"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/502 E., 2024/781 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/681 E., 2023/720 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) aracılığı ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bornova Onkoloji Ek Binasında 05.06.2020 tarihinde sürekli işçi olarak çalışmaya başladığını, ardından 13.06.2022 tarihinde Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesine tayin olduğunu, lise mezunu olan davacının hasta kayıt kabul elemanı yetiştirme kursunu bitirdiğini, Arapça bildiğini, bu hastanelerde veri giriş elemanı ve sekreter olarak çalıştığını, 2021 yılı Kasım ayına kadar vasıflı işlerde çalıştığını, 2021 yılı Kasım ayında sözlü görevlendirme ile temizlik işine verildiğini, bunun üzerine davacının İdareye dilekçe verdiğini ve bu görevlendirmeye itiraz ettiğini, davacının dilekçesine kadrosunun temizlikçi olduğundan bahisle ret kararı verildiğini, çalışma koşullarında davalı İdare tarafından tek taraflı olarak esaslı değişikliğe gidildiğini, toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesinde yer verilen açık hüküm gereğince vasıfsız işlerde çalıştırılamayacağını, bu nedenle yapılan görevlendirmenin açıkça toplu iş sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek yapılan görevlendirmenin tedbiren durdurulması ile davacının vasıfsız işte çalıştırılamayacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 05.06.2020 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile temizlik personeli olarak işçi kadrosunda çalışmaya başladığını, İdarenin ihtiyaç duyması nedeniyle davacının geçici olarak veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görevlendirildiğini, daha sonra görevlendirmenin sona erdiğini, davacının temizlikçi olarak çalışmasına devam ettiğini, davacı iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Bakanlık iş yerinde 05.06.2020 tarihinden itibaren işçi kadrosunda çalıştığı, davacının 01.07.2020 tarihinden itibaren ... Sendikası üyesi olduğu, ... Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenler Sendikası (...) ile ... Sendikası arasında imzalanan 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli ve 08.09.2021 imza tarihli işletme toplu iş sözleşmesinin "Görev Bölümü" başlıklı 29 uncu maddesinde “Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber, bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar" hükmünün düzenlendiği, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının her ne kadar temizlik personeli pozisyonunda işe başlamış gibi gözükse de işe giriş tarihinden itibaren veri giriş elemanı/sekreter olarak çalıştığı, söz konusu işin vasıflı işlerden olduğu gerekçesiyle davacının toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesi gereğince vasıfsız işlerde çalıştırılamayacağının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının 24.12.2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 05.06.2020 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalayarak İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik personeli olarak sürekli işçi kadrosunda çalışmaya başladığını, davacının İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne verdiği dilekçe ve ekindeki İzmir 12. Aile Mahkemesinin kararı ile ... güvenliğinin tehdit altında olduğundan bahisle İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesine tayin olduğunu, İdarenin takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri göz önüne alınarak görevlendirmenin bu amaçla yapıldığını, 08.03.2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7079 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 118 inci maddesinin 5 inci fıkrası hükmüne göre personelin görev tanımı dışında farklı bir işte çalıştırılmasının mümkün olmadığını, İdarenin ihtiyaç duyması sebebi ile davacının geçici olarak temizlik dışı görevlerde (veri giriş vb.) çalıştırıldığını, davacının görevlendirmeye itiraz etmediğini, daha sonra davacının görevlendirmesinin sona erdiğini ve hâlen temizlik personeli olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının 1 yıllık süreyi doldurmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının her ne kadar temizlik personeli kadrosunda işe başlamış gibi gözükse de işe giriş tarihinden itibaren fiilen veri giriş personeli/sekreter olarak çalıştığı, söz konusu işin vasıflı işlerden olduğu, toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesinde açıkça vasıfsız kadrosunda yer alan bir işçinin vasıflı kadroda bir yıl süreyle çalışmış olması hâlinde tekrar vasıfsız olarak çalıştırılamayacağının düzenlendiği, davacının vasıflı işte çalışma süresinin de toplu iş sözleşmesinde belirtilen bir yıllık süreden fazla olduğu, işçinin hangi işyerinde ve hangi işte çalışacağı konusundaki yönetim hakkının işverene ait olduğu, işvereni bu konuda değişiklik yapmaya zorlayacak ve yönetim hakkına müdahalede bulunulmasını gerektirecek bir hükmün mevzuatımızda bulunmadığı hususları da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesinin (d) bendi kapsamında vasıfsız bir işte çalıştırılmasının mümkün olup olmadığının tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili dava dilekçesinde, İŞKUR aracılığı ile davalı işyerinde temizlik personeli olarak 05.06.2020 tarihinde işe başladığını, başladığı tarihten 2021 Kasım ayına kadar vasıflı işlerde veri giriş elamanı/sekreter olarak çalıştığını, bu süreçte hiçbir zaman temizlik işi yapmadığını iddia etmiş; davalı ise davacının temizlik kadrosunda işe alındığını, ihtiyaç duyulduğu zamanlarda geçici olarak veri giriş elemanı olarak değerlendirildiğini, davacının da bu görevlendirmeye itiraz etmediğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince; davacının işe girdiği tarihten itibaren vasıflı işlerde çalıştığı, toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesinin (d) bendi uyarınca vasıfsız işlerde çalıştırılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle talep doğrultusunda karar verilmiştir.
2. Toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesinin (d) bendi "Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber, bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar" şeklindedir.
3. Yargılama sırasında İlk Derece Mahkemesince tanık dinlenmiş ve dinlenen tanık beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmiştir. Davacı tanıkları, davacı ile birlikte çalıştıkları dönemde davacının sürekli olarak veri giriş elemanı/sekreter olarak çalıştırıldığı ve temizlik işi yapmadığı yönünde beyanda bulunmuş iseler de; davacı tarafın davalı İdareye verdiği 29.12.2020 tarihli dilekçede "Hastanenin temizlik bölümünde sürekli işçi kadrosunda, Bornova Ek binada görev yapmaktayım. Lise mezunu olup bunun dışında tıbbi sekreterlik sertifikası almış bulunmaktayım. Bilgisayar bilgim bulunup aktif kullanıyorum. Dil olarak Arapça' m var. İşimi verilen görevleri severek itina ile yapıyorum. Yoğunluk durumunda sekreter arkadaşlara bilgisayar başında oturup yardım ediyorum, öğreniyorum. Temizlik bölümünden alınıp veri giriş elemanı olarak değerlendirilmek istiyorum." yazılı olup davalı, bu talebi reddetmiştir. Sözü edilen dilekçe içeriği, gerek davacı iddiasıyla gerekse tanık anlatımları ile örtüşmemektedir. İşçilere zaman zaman arızi olarak gelişen ihtiyaçlar sebebiyle görev tanımı dışında iş yaptırılması ise, bu iş işçinin ağırlıklı işi hâline gelmediği sürece, iş tanımının değiştiği anlamına gelmez. Bu itibarla davacının, sadece yoğun zamanlarda ve yardım etmek amacıyla "veri giriş elemanı/sekreter" olarak çalıştırıldığı, asıl işinin ise "temizlik personeli" olduğu sonucuna varılmıştır. Dilekçe tarihi dikkate alındığında, toplu iş sözleşmesinde öngörülen 1 yıllık süre şartı da gerçekleşmiş değildir.
4. Yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı, toplu iş sözleşmesinin 29 uncu maddesinin (d) bendi kapsamında bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışmış olduğunu yöntemince ispatlayamadığından davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.