"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/655 E., 2022/1262 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Hiz. Ltd. Şti. (... Grup Şirketi) bünyesinde hâlihazırda yeni alt işveren Olgaçlar Özel Güvenlik bünyesinde özel güvenlik elemanı olarak çalıştığını, müvekkili ile yapılan iş sözleşmesine göre ücretin asgari ücretin %50 fazlası olarak kararlaştırıldığını, ancak müvekkilinin ücretinin her ay farklı ödendiğini ve fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, keyfi yapılan ücret kesintisinin en az bir aylık ücret tutarında olduğunu, ayrıca 2012 yılı Kasım ve Aralık ücretlerinin Ocak ayında toplu ödeneceği söylenmesine rağmen 15.01.2013 tarihinde 1.500,00 TL olarak yatırıldığını, müvekkilinin haftanın 6 günü 07.30-08.00 saatleri ile 21.00 saatleri arasında çalıştığını ancak fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin resmî ve dinî bayramlarda da çalıştırıldığını ancak bunun ücretinin de ödenmediğini belirterek fark ücret, 15.01.2013 tarihinde eksik ödenen ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; alt işverenlerin çalıştırdıkları işçiler üzerindeki yönetim hakkının tamamen asıl işveren tarafından kullanıldığını, gerçek anlamda asıl işveren alt işveren ilişkisinden bahsedilemeyeceğini, davacının baştan itibaren asıl işveren işçisi olduğunu, müvekkili yönünden husumet itirazında bulunduklarını, ücretin eksik ödendiği iddiasının doğru olmadığını, davacının fazla çalışması olduğunda kendisine fazla çalışma ücretinin ödendiğini, günde 8 saatten fazla çalışıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının dinî ve millî bayram gününde çalışması var ise bunu ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.02.2016 tarihli ve 2015/117 Esas, 2016/110 Karar sayılı kararıyla; davacının ücretinin eksik ödendiği ve ücret farkı alacağının bulunduğu, 15.01.2013 tarihinde ödenen ücrete ilişkin ücret alacağı olduğu, davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Başbakanlık ve ... Grup Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 29.09.2016 tarihli ve 2016/24456 Esas, 2016/15162 Karar sayılı kararıyla; aylık ücretin miktarı ve husumet yönlerinden eksik araştırma yapıldığı, hüküm altına alınan alacak miktarları bakımından hangi gerekçe ile bu sonuca ulaşıldığının açıkça kaleme alındığı, anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurulmadığı, fazla çalışma alacağı hesaplanırken ara dinlenme süresinin düşülmemesinin ve davalı Başbakanlık aleyhine harca hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.11.2017 tarihli ve 2016/482 Esas, 2017/296 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça süresi içerisinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) izafeten Şanlıurfa Valiliğinin davaya dâhil edildiği, davacı işçinin ücretinin iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren asgari ücretin %50 fazlası olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Başbakanlık ve AFAD'a İzafeten Şanlıurfa Valiliği vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarihli ve 2018/8779 Esas, 2018/19418 Karar sayılı kararıyla; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının 25.12.2013 tarihli protokol öncesinde ücretlerin asgari ücretin %50 fazlası olarak ödeneceği konusunda anlaşma yapıldığını ispatlayamadığı, Mahkemece davacının ücretinin 25.12.2013 tarihli protokolden itibaren asgari ücretin %50 fazlası olduğu kabul edilerek varsa işçilik alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği, yargılama sırasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili yapılan düzenlemeler kapsamında Başbakanlığın kaldırıldığı ve 15 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının İçişleri Bakanlığına bağlandığı, davanın İçişleri Bakanlığına yöneltilerek yargılamaya devam olunması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.01.2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/11 Karar sayılı kararıyla; İçişleri Bakanlığının davaya dâhil edildiği, davacının ücretinin tarafların yapmış olduğu protokol tarihi olan 25.12.2013 tarihinden sonrası için asgari ücretin %50 fazlası olarak, bu tarihten öncesi asgari ücret miktarında kabul edildiği, davacının fark ücret alacağının ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunduğu, fazla çalışmanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 12.04.2021 tarihli ve 2021/3783 Esas, 2021/7942 Karar sayılı kararıyla; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemece bozma öncesi verilen kararda davacının haftada altı saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücretinin hüküm altına alındığı ve Mahkemece verilen bu kararın bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği, Mahkemece bozma nedeni yapılan davacının ücret miktarı dikkate alınarak davacının fazla çalışma ücretinin yeniden hesaplanarak alacak miktarında değişiklik var ise bu miktarın, yok ise bozma öncesi bozma kapsamı dışında kalan ve davacı lehine usuli müktesep hak olan çalışma ücretinin hüküm altına alınması gerektiği, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen fazla çalışma ücretinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda Ceylanpınar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2016/482 Esas, 2017/296 Karar sayılı kararında fazla çalışma ücretine ilişkin hükmün davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; müvekkili İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi bir çalışması ve alacağı olmadığını, taraflı ve doğruluğu tartışılır olan tanık beyanlarına göre hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, bilirkişi raporunda belirtilen miktarların fahiş olduğunu, davacının taleplerinin dava edilebilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti alacağının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.