"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/1169 E., 2023/667 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kamu kuruluşu olan Siirt Kurtalan ... Fabrikasında 1991 yılında çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 1999 yılında özelleştirme nedeniyle sona erdiğini, davacının 2002 yılından itibaren geçici işçi olarak Karayolları Genel Müdürlüğünde çalışmaya devam ettiğini, ancak önceki kıdeminin yok sayıldığını, ücret, kıdem ve yıllık izin gibi tüm haklarının ilk defa çalışmaya başlayan işçi gibi değerlendirildiğini, sendika üyesi olup toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımasına rağmen yararlandırılmadığını, davacının ücretinin emsal işçiye göre daha düşük olduğunu, her yıl Bakanlar Kurulu Kararı ile işçilere 2 (iki) kez 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye kadar ödeme yapılması gerekirken davalı Kurum tarafından ödeme yapılmadığını, davacının yıpranma primi ve ücret alacağı da bulunduğunu ileri sürerek ilave tediye, ücret farkı, yıpranma primi, ikramiye ile yıllık izin ücreti fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının daha önce görev yaptığı Türkiye ... ve Toprak San. TAŞ’ye bağlı Siirt ... Fabrikasının özelleştirilmesi üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini, 18.05.1983 tarihli ve 83/6750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Daimi Kadrolarına İlk Defa İşçi Olarak Alınacaklar Hakkında Uygulanacak Sınav Yönetmeliği'nde 18.07.2002 tarihli ve 24819 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik ile değişiklik yapıldığını, Yönetmelik'in ek geçici 2 nci maddesinde (iştirakler hariç) özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların sürekli işçi kadrolarında özelleştirmenin yapıldığı tarihte çalışmakta olanlardan, bu kuruluşların süreli veya süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle iş sözleşmeleri sona erenler ile özelleştirme sonunda, yeni işverenin iflası veya sair nedenlerle üretimin durdurulması veya iş sözleşmelerinin haklı neden olmaksızın feshedilmesi nedeniyle işsiz kalan işçilerin talebi üzerine genel bütçeye dâhil idareler ve katma bütçeli idareler ile kamu kurum ve kuruluşlarının işçi kadrolarına atanabileceğinin düzenlendiğini, davacının aradan 3 yıl geçtikten sonra 2002 yılında açıktan atama suretiyle Kurum bünyesinde düz işçi olarak işe başladığını, önceki iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ve diğer hakları ödenmek suretiyle sona erdiğini, yeni iş sözleşmesinde önceki kıdemin nazara alınamayacağını, davacının kanundan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2019 tarihli kararıyla; davacının işe giriş ücretinin davalı işverence kanun, yönetmelik ve protokol hükümlerine uygun olarak belirlendiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 22.04.2021 tarihli kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.09.2021 tarihli bozma ilâmı ile; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının ilave tediye alacağı yönünden eksik inceleme ile karar verildiği, davacının bildirdiği deliller toplanarak ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verildikten sonra davacıya ilave tediye ücreti ödenmesi gerektiği, ilave tediye alacağının 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olmadığı, ıslah tarihi olan 10.10.2023 tarihi dikkate alındığında arabuluculukta geçen süre ve pandemi sebebiyle duran süreler de gözetildiğinde ek raporda hesaplama yapılan alacaklardan ıslaha konu edilen miktarlar yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, ilave tediye alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davanın belirsiz alacak davası olduğunu, bu nedenle Mahkemece ıslah edilen kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının önceki kurumda çalıştığı sürelerin de dikkate alınmamasının yerinde olmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığını, Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ilave tediye alacağının bulunup bulunmadığı ile alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.