"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2800 E., 2023/3221 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/162 E., 2022/40 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın katılma yoluyla davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre iş sözleşmesi 06.05.2018 tarihinde sona eren davacının hizmet süresi, iddia edilen ücreti birlikte dikkate alındığında; reddedilen ve temyize konu edilen miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bünyesindeki yurt dışı şantiyesinde mekanik formen olarak çalıştığını, en son ücretinin aylık 3.300,00 USD kararlaştırılmasına rağmen 3.000,00 USD ödeme yapıldığını, iş sözleşmesinin işverence haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ile eksik ödenen aylık ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'ilerinin dikkate alınmadığını, davacıya hizmet süresine uygun ihbar öneli verilerek 06.05.2018 tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının aylık 3.000,00 USD ile çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerine ilişkin çalışmalarının varsa puantaj kayıtlarında gösterildiğini ve karşılığının ödendiğini, puantajların davacı tarafça imzalandığını, ücretlerin banka hesabına ödendiğini ve ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 29.06.2017-06.05.2018 tarihleri arasında davalı yanında net 3.000,00 USD ile çalıştığı, işveren tarafından düzenlenen 27.03.2018 tarihli fesih bildiriminde dört haftalık ihbar öneli tanınarak 06.05.2018 tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiği ancak belgenin tebliğinin düzenlendiği tarihte yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı, davacı işçiye bir fesih bildirim tebligatı yapıldığından bahsedilemeyeceği, davacı işçi ve tanık beyanlarına göre önceden matbu hazırlanmış bu evrakın okunmasına fırsat verilmeden, diğer fesih evrakları arasında davacıya imzalatıldığı kanaatine varıldığı, dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı ve puantaj kayıtlarına göre de hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde de çalışmasının bulunduğu, davacının ödenmeyen aylık ücret alacağının ise bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı işveren ile müvekkilin aylık net ücretinin 3.300,00 USD olarak anlaşılmasına rağmen ödemenin aylık 3.000,00 USD üzerinden yapıldığını, ücret alacağının eksik ödendiği gibi diğer hüküm altına alınan alacaklarının da 3.300,00 USD üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacıya kanunlara uygun ihbar öneli tanındığından ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini zira işverenle derdest davalarının bulunduğunu, davacının hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücret alacağının bulunmadığını, puantaj kayıtları ile bordroların uyumlu olup tüm ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ücretinin 3.000,00 USD kabul edilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, tanık beyanları, puantaj kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının kabulünün isabetli olduğu ancak işveren tarafından dosyaya sunulan 27.03.2018 tarihli yazılı fesih bildiriminde dört hafta ihbar öneli ve günlük 2 saat iş arama izni verilmek sureti ile iş sözleşmesinin 06.05.2018 tarihi itibarıyla sonlandırılacağının belirtildiği, fesih bildiriminin altında davacının imzasının yer aldığı, sırf imzanın yanında bir tarih olmadığı gerekçesiyle fesih bildirimine değer verilmemesinin isabetsiz olduğu, bu nedenle ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulünün hatalı bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
2. Davalı vekili; davacı tanıklarının birbirlerine tanıklık ettiklerinden beyanlarının hükme esas alınamayacağını, hükmün fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücret alacakları yönünden bozulması gerektiğini, davacıyla aynı işi yapan kendi tanıklarının beyanının dikkate alınması gerektiğini, bütün bordro ve puantajlarda imza olmasına rağmen dikkate alınmamasının hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücret alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
B. Davalı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yüklenmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.