Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6859 E. 2024/10348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin davacı vekilinin istinaf başvurusunu süreden reddetme kararının isabetli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yasal süresi içerisinde yapılmadığı ve davacı vekilinin ileri sürdüğü gerekçelerin istinaf süresinin kesilmesini veya durmasını sağlayacak nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu süreden reddetme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/325 E., 2023/1196 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun süreden reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2016/419 E., 2018/623 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun süreden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1992 yılında Diyarbakır İl Özel İdaresinde işçi statüsünde işe başladığını ve her iki yılda bir derece her yıl ise bir kademe ilerlemesi aldığını, işe başladığı tarihten itibaren Türkiye Yol-İş Sendikası (Yol-İş Sendikası) üyesi iken 2005 yılında mahkeme kararı gereğince Türkiye Ticaret Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikasına (Tez-Koop İş Sendikası) geçtiğini, 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile köy hizmetlerinin il özel idarelerine devredilip kaldırıldığını, ancak bu geçiş aşamasında iş kolunda yaşanan sorun nedeniyle Tez-Koop İş Sendikası ile Yol-İş Sendikası arasında görülen iş kolu tespiti davasında tüm il özel idaresi işçilerinin yaptığı işin mahiyetinin bu sefer inşaat iş koluna tâbi olmasına Mahkemece karar verildiğini, bu tespitin Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, bunun üzerine müvekkilininde içinde bulunduğu Tez-Koop İş Sendikasına üye toplam 71 işçinin Yol-İş Sendikasına mecburi üye olduklarını, kademe ve derecelerinin bu geçişe rağmen korunduğunu, Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Yol-İş Sendikası arasında akdedilen 3. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 17 nci maddesi uyarınca müvekkilinin kazandığı derece ve kademesinin elinden alındığını, alması gerektiğinden daha az yevmiye ile çalıştırıldığını, toplu iş sözleşmesinin geçici 4 üncü maddesi ile müvekkili gibi birçok işçinin derece ve kademe ilerlemesinin önüne geçildiğini, müvekkilinin işçi olarak geçen hizmet süreleri kıdemine dahil edilmeyerek ücret ödemeye esas teşkil eden düşük derece ve kademe üzerinden ücret ödenerek müvekkilinin emsal işçilere göre eksik ücret alınmasına neden olunduğunu belirterek TÜHİS ile Yol-İş Sendikası arasında akdedilen 3. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 17 nci ve geçici 4 üncü maddeleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı kademe, derece ve sosyal hak kayıplarının, kademe, derece ve sosyal haklarının kaybı nedeni ile uğramış olduğu tüm ziyanların ve müvekkilinin daha önce hak kazandığı derece ve kademeye intibakı yapılarak hak kazanacağı tüm kademe ve derece ücretlerin yeni derece ve kademeye göre tesptine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def''inde bulunduklarını, davacının ... davası açması mümkün iken tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca derece ve kademe intibaklarının yapılmış olduğunu, bir hak kaybı olmadığını, yapılan işlemlerin işyeri uygulaması ve iş şartı hâline geldiğini, davacının 2005 yılından 2016 yılına kadar dava açmadığını, davacının bu uygulamayı zımnen kabul ettiğini, davacının iş sözleşmesi koşullarını bildiği ve yapılan işlem rızası çerçevesinde yapıldığı hâlde uzun bir süre geçtikten sonra toplu iş sözleşmesi hükümlerini göz önünde bulundurmadan hak kayıplarının tespitini istemesinin dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bir kez işlemden kaldırılan dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 320 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinin 04.10.2018 olduğu, gerekçeli kararın davacı vekiline 03.08.2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, iki haftalık istinaf süresinin 17.08.2022 tarihinde sona erdiği, davacı vekili tarafından istinaf süresi geçtikten sonra 29.08.2022 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu, davanın mahiyeti gereği adli tatilde görülecek dava ve işler kapsamında olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; açılan davanın TÜHİS ile Yol-İş Sendikası arasında akdedilen 3. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 17 nci maddesi ve ek geçici 4 üncü maddesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı kademe, derece ve sosyal hak kayıpları, zarar ve ziyanın tespitine ilişkin olduğunu, dava konusunun özel mahkemelerde görülen dava türlerinden olduğunu, sürelerin bu yönüyle dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin kararının isabetli olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 92 nci maddesinin ikinci fıkrası, 103, 104, 345, 346 ve 352 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.