Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6352 E. 2024/10037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki ücretinin tespiti, iş sözleşmesinin fesih şekli, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin alacaklarının olup olmadığı ve ücretin brütleştirilmesinde hata bulunup bulunmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2963 E., 2024/104 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi

SAYISI : 2016/429 E., 2019/339 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.09.2009-31.12.2014 tarihleri arasında davalı Şirkete ait Rusya'daki inşaat şantiyelerinde boya, alçı ustası olarak çalıştığını, davacının son ücretinin net 1.600,00 USD fix olduğunu, işyerinde verilen üç öğün yemekten ve işyerindeki işçi koğuşundan yararlandığını, davalının iş bitimi nedeniyle davacının işine son verdiğini, bir daha işe çağrılacağı belirtilerek herhangi bir tazminat ödenmediğini, çıkış sırasında davacıya bir daha işe çağırma vaadinde bulunarak içeriğini bilmediği çok sayıda evrak imzalatıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak davacının iş sözleşmesinin istifa ve devamsızlığı nedeniyle sona erdiğini, ücretin net 1.350.00 TL olduğunu, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını hafta tatilinde, bayram ve genel tatillerde çalışılmadığını, yıllık izinlerin kullanıldığını istisnai olarak yapılan fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini savunarak haksız davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının yurt dışında çalışan bir işçi olması, 2010 yılına ait iş sözleşmesi, banka hesabına yapılan ödemeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek, davacının 1600.00 USD aylık ücret aldığı, yurt dışında çalışan bir işçi olması nedeniyle %5 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim kesintisi sonrası aylık brüt ücretinin 1.680,00 USD olarak kabul edildiği, duruşmada dinlenen tanıklar, işyerinde fazla çalışma yapıldığını beyan ettiklerinden davacının bu husustaki iddiasını ispat ettiği, davalı işveren ise ispat edilen işbu çalışma ücretlerinin ödendiğini yazılı delille ispat edemediğinden tanık beyanları dikkate alınarak davacının 7 gün çalışılan haftalarda haftalık 14 saat, 6 gün çalışılan haftalarda haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı, ayda 2 hafta tatilinde ve dinî bayramların ilk günü ve Türkiye'de bulunulan dönemler dışında dinî, mîllî bayram ve genel tatillerde çalışıldığı, kullanılmayan 12 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; giydirilmiş ücretin tespitinde yemek ve barınma gideri olarak 300 USD eklenmesi gerektiğini, yıllık izin alacağının eksik hesaplandığını, yapılan indirim hakkın özüne dokunduğundan indirim yapılmaksızın artırım dilekçeleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; iş sözleşmesi davacının devamsızlığı nedeniyle sona erdiğinden kıdem ve ihbar tazminatı kazanamayacağını, haklı sebep olmaksızın istifa eden işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddedileceğini, net ücretinin SGK kayıtlarında da görüldüğü gibi brüt 1.350,00 TL olduğunu davacının net ücreti ve brüt ücretinin hatalı şekilde hesaplandığını, davacının ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığını, davacının yıllık izin alacağı da bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükme esas alınan ücret tespitinde bir hata bulunmadığı, Rusya ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik anlaşması olmaması nedeniyle ücret brütleştirme işleminin yerinde olduğu, davacının yıllık izin talep formlarında belirtilen tarihlerde Türkiye'de bulunduğu, davacı tanıklarından C.Ö'nün tanıklık ettiği dönem zamanaşımına uğrayan döneme denk geldiğinden İlk Derece Mahkemesince bu tanığın beyanlarına itibar edilmeyerek tanıkların davacı ile çalıştığı dönemlerle sınırlı olarak davacı tanığı M.H.D'nin beyanına itibar edilerek fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın belirlenmesinde ve belirlenen tutardan hesaplamanın tanık beyanına dayalı yapılmasından ötürü indirime gidilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, mübrez 10.10.2012, 11.10.2012 ve 12.10.2012 tarihli işe gelmeme tutanaklarındaki mümzilerin tanık olarak dinletilmediği, yurt dışında çalışan işyerinde belli bir kıdemi de bulunan işçinin nedensiz şekilde işten ayrılmasının da hayatın olağan akışına uymayacağı, davacının sonraki dönem çalışması bakımından alınan istifa dilekçesinde neden belirtilmediği de dikkate alındığında istifa iradesinin bulunmadığına yönelik İlk Derece Mahkeme gerekçesinin dosya kapsamına uygun düştüğü gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma alacağından indirimin yerinde olup olmadığı ile davacının ücretinin brütleştirilmesinde hata bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 26, 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 44, 46, 47, 53, 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi.

3. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.