Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5824 E. 2024/8336 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçişle düzenlenen iş sözleşmesindeki ücret hükmüne göre ücretinin tespiti, fark ücret alacağının olup olmadığı ve varsa hesaplanması, uygulanan faizin türü ve başlangıç tarihi ile harç ve yargılama giderlerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçişte düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu, bu nedenle işverenin sözleşme hükmüne aykırı olarak daha düşük ücret ödemesinin fark ücret alacağı doğurduğu, ancak davalının harçtan muaf olduğu ve vekâletname suret harcının davalıdan tahsil edilemeyeceği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/477 E., 2024/104 K.

KARAR : Ek kararın kaldırılarak istinaf başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/440 E., 2021/1062 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince 06.01.2022 tarihli ek karar ile hükmün kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 06.01.2022 tarihli ek kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararının kaldırılmasına ve asıl karara yönelik istinaf incelemesinde davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesine göre davacıya her ay brüt asgari ücretin %15 oranında fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca %4 oranında zam yapılması gerektiğini, ancak davalı tarafça 01.01.2019 tarihinden itibaren müvekkiline yazılı veya sözlü herhangi bir bildirim yapılmadan ve muvafakati alınmadan ücretinin düşürüldüğünü ve iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olduğunu, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra, ücretinin 02.04.2018 tarihli iş sözleşmesi hükümlerinde asgari ücretin %15 fazlası kadar belirlendiği, ayrıca yine 01.01.2018 tarihli ve 30288 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı Sözleşmeleri Kapsamında Çalıştırılmakta Olan İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına veya Mahalli İdare Şirketlerinde İşçi Statüsüne Geçirilmesine İlişkin 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve 24 üncü Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar ile davacının üyesi olduğu Sendikayla davalı Kurum arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi gereği, belirlenen dönemlerde %4 oranında zam yapılması kararlaştırıldığından davacının fark ücret alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince 06.01.2022 tarihli ek karar ile hükmün kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; uyuşmazlığın toplu iş sözleşmesinden kaynaklı hukuki ihtilaftan kaynaklandığı ve davacının hâlen çalışmaya devam ettiği için ileriye etkisi muhtemel uyuşmazlıkta ücret tespitinden dolayı kararın kesin nitelikte olmayıp kanun yolunun açık tutulması gerektiğini, konuya ilişkin güncel Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere hizmet alım sözleşmelerinde yüklenici tarafından istihdam edilen işçilerin ücretlerinin asgari ücretin katları ya da asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde belirlenmesinin hizmet alım sözleşmesinin devam ettiği döneme ilişkin bir uygulama olduğunu, davacı gibi yükleniciler tarafından istihdam edilip de sınavla sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının yeni süreçte Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağı açık olup belirtilen açık ve emredici yasal düzenleme karşısında davacıya eksik ödeme yapılmadığını, benzer bir konuda Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuru üzerine, Kamu Denetçiliği Kurumunun 17.07.2020 tarihli kararında neticeten müvekkili İdarenin uygulamasının hukuka uygun olduğuna karar verildiğini, davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olduğunu, müvekkili Bakanlığın harçtan muaf olduğu hususu gözetilmeden hatalı karar verildiğini, hükmedilen alacağa en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin usul ve kanunlara aykırılık teşkil ettiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin devam etmesi nedeniyle talep edilen alacağın ileriye etkili sonuç doğuran mahiyeti de dikkate alındığında kararın kesin nitelikte bir karar olmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine dair tesis edilen 06.01.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verildiği belirtilmiş ve esasa yönelik yapılan değerlendirmede; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmaktayken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasındaki iş sözleşmesinin 7 inci maddesinde asgari ücretin %15 fazlası olarak ücret düzenlemesi olduğu, davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, işçinin kadroya geçirildiği sırada yapılan iş sözleşmesinde yazılı asgari ücretin fazla oranıyla belirlenen temel ücrete, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ocak ve temmuz aylarında %4’lük zamların ilavesiyle ücret bordrolarında yapılan ödemelerin mahsubu sonucu, talep konusu alacaklara hak kazandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, yerleşik Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve alacağın hesaplanması, uygulanan faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin doğru belirlenip belirlenmediği ile harç ve yargılama giderlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Harç, kamu düzenine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasında davalı ... aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup davalının harçtan muaf olduğu gözetildiğinde peşin harç, başvuru harcı ile ıslah harçlarının davacıya iade edilmesi gerekmektedir.

3. Diğer taraftan davacı tarafça dosyaya vekâletnamenin sureti sunulmuştur. Vekâlet suret harcı, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi kapsamında yargılama gideri değildir. Bu nedenle vekâlet suret harcının davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesi yerine davalıdan tahsiline karar verilmesi ayrıca hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının harca ilişkin "Davacı tarafından yatırılan 137,11 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki beşinci bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 68,31 TL peşin harç ve 1,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 128,61 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine, vekâlet suret harcı olan 8,50 TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.