Logo

9. Hukuk Dairesi2024/685 E. 2024/5254 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesinde belirtilen "asgari ücretin belli bir yüzdesi"nden fazla ücret talep etmesinin hukuki dayanağı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir yüzdesi fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, bu hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni sonraki dönemlerdeki asgari ücret artışları oranında ücret artışı yapmaya yükümlü kıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4284 E., 2023/4431 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 48. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1218 E., 2022/494 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini; ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının kadroya geçişi sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği ve çalışmaya devam ettiği, 02.04.2018 tarihinde imzalanan iş sözleşmelerinde asgari ücretin %19 fazlası üzerinden ücretle çalıştırılacağının yer aldığı, davacının Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ilan edilen ücret zamlarını aldığı, ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren %4 zammı davacının 31.12.2018 ücretine uygulayarak eksik ücret ödemesi yapıldığı, 2019 yılında da %4 zam oranının, asgari ücretin %19 fazlası üzerinden oluşan ücrete uygulanmadığı, davacının ücretinde yapılan bu indirimin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 62 nci maddesine aykırı olduğu, yine söz konusu ücretin düşürülmesi hususunda işçinin yazılı rızası alınmadıkça bu durumun işçiyi bağlamayacağı, bu bağlamda sürekli kadroya geçişte davacının sahip olduğu tüm hakların iş sözleşmesinin bir parçası hâline geldiği, bu bağlamda bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının ödenmeyen ücret fark alacağının bulunduğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesindeki ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, davacının 2019 yılında almakta olduğu ücreti korunarak zam oranı uygulandığını, iddia edildiği gibi ücretin asgari ücret seviyesine çekilmediğini ve ücrette indirime gidilmediğini, sunulan bordrolar incelendiğinde davacıya görüleceği üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğinin açık olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet yüklenen firmalar nezdinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna atamasının yapıldığı ve çalışmaya devam ettiği, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin belli bir oranda yüzde fazlası olarak ücretin kararlaştırıldığı, davacının kadroya geçişi sırasında akdolunan sözleşmede belirlenen ücretin mevcut olduğu, tahakkuk ve ödemelerde aylık ücretin eksik esas alındığı ve fark ücret alacağının bulunduğu, bilirkişi raporu kapsamında verilen hükmün dosya kapsamına uygun olduğu, davalı Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucu oluşacak idari karar yönünden bekletici mesele yapılması isteği varsa da davacıyla ilgili münferit soruşturma bulunmadığından yargılamanın salt bu sebeple sürüncemede bırakılamayacağı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve ayrıca 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun "Toplu iş sözleşmesinin hükmü" başlıklı 36 ncı maddesinde yer alan düzenleme ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin emsal kararı gereğince bireysel iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiğini, bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, toplu iş sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, kaldı ki davacıya ait bordrolar incelendiğinde aylık ücretin yanında ikramiye, ilave tediye, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde iş sözleşmesinde belirlenen ücretin üstünde bir ücret ödendiğini, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu gibi her yıl belirlenen asgari ücrete bireysel sözleşmede belirtilen oranın eklenmesi, üstüne toplu iş sözleşmesinde belirlenen oranın eklenmesi ve hatta toplu iş sözleşmesi ile belirlenen tüm ücret kalemlerinin eklenmesi hâlinde sürekli işçi kadrolarında görev yapan personelin ücretlerinin fahiş bir hâl alacağını, bu ücretin de işçilerin kadroları ve özlük hakları ile bağdaşmayacağını, diğer çalışan personelin aldığı ücretlerle arasında büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını, hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz oranının hatalı belirlendiğini belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve alacakların hesabı, faiz türü ve faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenemediği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddesi.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.