"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/218 E., 2023/493 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; Dairemizce bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından, direnme kararının Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 2005-2015 yılları arasında aylık net 2.200,00-2.300,00 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş görme borcunu yabancı ülkede ifa etmesi nedeniyle iş ilişkisinin yabancılık unsuru taşıdığını, bu nedenle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'a (5718 sayılı Kanun) göre uygulanacak hukukun tespiti gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, diğer iddialarının da yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2019 tarihli ve 2016/670 Esas, 2019/78 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Şirketin yurt dışı şantiyesinde tüm hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle 2 yıl 11 ay 20 gün çalıştığı ve son ücretinin net 2.000,00 USD olduğu, ayrıca iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 tarihli ve 2020/2317 Esas, 2021/1786 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 02.03.2022 tarihli ve 2022/1827 Esas, 2022/2772 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamına göre davacı işçinin davalının yurt dışı işyerlerinde 19.08.2005- 06.02.2014 tarihleri arasında yedi dönem çalıştığı, 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında davacının 19.08.2005-21.11.2005, 20.10.2007-11.11.2008 ve 17.03.2013-06.02.2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri yönünden bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemleri hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca gerekirse Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2022/157 Esas, 2022/307 Karar sayılı kararı ile; yurt dışında çalışan işçiler hakkında uygulanacak hukukun tarafların seçtiği hukuk olması gerektiği şeklinde içtihat değişikliğine gidildiği kabul edilse dâhi bahsedilen içtihat değişikliğinin de sürpriz karar yasağı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla değişen içtihadın da sonraki uyuşmazlıklar yönünden yeni bir belirsizliğe yol açmaması gerektiği, bu durumun ayrı bir belirsizliğe ve aynı konumda bulunan birçok işçi yönünden farklı uygulamalara sebebiyet vereceği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2023 tarihli ve 2023/9-168 Esas, 2023/430 Karar sayılı kararı ile; davacının 19.08.2005-21.11.2005, 20.10.2007-11.11.2008 ve 17.03.2013- 06.02.2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemleri yönünden Rusya hukukunun uygulanması konusunda tarafların hukuk seçimi yaptıklarının kabulü gerektiği, ayrıca bu dönemler yönünden davacının çalışmasının Rusya'da bulunan işyerinde geçmesi sebebiyle Rusya hukukunun aynı zamanda mutad işyeri hukuku olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle bu Ülke hukukunun uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca Rusya hukuku alanında uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlıklar bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Türk hukuku uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesinin usul ve kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya'daki çalışma dönemleri yönünden üç aylık ve bir yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiği gerekçesiyle bu çalışma dönemlerine ilişkin taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddine, Türk hukukunun uygulandığı çalışma dönemleri yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince Rusya iş hukukunun ilgili maddelerinin düzenleme amacından uzaklaşılarak uyuşmazlığa uygulanmasının hatalı olduğunu, Rusya iş hukukunda işçilik alacakları bakımından zamanaşımı süresi düzenlenmeyip bunun yerine sadece hak düşürücü süre düzenlendiğini, somut davanın koşullarına göre olayda Türk hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, Hukuk Genel Kurulu kararı ile bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması sonucunda ret kararı verilmesi hâlinde, davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.
3. Somut uyuşmazlıkta davadaki bir kısım taleplerin Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun ilgili hükmü uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de; dava tarihinin 19.04.2016 olması ve davada talep konusu alacak miktarlarının bir kısmının yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması karşısında, Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine bu reddedilen miktarlar nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hakkaniyete aykırıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (B) bendinin (3), (4) ve (6) numaralı alt bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"3-Davacı tarafça yapılan 664,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 644,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,"
"4-Davalı tarafça yapılan 406,95 TL yargılama giderinden davanın ret oranına göre hesaplanan 12,21 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,"
"6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.139,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.