Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7176 E. 2024/11013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiye, kadroya geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirlenen ücretin ödenmesi gerektiği iddiasıyla açılan alacak davasında, iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması ve davalı idarenin ücret ödeme yükümlülüğünün kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin her ay brüt asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu ve bu hükmün sonraki dönemlerdeki asgari ücret artışlarında da işvereni bağlayacağı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/824 E., 2024/318 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile ek karar kaldırılarak davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/291 E., 2022/32 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 18.02.2022 tarihli ek kararıyla; kararın miktar itibarıyla kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Ek karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ek karar kaldırıldıktan sonra, asıl karara yönelik başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sağlık Bakanlığına bağlı işyerinde 01.08.2011 tarihinden itibaren hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında davalı ile bireysel iş sözleşmesi imzalandığını, iş sözleşmesinde ücretin açıkça “her ay brüt asgari ücretin % 55,25 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır” şeklinde belirlendiğini, yapılan sözleşme gereği bireysel iş sözleşmesinde belirlenen çıplak ücretin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek davacının 4.000,00 TL fark ücret alacağının temerrüt tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sürekli işçi statüsünde kadroya geçirilen personel olduğunu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri doğrultusunda 6'şar aylık (haziran ve ocak) dönemlerde günlük ücretlerine %4 zam eklenerek ücretinin belirlendiğini, davacı kadroya geçirildiği sırada yapılan sözleşmenin ilgili hastanenin başhekimi tarafından yapılması nedeniyle müvekkil Bakanlığı bağlamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dosyada bulunan 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay brüt asgari ücretin %55,25 fazlası üzerinden günlük olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığının tespit edildiği, davacıya ait 2018/5-12 arası dönem ücret bordroları incelendiğinde, ücretin asgari ücretin %55,25 fazlası olarak belirlendiği, 2018/5 ve 6. aylarında aylık ücretin 3.276,83 TL olduğu, bu ücretin 2018 yılı asgari ücretinin (2.029,50TL) %55,25 fazlasının (3.150,80 TL) %4 fazlasına denk geldiği, 2018/7-12 arası aylarda aylık ücretin 3.407,90 TL olduğu, bu ücretin 3.276,83 TL'nin %4 fazlasına denk geldiğinin tespit edildiği, buna göre davacının alması gereken ücret olan asgari ücretin %55,25 fazlası ücreti baz alınarak ve %4 zam oranları da eklenerek davacı vekilinin talebi doğrultusunda 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arasında bu ücretle fiilen ödenen ücret (bordro tahakkukları) arasındaki fark ücret alacağı baz alınarak davanın kabulü ile net 5.292,38 TL fark ücret alacağının 4.000,00 TL'sinin dava tarihinden (20.04.2021) itibaren, bakiyesinin ıslah tarihi olan 07.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine kesin olarak karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Mahkemece istinaf başvurusunun miktar itibarıyla kesinlikten reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen karar her ne kadar kesin olarak tesis edilmiş ise de davacının hâlen çalışması devam ettiğinden dava konusu itibarıyla ileriye etkili olma ihtimali bulunduğundan kesin olarak tesis edilmemesi gerektiğini; bununla birlikte davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmenin alt işveren firmalarla imzalanan sözleşmelerden farklı ve bağımsız olduğunu, davacının sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını, yüzdelik oran kısmının bazı sözleşmelerde boş bırakıldığını, bazılarında ise belli oranlara yer verildiğini, oran belirleme yetkisinin başhekimde olmadığını, işveren vekili olan başhekimin işveren aleyhine sözleşmede değişiklik yapamayacağını, müvekkili Kurumca tesis edilen işlemlerin yürürlükteki kanun hükmünde kararnameler, ilgili mevzuat hükümleri ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 25.01.2019 tarihli yazısı kapsamında gerçekleştirildiğini, iş sözleşmesinde yer alan kuralın ücretin düzenlemesi gereği o yıl için geçerli olduğunu, müteakip yıllar için de aynı ilkenin uygulanmasının asgari ücret artışı, bunun % fazlası ve ayrıca toplu iş sözleşmesinde belirlenen %4'lük artış yapılması suretiyle mükerrer yararlanmaya neden olacağını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre bir sözleşmenin içeriğinin belirlenmesinde tarafların yanlışlıkla kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın gerçek iradenin esas alınması gerektiğini, anılan Kanun'un 30 uncu maddesine göre sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen tarafın o sözleşme ile bağlı olmadığını, 31 maddesinin beşinci fıkrasına göre de; yanılan gerçekte üstlenmek istediğinden önemli ölçüde fazla bir edim için iradesini açıklamışsa bu durumun yanılma hâllerinden birini oluşturacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; öncelikle dava tarihinde işyerinde çalışmaya devam eden davacı işçi yönünden geleceğe etkili mali sonuçlar doğuracağından kararın kesin olmayacağı gerekçesiyle ek karar kaldırıldıktan sonra işin esasına dair incelemede; davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin "Ücret esası ve ödeme şekli" başlıklı 7 nci maddesindeki "...işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15 'i ile bir sonraki ayın 14 üncü günüdür, iş bu sözleşme gereğince işçiye her ay brüt asgari ücretin % 55,25 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır." şeklindeki düzenleme ile davacıya temel ücret olarak asgari ücretin %55,25 fazlasının ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığının görüldüğü, kadroya geçiş aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, bu kapsamda davacının ücreti anılan sözleşme hükmünün uygulanmamasından dolayı eksik ödendiğinden davalı Bakanlığın istinaf talebinin yerinde olmadığı, öte yandan davalı Kurum harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedilmesi isabetli bulunmadığı gerekçesiyle bu yönden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılıp düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere benzer sebepleri ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.