Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6873 E. 2024/8865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı şirket ile belediye arasında muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisi olduğunu iddia ederek, çeşitli işçilik alacaklarının belediyeden tahsilini talep etmesi üzerine, yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığından, davacının yıllık izin ücretinin, davacıya fiilen ödenen son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin yıllık izin ücreti talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/128 E., 2023/518 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Belediye Başkanlığına ait işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile iş bekçi ve otobüs şoförü olarak çalıştığını, çalıştığı süreler içinde sendikalı işçi olduğunu, davalı Kurum ile ... Sendikası ve Hizmet İş Sendikası arasında 2000 tarihi ile davacının emekli olduğu 2011 tarihleri arasında her yıl toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, davalı işyerinde kesintisiz olarak çalışmış olmasına karşın müvekkilinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında dava dışı ... Belediyeler İnşaat ve İhtiyaç Maddeleri San. Tic. Ltd. Şti.nin (... Ltd. Şirketi) işçisi olarak gösterildiğini, çalıştığı sürede tüm emir ve talimatların davalı ... tarafından verildiğini, ... Şirketi ile davalı ... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, sendika üyesi olmasına rağmen davalı ... ile sendikalar arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı farkı, fark ücret ve faizi, ikramiye ve ilave tediye alacağı ve faizi, ulusal bayram ve genel tatili ücreti ve faizi, kıdemli işçilik teşvik primi ve faizi, ücretten bağımsız sosyal yardım ve faizi, fazla çalışma ücreti ve faizi, yıllık izin ücreti ve faizi, sorumluluk zammı ve faizi, ilave tediye ücreti ve faizi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 28.07.1997 tarihinde Emanet Komisyonu Başkanlığı emrinde işçi olarak işbaşı yaptığını ve 31.12.2002 tarihine kadar fasılalı olarak görev yaptığını, 01.04.2003 - 30.07.2003 tarihleri arasında Valilik vizesi ile geçici işçi ve ... Sendikası üyesi olarak görev yaptığını, akabinde tekrar vize alınamadığı için iş sözleşmesinin sona erdiğini, 30.07.2003 tarihinden sonraki alacaklarından dava dışı ... Şirketinin sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, asıl işi olan temizlik ve çöp toplama işini 5393 sayılı Belediye Kanunu (5393 sayılı Kanun) uyarınca alt işverene vererek dışarıdan temin ettiğini, dava dışı Şirketin müvekkiline ait binada kiracı olmasının ve müvekkilinin araç ve gereçlerinin alt işveren işçileri tarafından kullanılmasının muvazaa iddiasını kanıtlar nitelikte olmadığını, davacının çalıştığı dönemlere ilişkin tüm alacaklarının ödendiğini, ... ve Hizmet İş Sendikaları ile imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2020 tarihli ve 2016/162 Esas, 2020/369 Karar sayılı kararı ile; dava dışı ... Ltd. Şti.nin ayrı bir iş organizasyonu olup Belediye karşısında bağımsızlığının bulunmadığı, davacının yaptığı işte davalı Belediyenin işçilerinin de çalıştığının tanık anlatımları ile sübuta erdiği, davacının öncesinde davalı Belediyenin işçisi olduğu, tanık beyanlarında da belirtildiği şekilde ... Ltd. Şti.nin önce ihale alıp sonra buna uygun işçi temin etmesi nazara alındığında hem yeterli organizasyona sahip olmadığı hem de Belediyeye işçi temininde bulunduğu görülmekle ... Belediyesi ile ... Ltd. Şti. arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, işçi temini söz konusu olduğundan davacının baştan beri ... Belediyesinin işçisi sayılması gerektiği, muvazaanın Yargıtay ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin denetiminden geçerek kesinleşen kararlar ile sabit olduğu gerekçesiyle muvazaanın kabulü ile bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarihli ve 2021/388 Esas, 2021/551 Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle hükmün ortadan kaldırılması ve dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine gönderilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2022 tarihli kararı ile; alınan ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 kararı ile; Mahkeme kararının dosya kapsamına ve emsal kararlar ile kaldırma kararına uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 15.02.2023 tarihli ve 2023/2151Esas, 2023/2297 Karar sayılı ilâmı ile; yasal düzenlemeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ... ile dava dışı ... Şirketi arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı anlaşıldığından davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... ile dava dışı Şirket arasında muvazaalı ilişki bulunmadığı, bu nedenle muvazaa nedeniyle ücret farkına bağlı taleplerin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; önceki kararlarda muvazaa iddiasına bağlı davalarda verilen kabul kararlarının Yargıtayca onandığını, Belediyede idari bölümdeki 10 işçi dışında neredeyse tamamının Şirkette çalıştırıldığını, itfaiye, zabıta ve idari işlerde çalışan işçiler yönünden muvazaa kabullerinin olduğunu, ... Şirketinin %99 hissesinin davalı Belediyeye ait olduğunu, muvazaa talebinin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, muvazaa iddiasına bağlı alacakların reddi gerektiği yönündeki bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği ve davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda davalı ... ile dava dışı ... Şirketi arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığı, davacının tüm taleplerinin muvazaa kaynaklı olduğuna yönelik gerekçe ile davanın tümden reddine karar verilmiştir.

3. Dosya incelendiğinde; davacının üyesi bulunduğu ... ve Hizmet İş Sendikaları ile dava dışı ... Şirketi arasında yapılan toplu iş sözleşmeleri ve işe giriş tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu hükümleri dikkate alındığında, davacının 3x12=36 + 2x20=40 + 3x26 =78 olmak üzere toplam 154 gün yıllık izin hakkı bulunduğu, 30 gün iznin kullanıldığı, bakiye 124 gün yıllık izin alacağı bulunduğu tespit edilmektedir.

4. Bozma ilâmında da ifade edildiği gibi, davalı ile dava dışı Şirket arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığından yıllık izin süresinin veya hesaplamaya esas son ücretin tespitinde davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmeleri dikkate alınamaz. Bu durumda davacının hak kazandığı 124 gün yıllık izin ücretinin davacıya fiilen ödenen son ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Mahkemece, davacının son ücret bordrosundaki ücret miktarı üzerinden hesaplanan yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken davalı ile dava dışı şirket arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığı gerekçesiyle yıllık izin ücreti talebinin reddi hatalıdır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.