Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7293 E. 2024/9150 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava şartı arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak iptaline karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının arabulucuya kendisinin başvurduğu, arabulucunun tarafların ortak iradesiyle seçildiği ve arabuluculuk faaliyeti sırasında davacının iş sözleşmesinin sona ermesi ve hakları konusunda bilgilendirildiği hususları dosya kapsamındaki belgelerden anlaşıldığından ve iradenin fesada uğratıldığına dair iddianın ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen davanın reddine ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/292 E., 2024/731 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında Ankara 24. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 25.02.2020-08.05.2022 tarihleri arasında davalılara ait altın madeni şantiyesinde çalıştığını, gerekçesiz olarak işten çıkarıldığını, haftanın 7 günü günde 12 saatten fazla çalıştığını, ücretinin 2.950,00 USD olduğunu, işveren tarafından işten çıkarılırken ibraname yerine geçecek şekilde zorla arabuluculuk tutanağı imzalatıldığını, davacının arabuluculuk sürecinin ve imzaladığı belgelerin ne olduğunu ve sonucunu bilmediğini, davalıların davacının bilgisizliğinden aşırı yararlanma sağladığını, davacının 18.05.2022 tarihinde Ankara'ya gelip davalı yetkilileriyle görüştüğü bir anda arabuluculuk başvurusunda bulunmaya karar vererek aynı gün davalıyı müzakere yapmaya ve anlaşma tutanaklarını imzalamaya ikna etmesinin ve davacının seçtiği arabulucunun tesadüfen işverenle sürekli iş ilişkisi bulunan arabulucu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, aynı gün birden çok işçi ve aynı arabulucu ile anlaşma sağlandığını, arabulucunun bu konuyu işçiye bildirmediğini ve bu durumu tutanağa geçirmeden sürece devam ettiğini, emsal dosyalarda yapılan hesaplamayla davacıya ödenen ücret arasında nispetsizlik ve aşırı yararlanma olduğunu, arabulucu başvuru evraklarıyla son tutanak arasında çelişki bulunduğunu, başvuruda işe iade talebi olmadığı hâlde son tutanağa geçirildiğini, A.D. ve D.M.C'nin tutanaklarda yer aldığını fakat UYAP ile oluşturulan elektronik ortama taraf olarak eklenmediğini, işe iade konusunda tutanağın şeklen usule uygun olmadığını, Ankara 1. İş Mahkemesinde devam etmekte olan ve muhtemelen karara çıkmak üzere olan birden fazla dosyada yapılan hesaplamaları gösterir ek raporların dosya içerisine alınması gerektiğini ve işbu davaya emsal olduğunu, davalının yargılamayı sürüncemede bırakmak amacıyla yurt dışından tanık dinletmek istediğini, tanık deliline başvurmadan ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek dava şartı arabuluculuk tutanağının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk anlaşma belgesinin tarafsız bir arabulucu önünde ve tarafların ... iradeleri neticesinde düzenlenerek imza altına alınmış olduğunu, taraflar arasında imzalanan arabulucu belirleme tutanağı ile uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi için arabulucunun seçildiğini, arabulucu anlaşma belgesine ibraname görünümü kazandırılmaya çalışıldığı ve bu hâliyle de mevzuata uygun bir ibranamenin bulunmadığı yönündeki iddianın yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2023 tarihli kararıyla; arabuluculuk bürosundan ve Arabuluculuk Daire Başkanlığından gelen yazılar birlikte değerlendirildiğinde; davacının ve diğer emsal gösterilen işçilerin arabulucuyu bizzat kendilerinin seçtiği, arabuluculuk görüşmelerine bizzat katıldığı, davacının arabulucunun seçimi konusunda ... iradesini kullandığı ve arabuluculuk görüşmelerinin de arabulucunun bürosunda yapıldığı, arabuluculuk anlaşma belgesinin tarafsız bir arabulucunun önünde ve tarafların ... iradelerine uygun bir şekilde düzenlenerek hüküm altına alındığı, arabuluculuk anlaşma tutanağının kanun hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, aksinin davacı tarafından ispat edilemediği, her ne kadar davacı iradesinin sakata uğratıldığını iddia etmiş ve bu iddiasını kanıtlamak için tanık göstermiş ise de; söz konusu tanıklarla aynı tarihte arabuluculuk görüşmelerinin yapılmadığı, farklı zamanlarda yapıldığı, tanıkların kendilerine ilişkin beyanda bulundukları, söz konusu beyanlarının doğru olup olmadığının bu dosya yönünden denetlenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle beyanlarına itibar edilmediği, kaldı ki verilecek bir iptal kararının kendileri yönünde de emsal teşkil edeceğini düşünerek beyanda bulundukları kanaatine varıldığı, gerek davacı gerekse tanıklarının gizlilik ilkesine uymakla yükümlü oldukları, davacının ve tanıklarının kendi arabuluculuk sürecine ilişkin yapılan işlemler konusunda gizliliği ihlal edecek beyanda bulunmalarının mümkün olmadığı, arabulucunun taraflı davrandığına dair davacının iddiası dışında herhangi bir delil elde edilemediği yine arabulucunun davalı işverenle iş ilişkisinin bulunduğuna dair herhangi bir belge sunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.05.2023 tarihli kararıyla; taraflar arasında düzenlenen dava şartı arabuluculuk tutanağındaki edimlerin belirtilmemiş olduğu, 18.05.2021 günü davacının yaptığı arabuluculuk görüşmesinin aynı gün işverene ulaşıp alacakların tartışılarak aynı gün anlaşma ile sonuçlandırılması ve birçok işçinin işverene karşı aynı arabulucuya yönlendirilmesi, ayrıca arabuluculuk tutanağının özellikle aşırı yararlanma olup olmadığını imkânsız kılacak şekilde tutanağa bağlanması nedenleriyle, tutulan arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.12.2023 tarihli bozma ilâmı ile; davacının arabulucuya kendisinin başvurduğu ve taraflarca arabulucu belirleme tutanağı ile arabulucunun ortak irade ile seçildiği, arabuluculuk faaliyeti sırasında arabulucu tarafından iş sözleşmesinin sona ermesi ve hakları konusunda bilgilendirildiği hususları; dosya içinde bulunan arabuluculuk ilk oturum açılış tutanağı, anlaşma tutanağı ve son anlaşma tutanağından anlaşıldığı, bu durumun aksinin davacı tarafından usulüne uygun olarak ispat edilemediği gibi iradenin fesada uğratıldığının da ispat edilemediği, ispatlanamayan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek bozma kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; düzenlenen arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olmadığını, arabulucu tarafından gerekli billgilendirmenin yapılmadığını, aynı işveren bünyesinde çalışıp aynı arabulucu nezdinde aynı içerikteki belgeler imzalatılan işçilerin anlatımlarına rağmen gizli olan bir süreçle ilgili görgüye dayalı tanık aranmasının ve davanın ispatlanamadığı yönünde değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk sürecinin usulüne uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğine ve buna göre dava şartı olan arabuluculuk tutanağının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 8, 9, 11, 14, 15, 17 ve 18 inci maddeleri.

3. 02.06.2018 tarihli ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 5, 10, 11, 13, 17, 20 ve 21 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.