Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6306 E. 2024/9919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fiilen gemiadamı olarak çalıştırıldığı halde ücretinin yükleme boşaltma işçisi olarak ödenmesi nedeniyle oluşan fark ücret, ikramiye, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile iaşe bedeli alacaklarının davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fiilen gemiadamı olarak çalıştığı, ancak ücretinin yükleme boşaltma işçisi statüsünde ödendiğinin tespit edilmesi ve oluşan fark ücret ile diğer fer'i alacakların hesaplanmasında ve zamanaşımının değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/601 E., 2024/127 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 15. İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/501 E., 2021/444 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde yükleme boşaltma işçisi olarak işe girdiğini, 26.12.2012 tarihli müdürlük emri ile DOK kaptanlığı servisinde gemiadamı olarak çalışmaya başladığını, bu tarihten itibaren gemiadamı olarak çalışmaya başlamasına rağmen yükleme boşaltma işçisi ücreti ödendiğini, işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesine göre iaşe bedelinin kendisine ödenmediğini, 27.03.2013 tarihinde yapılan terfi sınavında davacının başarılı olduğunu ancak kadro geçişlerinin sınavdan sonra da yapılmadığını, fiilî olarak gemiadamı olarak çalışmaya devam ettiğini, 28.03.2016 tarihinde yazı ile terfi sınavında başarılı olan işçilerin kadro tahvillerinin yapılacağının bildirildiğini ve kadro geçişlerinin yapıldığını, ancak 26.12.2012 tarihinden itibaren birikmiş ücret ve diğer alacaklarının ödenmediğini, kadro geçişlerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, geçmiş dönem kadrosunun yok sayıldığını ileri sürerek fark ücret (eksik ödeme ve intibak hatasından kaynaklanan), ücretin haftada üç saat eksik ödenmesinden kaynaklanan ücret alacağı, fark ikramiye, fark hafta tatili, fark ulusal bayram ve genel tatil, fark gece çalışma ücretleri ile iaşe bedeli alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 18.08.2000-23.08.2007 tarihleri arasında belirli süreli iş sözleşmesi ile (I) sayılı cetvel yükleme boşaltma işçisi olarak çalıştığını, ana sanat kolu ve kadro ünvan karşılığında hak edişleri ödenerek 23.08.2007 tarihinde daimi kadro geçişinin yapıldığını, 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında çalışan davacının ... Sendikası üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, davacının 26.11.2011 tarihli gemici ehliyetine binaen palamar hizmetlerinden yetiştirilmek üzere Sendikanın da muvafakati ile 26.12.2012 tarihinde DOK kaptanlığı birimine alındığını, D5 gemici kadrosu için sınav yapıldığını, sınavda başarılı bulunan davacı için 27.03.2013 tarihli yazı ile Genel Müdürlükten kadro istendiğini, ancak yeni projelendirme nedeniyle kadro atamasının yapılamadığını, 2013/2016 dönemi işçi ihtiyaçlarının Genel Müdürlük tarafından karşılanarak kadro tahvili yapılamayan davacının kadrosunun 25.03.2016 tarihinde gerçekleştirildiğini ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu (854 sayılı Kanun) hükümlerine tâbi tutulduğunu, 25.03.2016 tarihine kadar günlük 7,5 saat sonrasında günlük 8 saat esasına göre çalıştığını ve ücretinin ödendiğini, emek zamlarının ödendiğini, terfi atamasının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; TCDD ... Liman İşletmesi Müdürlüğünün 24.12.2012 tarihli kararı ile davacının 26.12.2012 tarihinden itibaren gemici ehliyetine binaen DOK kaptanlığı servisinde görev yapmasına karar verildiği, yapılan gemici sınavını 20.3.2013 tarihinde davacının kazandığı, ancak ... Liman İşletmesi Müdürlüğünün 23.8.2013 tarihli kararı ile davacının fiilen görev yaptığı DOK kaptanlığı bölümünden yükleme boşaltma işçiliğinde çalıştırılmasına karar verildiği, İşçi İstihdam Şube Müdürlüğünün 25.3.2016 tarihli kararı ile de davacının sanat kolunun gemici olarak değiştirildiği, tanıkların ortak beyanlarında davacının gemici olarak çalıştığını belirttikleri, ücret bordrolarında 26.12.2012 tarihli karar sonrasında davacının DOK kaptanlığı bölümünde görevlendirilmesine rağmen kadrosunun yükleme boşaltma işçisi olarak belirtildiği, bordro tahakkuklarının 2016 yılının Mart ayından itibaren gemici olarak tahakkuk ettirildiği, bu durumda davacının fiilen gemici