"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3331 E., 2024/100 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/1068 E., 2021/628 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; kararın kesin olmadığını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olarak davacının ücretine zam yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde talep edilen alacağa hak kazanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kararın kesin olarak verildiğinin belirtildiği, ancak davacının iş sözleşmesinin devam etmesi nedeniyle talep edilen alacağın ileriye etkili sonuç doğuran mahiyeti de dikkate alındığında Mahkemece verilen gerekçeli kararın kesin nitelikte bir karar olmadığı, davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasındaki iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin %36 fazlası olarak ücret düzenlemesi olduğu, davacının 375 Sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer malî sosyal haklarının belirlenmesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, işçinin kadroya geçirildiği sırada yapılan iş sözleşmesinde yazılı asgari ücretin fazla oranıyla belirlenen temel ücrete toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ocak ve temmuz aylarında %4’lük zamların ilavesiyle ücret bordrolarında yapılan ödemelerin mahsubu sonucu talep konusu alacaklara hak kazandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve davalı Bakanlığın harçtan muaf olmasına rağmen harcın müvekkiline yükletilmesinin ve uygulanan faiz oranının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı, yargılama gideri ve faiz konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince ücret farkı alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olup, kararda dava ve ıslah tarihlerinin açıkça belirtilmemesi infazda tereddüt yaratır mahiyettedir.
3. Ayrıca, davalı harçtan muaf olduğu hâlde, davalıya yargılama gideri içerisinde harç yükletilmesi de hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan "Ücret Alacağı olarak, net 4.398,75 TL'nin 500 TL'sinin dava tarihinden itibaren, geri kalan kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine" şeklindeki bendin hükümden çıkartılarak yerine "Ücret Alacağı olarak, net 4.398,75 TL'nin 500 TL'sinin dava tarihi olan 24.12.2019 tarihinden itibaren, geri kalan kısmın ıslah tarihi olan 06.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine" ibaresinin yazılması;
Hüküm fıkrasında yer alan "Davacı tarafından yapılan 649,70 TL yargılama gideri ile yine davacının yatırdığı 44,40TL başvuru harcı ile 44,40TL peşin harç ve 668,58 TL ıslah harcı olmak üzere genel toplamı 155,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki bendin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yapılan 649,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yatırdığı 44,40 TL başvuru harcı ile 44,40 TL peşin harç ve 66,58 TL ıslah harcı olmak üzere genel toplamı 155,38 TL harcın davalı harçtan muaf olduğundan davacıya iadesine," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.