Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6351 E. 2024/8649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan tavzih talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacı yönünden reddine karar verilen miktar ile temyiz konusu yapılan vekalet ücretinin toplamının, kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3004 E., 2023/2375 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 33. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/187 E., 2021/536 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekili 06.12.2023 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince 19.12.2023 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından adli yardım talepli temyiz edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu′nun (6100 sayılı Kanun) 334 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki koşulların davacı lehine gerçekleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığından, davacının adli yardım talebinin kabulü ile süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyiz istemi, tavzih talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin 19.12.2023 tarihli ek kararına ilişkindir.

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dairemiz uygulamasına göre temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra inkar tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.

6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca alacağın tamamının dava edilmesi hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmayan tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmayan tarafın, icra inkar tazminatı, vekâlet ücreti, yargılama giderleri veya gerekçeye yönelik temyizi de incelenmez. Ancak, talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmamakla birlikte, temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin değerinin tek başına kesinlik sınırını aşması hâlinde, dava değerine ilişkin kesinlik sınırı kıyas yoluyla uygulanarak temyiz incelemesi yapılabilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt IV, İstanbul, İlaveli Beşinci Bası, 1991, s. 4217).

Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin ikinci fıkrasının açık hükmü karşısında; davanın kabulüne dair karar davacı bakımından, reddine dair karar ise davalı bakımından kesindir. Ancak tarafların, kesinlik hesabında dikkate alınmayan vekâlet ücreti, yargılama gideri, icra inkar tazminatını veya gerekçeyi temyiz konusu yapmaları hâlinde, davanın değerinin (dava konusu edilen alacak veya tazminatın tamamı) veya temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin değerinin tek başına kesinlik sınırını aşıp aşmadığına bakılmalıdır. Bu iki durumdan birinin gerçekleşmesi hâlinde 6100 sayılı Kanun'un 361 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre hukuki yararın mevcut olup olmadığı incelenebilir. Böylece davada haklı çıkmış olan tarafın da dava değerinin veya temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin tek başına kesinlik sınırını aşması kaydıyla, temyiz hakkı bulunduğu kabul edilmelidir.

Tavzih talep edilen asıl karar kesin ise tavzih talebi üzerine verilen ek karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez.

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince asıl kararda davacı yönünden reddine karar verilen toplam miktar 10.519,82 TL olup, davacı temyizi bakımından gerek dava değeri gerekse temyiz konusu yapılan vekâlet ücretinin miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin karan veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.