"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1616 E., 2023/2226 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nazilli İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/193 E., 2022/381 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.04.2009–30.03.2014 tarihleri arasında davalı Belediyeye devredilen dava dışı Karacaören Köyü tüzel kişiliği nezdinde koruma bekçisi olarak çalıştığını, bu döneme ilişkin sigorta bildirimlerinin yapılmadığını, ücretlerinin ve sair işçilik alacaklarının kendisine ödenmediğini, açılan hizmet tespiti davasının lehine sonuçlandığını, arabulucuya başvurduğunu ancak sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek kıdem tazminatı ile ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının uyuşmazlık konusu dönemde müvekkili Belediye çalışanı olmayıp Karacaören Köyü tüzel kişiliğine ait tescilsiz işyerinde çalıştığının tespit edildiğini, ödemesi gereken işçilik alacağı varsa dahi müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, 07.07.2022 tarihinde davalıya karşı arabulucuya başvurduğu, arabuluculuk uyuşmazlık konusunun “İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan-İşçilik alacakları, 4 yıllık maaş, resmi tatil ve UBGT ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai, genel hafta tatil alacağı, AGİ indirimi, Prim alacağı" olarak belirtildiği, arabuluculuk sonucunun anlaşamama ile 01.08.2022 tarihinde sonuçlandığı, kıdem tazminatı yönünden usulune uygun arabuluculuk başvurusu olmadığından talep edilen bu alacağın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32 nci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, ücret alacaklarında zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu ve zamanaşımı süresinin iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten değil ücretin muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başladığı, somut olayda davacının 15.04.2009- 30.03.2014 tarihleri arasındaki çalışmasından kaynaklı bakiye ücret alacağının tahsilini talep ettiği, 07.07.2022-01.08.2022 tarihleri arasındaki arabuluculuk sürecinde geçen 25 günlük süre nazara alındığında zamanaşımı süresinin 24.04.2019 tarihinde tamamlanmış olduğu ve dava tarihi olan 14.09.2022 tarihi itibarıyla ücret alacağına yönelik talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili davacı tarafından açılan hizmet tespiti davasının leline sonuçlanarak kesinleştiğini, arabuluculuğa başvuru şartını yerine getirdiklerini, davacının davalı bünyesinde çalışmaya devam ederken dava açmasının ülke koşulları da nazara alındığında müvekkilinden beklenemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 07.07.2022 tarihinde arabulucuya başvurduğu ve 01.08.2022 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile taraflar arasında arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığının tespit edildiği, ancak kıdem tazminatı yönünden usulune uygun şekilde arabuluculuk başvurusu yapılmadığından, arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararının yerinde olduğu, arabuluculuk başvurusunda talep konusunun işçilik alacakları olarak belirtilmesinin yeterli olmadığı, arabuluculuğa ilişkin kanun ve yönetmelik gereği açıkça her bir alacak yönünden talepte bulunulması gerektiği, davacının 15.04.2009-30.03.2014 tarihleri arasında davalı ... bünyesinde koruma bekçisi olarak çalıştığı, dava konusu yapılan ücret alacağının dava tarihi itibariyle 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi kapsamında 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğu, hizmet tespiti davası açıldığı, kararın kesinleşmesi sonrası işçi alacağı davası açıldığı, hizmet tespiti davasının kesinleşmesinin beklenmesinin ücret alacağı yönünden zamanaşımı süresine bir etkisi olmadığı, ancak yasal süre içerisinde açılmış bir işçilik alacağı davası olduğu takdirde hizmet tespiti davasının sonucunun bekletici mesele yapılması durumunda zamanaşımı süresine etkisinin olabileceği, bu itibarla ücret alacağının zamanaşımına uğraması nedeniyle verilen ret kararının da yerinde olduğu gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava şartı olarak arabulucuya başvuru şartının gerçekleşip gerçekleşmediği ile talep konusu ücret alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
3. 4857 sayılı Kanun'un 32 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.