Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7047 E. 2024/8864 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Avans olarak ödenen miktarın kıdem tazminatından mahsup edilirken yasal faiziyle birlikte hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, daha önce avans olarak yapılan ödemenin yasal faiziyle birlikte kıdem tazminatından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uygun davranarak hüküm kurması ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/11 E., 2024/156 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2003-2009 yılları arasında davalı işverenin yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette herhangi bir çalışmasının bulunmadığını bu sebeple dava konusu alacaklardan sorumlu olmadıklarını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2017 tarihli ve 2016/1166 Esas, 2017/551 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.12.2017 tarihli kararı ile; davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.12.2020 tarihli ilâmı ile; işçinin iş sözleşmesi feshedilmediği hâlde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemelerin avans niteliğinde sayılması, işçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatının hesaplanması, daha önce avans olarak ödenen miktarın kanuni faiziyle birlikte mahsup edilerek karar verilmesi gerektiği, somut olayda davalı işverence sunulan ödeme belgeleri konusunda davacının beyanı alınarak işçinin imzasını taşıyan, fesihten sonra düzenlenen ve savunma ile çelişmeyen, davaya konu hakların sayıldığı ibranamelere değer verilmesi, salt miktar içermemiş oluşunun ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı, miktar içeren ibranamelerin ise makbuz olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının aralıklı çalışmalarının her birinin feshinde haklarının ödenip ödenmediğinin tespit olunması, işçilik haklarının ödendiği belirlendiğinde önceki çalışmalarının tasfiye edildiğinin kabul edilmesi ve söz konusu sürenin tazminat hesabı açısından daha sonraki çalışma süresine eklenmemesi; iş sözleşmesinin feshinde hiç ödeme yapılmadığı anlaşıldığında bu defa aralıklı çalışma süreleri birleştirilip son ücret üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi, ayrıca kıdem tazminatı tavanının gözetilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 04.10.2023 tarihli kararı ile; davacının tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının imzasını içeren ve imzası kabul edilen miktar içereren ibraname ile yapılan ödemenin, kıdem tazminatı yönünden avans kabul edilerek fesih tarihine kadar yasal faiziyle birlikte mahsubu gerekirken faizsiz mahsubunun hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama neticesinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, hizmet süresi hususunda davacı talebinin aşıldığını ve tüm hizmet sürelerinin birleştirilmesinin hatalı olduğunu, davacının kayıtsız şartsız ibraname imzaladığını, net ücretin brütleştirilmesinin neye göre yapıldığının açıkça gösterilmediğini, alacakların brütleştirilmemesi gerektiğini, USD üzerinden hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; avans sayılan ödemelerin yasal faiziyle kıdem tazminatından mahsubuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 326 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.