirildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının emsal ücretinin hatalı belirlendiğini, davacının işe başlatılmama tarihindeki ücret miktarının hatalı tespit edildiğini, asgari ücret artış oranına göre davacının işe başlatılmadığı tarihteki ücretinin tespiti gerektiğini, belirlenen bu ücret üzerinden kıdem tazminatı ve işe başlatmama tazminatı hesaplanması gerektiğini, giydirilmiş brüt ücretin tespitinde yol yardımı, yemek yardımı ve konaklama yardımının gözetilmediğini, ücret farkı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının eksik hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile dava konusu alacakların hesaplanması, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 18, 21, 32, 41, 44, 46, 47 53, 57 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.