Logo

9. Hukuk Dairesi2024/603 E. 2024/3803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, uygulanacak hukuk, zamanaşımı, ve yargılama giderlerinin davacı aleyhine hükmedilmesinin hakkaniyete uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancılık unsuru taşıyan davalarda Yargıtay’ın içtihat değişikliği nedeniyle yabancı hukukun uygulanması sonucu davanın bir kısmının reddedilmesi halinde, davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olması gözetilerek, mahkeme kararının yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/237 E., 2023/631 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 17.02.2010-26.05.2018 tarihleri arasında boya ustası olarak saatlik 4,50 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence sonlandırılıp Türkiye'ye gönderildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket çalışanı olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, yurt dışında yapılan çalışmalarından dolayı Türk mevzuatının olayda uygulanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.09.2021 tarihli ve 2020/242 Esas, 2021/861 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Şirket nezdinde 17.02.2010-26.05.2018 tarihleri arasında toplam 4 yıl 10 ay 3 gün yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/3260 Esas, 2021/3182 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.03.2022 tarihli ve 2022/1702 Esas, 2022/3054 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamına göre davacı işçi davalının yurt dışı işyerlerinde 17.02.2010-26.05.2018 tarihleri arasında fasılalı olarak çalışmış olup, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında davacının 15.05.2015-10.12.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca gerekirse Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 15.05.2015-10.12.2015 tarihleri arasındaki çalışma döneminde Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sona erdiği tarih ile davanın açıldığı tarih dikkate alındığında Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesindeki bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresi olan üç aylık sürenin geçtiği, Türk hukukunun uygulandığı dönem yönünden ise iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği, talep konusu alacakların bilirkişi raporunda hesaplandığı, raporun dosya kapsamına uygun ve hüküm vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Rusya hukukuna tâbi olan dönemin hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kamu düzeni ve emredici kurallar açısından olayda Türk hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; alacakların tamamen zamanaşımına uğradığını, husumet itirazları bulunduğunu, ücret miktarı ve hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, ücretin brütleştirilmemesi gerektiğini, davacının dava konusu alacaklara hak kazanmadığını, hesaplamaların hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, husumet, hizmet süresi ve aylık ücret miktarının tespiti, ücretin brütleştirilmesi, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği, zamanaşımı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi.

4. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 46 ve 47 nci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi.

5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması nedeniyle reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.

3. Somut uyuşmazlıkta davadaki bir kısım taleplerin Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de dava tarihinin 28.02.2020 olması ve davada kıdem tazminatı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin bir kısmının yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine bu reddedilen miktarlar nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hakkaniyete aykırıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının; vekâlet ücretine ilişkin "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 'ne göre red edilen kısım üzerinden hesaplanıp taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine," şeklindeki ile yargılama giderlerine ilişkin "Davacı tarafından bu yargılama nedeniyle yapılan toplam 2.064,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranları nazara alınarak hesaplanıp taktir olunan 1.790,34 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına," ve "Davalı tarafından bu yargılama nedeniyle yapılan toplam 295,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranları nazara alınarak hesaplanıp taktir olunan 39,23 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına," şeklindeki bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine sırasıyla;

"Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.833,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"

"Davacı tarafından bu yargılama nedeniyle yapılan toplam 2.064,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranları nazara alınarak hesaplanan 2.042,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,"

"Davalı tarafından bu yargılama nedeniyle yapılan toplam 295,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranları nazara alınarak hesaplanan 3,14 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.