"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2378 E., 2024/509 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Tavşanlı İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İşletmelerine bağlı ... Linyitleri İşletmesi Müdürlüğünün lavvar tesislerinde, davalı Kurum yetkililerinin emir ve talimatları altında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı olarak muvazaalı şekilde görünüşte alt işveren işçisi olarak çalıştığını, hizmet alım sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, davacı ve arkadaşlarının başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak muamele görmeleri gerektiğinden bahisle dengi kadrolu işçiye göre yoksun kaldığı hakların tahsili için işbu davayı açtıklarını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu hususunda Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı Kurumda davacının dengi işçi bulunduğunu ileri sürerek aylık ücret farkı, ikramiye, kömür yardımı, bedelsiz yemek iaşe bedeli, sabun aydınlatma bedeli, koruyucu malzeme ve giyim bedeli alacağı, sosyal yardım zammı alacağı, vardiya zammı alacağı, denge ödeneği alacağı ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Kuruma dayanışma aidatı kesilmesine dair hiçbir belge veya bilginin Sendika tarafından gönderilmediğini, davacının Kurumun işçisi olmadığını ve ücretlerini Kurumun ödemediğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, işveren sıfatını haiz olmadığını, davacı ile müvekkili Kurum arasında herhangi bir bağ veya sözleşme olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tavşanlı İş Mahkemesinin 01.03.2023 tarihli kararı ile; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının ilave tediye alacağı talep ... olduğu, davacının sendika üyesi olduğu ve dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma talebini davalı işverene bildirdiği, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 16.05.2023 tarihli kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında, yapılan işin muvazaalı olduğu kabulünün yerinde olduğu, bu nedenle ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, davacının dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma talebine ilişkin dilekçesini davalı Kuruma verdiği ancak talebinin Kurumca reddedildiği, bu nedenle davacının davalı işverenin işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinde bulunduğu, ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı, davacının bir öğün yemeğinin işverence ayni olarak karşılandığı, bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin yerinde görülerek yemek iaşe bedeli talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.11.2023 tarihli kararı ile; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda alınan hesap bilirkişisi raporu dikkate alınarak 09.08.2018 tarihinden sonraki dönem yönünden muacceliyet şartı gerçekleşmeyen alacaklar yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişi raporuna karşı itiraz süresi beklenilmeksizin karar verildiğini, Kurumun ihale makamı olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, lavvar tesisinde yapılan işin yardımcı iş olduğunu, galeri açma işi ile ilgisi olmadığını, yetkili işçi sendikasınca davacının sendika üyeliğinin işverene bildirilmediğini ve bundan dolayı davacının sendikal haklardan yararlanamayacağını, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacağının bulunmadığını ve hesaplamanın hatalı olduğunu, yakacak yardımının ayni verildiğini, alacakların brüt değil net olarak hüküm altına alınması gerektiğini, faiz başlangıcı ve türünün hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hesaplamaya esas alınan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
6. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde müvekkilinin baştan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğunun tespiti talebiyle birlikte bu sebeple doğan fark ücret alacaklarını talep etmiştir. Davacının bu tespit talebi ayrı bir dava değil, eda davasında ele alınması gereken bir ön sorundur. Dolayısıyla Mahkemece ayrı bir dava gibi değerlendirilip ayrıca tespit hükmü kurulması hatalı ise de bu hata sonuca etkili görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.