"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2469 E., 2024/325 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/71 E., 2022/531 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı alacağı, ikramiye farkı alacağı, ilave tediye farkı, fazla çalışma ve yemek ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve uygulamaya konulan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının fark ücret alacağı ile buna bağlı ikramiye ve ilave tediye alacağı farkı alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Bakanlığa bağlı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işverenler bünyesinde çalışırken 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca 02.04.2018 tarihinde davalı Bakanlık bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olduğu, dosyada davacı ile davalı bakanlık arasında bu hususta imzalanmış 02.04.2018 başlangıç tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde işçiye her ay brüt asgari ücretin %72,5 fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağının düzenlendiği ve bu düzenleme doğrultusunda 2018 yılında gerekli artışlar yapıldığı; ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren asgari ücrette meydana gelen artışın davacının ücretine yansıtılmadığı, sendika üyesi olarak davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığı ile Öz Sağlık İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden istifade etmekte olduğunun ücret bordrolarından da görüldüğü, buna rağmen Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin davacının ücreti ve sosyal haklarının belirlenmesinde nazara alınmadığı, bu yöndeki uygulamaların davacının ücretinin rızası olmaksızın düşürülmesi anlamına geldiği, konuya ilişkin emsal içtihatlar da nazara alındığında davacının taleplerinin yerinde olduğu, arabuluculuk tutanak tarihine göre muaccel olan alacakların hesaplandığı bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkili Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, davacının ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını, konuya ilişkin emsal içtihatlar gereği davacı taleplerinin kabul edilemez olduğunu, Hukuk Genel Kurulunun bağlayıcı kararından da görüleceği üzere işçilerin ücretlerinin kadroya geçirildiği için düşmediğini, bilakis mevzuat gereği belirlenen zam oranlarının uygulandığını, davacının ücretinden ve ilave tediye alacağından kesinti yapıldığı iddialarının ve alacak taleplerinin yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında düzenlenen iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, ücretin asgari ücretin yüzdelik fazlası olarak belirlenmesine ilişkin düzenleme olduğu, davacının 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının belirlenmesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, işçinin kadroya geçirildiği sırada yapılan iş sözleşmesinde yazılı asgari ücretin %72,5 fazlası oranıyla belirlenen temel ücrete, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ocak ve temmuz aylarında %4’lük zamların uygulanmasının yerinde olduğu, davacının talep konusu alacaklara hak kazandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının 2021 yılına ait ücretinin belirlenmesinde 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinde öngörülen %4 oranındaki zammın uygulanmamasının doğru olduğu, 01.01.2021 tarihi itibarıyla 01.01.2021-01.01.2022 tarihinde yürürlükte olan ve 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapıldığı ve söz konusu toplu iş sözleşmesinin dava şartı olan arabuluculuğa başvuru tarihi olan 09.11.2021 tarihinden önce imzalanmış olduğu, bu nedenle fark alacakların hesaplanmasında hata olmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar etmiş ve resen dikkate alınacak sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.