kadrosunda çalıştığı kabul edilerek 26.12.2012 tarihinden itibaren çalışmanın geçtiği gemici kadrosunda 854 sayılı Kanun ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesap yapılması gerektiği, davalı tarafça ibraz edilen davacıya ait “Farazi İntibak Uygulaması” başlıklı belge gereğince davacının 26.12.2012 tarihinden itibaren gemici kadrosuna göre intibakının uygulanması hâlinde derecesinin ise 5, saat ücretinin brüt 9,39 TL olduğu, davacının bordrolarında yükleme boşaltma işçisi olarak tahakkukların 2016 yılı Mart ayına kadar 4857 sayılı Kanun kapsamında günlük 7,5 saat, aylık 225 saat üzerinden hesaplandığı, 2016 yılı Mart ayından itibaren gemici kadrosuna uygun olarak 854 sayılı Kanun kapsamında günlük 8 saat, aylık 240 saat üzerinden hesaplandığı, bordroların kül hâlinde tetkikinde değişen saat ve ücret tutarında fazla çalışma ücreti tahakkukları olduğu, tahakkukların puantajlar ile uyumlu olduğu, karşılığının ödendiği, davacının fark ücret alacağı talebinin reddi gerektiği, ispatlanamayan ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin de reddi gerektiği, ıslah zamanaşımı def'inin resen değerlendirildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; hükmedilen alacaklarda faiz başlangıcının dava tarihi olması ve faiz türünün mevduat faizi olması gerektiğini, davacının davalı işverenden fark ücret alacağı bulunduğunu, davalı iş yerinde davacının da yararlandığı toplu iş sözleşmesi bulunduğu ve tatil gün ve zamanları ile bu zamanlarda ödenecek ücretin sözleşmenin 62 nci maddesine göre belirlenmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, hatalı bilirkişi raporunun karara esas alındığını, ikramiye farkı yönünden davalının zamanaşımı def'i kabul edilmişse de alacakların zamanaşımına uğramadığını, iaşe bedeli alacağında zamanaşımı gözetilmesinin hatalı olduğunu, tüm alacakların eksik hesaplandığını, davanın tam kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının 18.08.2000 tarihinde yükleme boşaltma işçisi olarak ... Liman İşletme Müdürlüğünde göreve başladığını, davacının geçici görevlendirmelerinin işyerinin işgücü ihtiyacının karşılanması amacına yönelik olup davacının kendi isteği ve arzusu dâhilinde, üyesi olduğu Sendikanın muvafakatı doğrultusunda yapıldığını, 26.12.2012 tarihinde DOK kaptanlığı servisinde palamar hizmetlerinde geçici olarak görevlendirildiğini, toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerinde geçici iş değişikliğinde ve görevlendirmelerde yaptığı işin asıl iş olmadığının, ana sanat kolu üzerinden işlem göreceğinin düzenlendiğini, ücretlendirmeye ve hak edişlerine ilişkin başkaca bir düzenleme yapılmadığını, farazi bir uygulamaya dayanarak ücret talep edilmesinin toplu iş sözleşmesine ve hukuka aykırı olduğunu, davacının iaşe talebi yönünden hem toplu iş sözleşmesinden faydalanıp hem de farazi bir uygulamaya dayanılarak gemiadamı iaşe ücretinden faydalanmasının mükerrerlik teşkil ettiğini, davanın niteliği ve konusu itibarıyla belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuken mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda hesaplanan bedellerin yüksek olduğunu, tüm alacakların zamanında ödendiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından; davacının gemiadamı olarak görevlendirildiği tarihten itibaren yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi nedeniyle oluşan intibaktan doğan fark ücret, fark ikramiye ve diğer alacakların hesaplanması ile ıslah zamanaşımının değerlendirilmesinde, kabul edilen alacaklara dava ve ıslah tarihlerine göre faiz işletilmesinde, 854 sayılı Kanun'da özel düzenleme olmadığından tüm alacaklara yasal faiz işletilmesinde, yasal düzenlemeden doğan fark ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddinde isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı itirazı dışındaki gerekçeleri aynen tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının görevli olduğu pozisyon dışında fiilen başka bir pozisyonda çalıştırılıp çalıştırılmadığı, buna bağlı olarak derece ve kademesinin belirlenmesi ile dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanamayacağı, zamanaşımı, faiz türü, faizin başlangıç tarihi ve alacakların hesap yöntemi hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 854 sayılı Kanun'un 26, 28, 29 ve 43 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.