Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7077 E. 2024/9442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı işyerinden talep ettiği fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin iddialarını ispatlayamaması gözetilerek, mahkemenin bu alacak taleplerini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/671 E., 2023/310 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 02.08.2023 tarihli ek kararı ile; eksik temyiz karar harcının bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılması gerektiğine ilişkin muhtıranın tebliğine rağmen eksik avansın tamamlanmadığı gerekçesi ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Ek karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Mahkemece, muhtıra tebliğine rağmen temyiz gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; davacı vekiline temyiz karar harcını bir haftalık kesin süre içerisinde yatırması gerektiğine ilişkin çıkarılan muhtıranın usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 02.08.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışında bulunan farklı şantiyelerinde elektrik kısım şefi olarak 28.06.2012 tarihinde işe başladığını, 20.01.2015 tarihine kadar farklı şantiyelerde çalıştığını, bu tarihten sonra ise kendisine yeni bir iş verilmediği gibi hak ettiği ücretlerin de ödenmediğini, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, müvekkilinin prim ve verilen vaatler nedeniyle üç mühendisin çalışması gereken projelerde tek başına çok yoğun bir çalışma ortamında ve izin kullanmadan görevini yerine getirdiğini, müvekkilinin işçilik alacaklarının ödenmesi talebiyle davalı işverene ihtarname çekildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, hafta tatili, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket adına herhangi bir çalışmasının olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği şantiyelerde müvekkili Şirketin ismi üzerinden yürütülen bir çalışma olmadığını, bu nedenle davacının bu işlerde müvekkili Şirket çalışanı olarak çalışmış olmasının söz konusu olmadığını, davacı tarafın Rusya ve Tataristan'daki bu şantiyelerde çalışmış olduğuna dair kendisi tarafından dosyaya sunulan bir kayıt veya belge olmadığını, bu nedenle davacının iddia ettiği çalışmasını ve çalışmasına bağlı oluştuğu iddia edilen alacağına dair işçilik alacak kalemleri hakkındaki beyanlarını ve talep ettiği alacak miktarlarını da kabul etmediklerini, davacının yurt dışı gidiş gelişlerinin müvekkili Şirket tarafından karşılanmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2016/556 Esas, 2020/238 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından dosyaya ibraz edilen "Bonservis ve teşekkür mektubu" adlı belgenin davalı Şirket kaşesi altında Şirket müdürü sıfatı ile dava dışı H.Y. tarafından imzalandığı, davacının ücret hesabına para yatıran kişinin de dava dışı H.Y. olduğu, dava dışı H.Y'nin 24.02.2014 tarihinde davalı Şirkete müdür olarak atandığı, dosya kapsamında dinlenen davacı tanığın işverene karşı açılmış davası bulunduğundan beyanlarına ihtiyatlı yaklaşılsa da uyuşmazlığın yurt dışı çalışmasına ilişkin olması sebebi ile tanık beyanına itibar edildiği, dosya kapsamında bulunan PolNet kayıtları, tanık beyanları ve teşekkür yazısı birlikte değerlendirildiğinde; davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, davacının davalı işyerinde 2 yıl 6 ay 24 gün hizmetinin bulunduğu, iş sözleşmesinin haklı nedene dayalı olmaksızın ve bildirim sürelerine uyulmaksızın işverence feshedilmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatillerinde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığı yönündeki iddialarını tanık anlatımları ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilli istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 23.03.2022 tarihli ve 2020/2556 Esas, 2022/912 Karar sayılı kararıyla; davalı Şirketin yurt dışı işyerinde elektrik mühendisi olarak çalışan davacının tanık beyanlarını destekleyen banka kayıtlarına göre 4.000,00 Amerikan doları (USD) aylık ücretle çalıştığı, davacının bilirkişi raporunda belirtilen çalışma düzeni içinde fazla çalışma yaptığı ve bir kısım hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını tanık beyanlarıyla ispatladığı, tanıklar menfaat birliği içinde bile olsa davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin yurt dışında olması kabul edilen çalışma sürelerinin makul ve beyanların birbiriyle uyumu ile tanık beyanlarının dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgelerle desteklenmesi karşısında sözü edilen alacakların hüküm altına alınmasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.09.2022 tarihli ve 2022/7814 Esas, 2022/10541 Karar sayılı kararı ile; dava konusu fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanamadığı ve reddi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ve hafta tatili izninden yararlanmadığı yönündeki iddialarını ispatlayamadığı, söz konusu taleplerin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; yasal süresi içinde gerekçeli temyiz dilekçesi sunmamıştır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; süre tutum mahiyetindeki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. İlk Derece Mahkemesince verilen 02.08.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan asıl kararın ONANMASINA,

Ek karar yönünden alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ek kararı temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.