"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/566 E., 2024/898 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/531 E., 2023/694 K.
Taraflar arasındaki muvazaa tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ikinki kez İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin Türkiye Petrolleri AŞ (TPAO) Adıyaman Bölge Müdürlüğü tarafından ihale edilen ve müvekkili Firmanın yapımına devam etmekte olduğu TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğüne ait saha işletmeciliği kapsamında yeni keşfedilmiş ve keşfedilecek kuyuların işletilmesi amacıyla gerekli bakım ve onarım yapılması ve pompaja hazır hâle getirilen tankerlere dolum işini yapmakta olduğunu, Adıyaman Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü tarafından 16258989-660- 354 sayı ve muvazaalı işlem konulu yazı ile müvekkiline alt işverenlik hükümlerine aykırılık ve muvazaalı bir işleme dayandığı gerekçesiyle 15.226,00 TL haksız ve mesnetsiz idari para cezası uygulandığını, muvazaa iddiasının ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek usul ve kanuna aykırı muvazaa iddiasının ve idari para cezasının uygulanacağına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İş Teftiş Kurulu Başkanlığına bağlı yetkilendirilmiş iş müfettişleri tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen inceleme raporunda TPAO ile alt işverenler arasındaki bazı sözleşmelerde alt işverenlik hükümlerine göre muvazaa tespit edildiğini, düzenlenen inceleme raporundaki tespitlerin hukuka ve usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adıyaman İş Mahkemesince yapılan keşfen bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen 19.10.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığına dair kanaat oluşturulduğu, söz konusu raporun dosya kapsamına uygun olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı kapsamında idari para cezasının iptali talebine yönelik tefrik kararı verildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun iddia edildiği durumlarda, işyerinde bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak davacının nasıl bir iş yaptığının, asıl işte mi çalıştığının, ihale edilen bir hizmet bulunup bulunmadığının, yasal yükümlülüklerden kaçınmak için sözleşme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; muvazaa nedeniyle idari para cezası uygulanabilmesi için muvazaa tespitinin kesinleşmesi gerektiğini, mevcut davada idari para cezası yönünden kesinleşen bir müfettiş raporu bulunmadığı için idari para cezası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adıyaman İş Mahkemesince yapılan keşfen bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen 19.10.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığına dair kanaat oluşturulduğu, ayrıca Adıyaman İş Mahkemesinin 2014/512 Esas sayılı dosyası ile muvazaa tespitine itiraz nedeniyle açılan davanın reddine dair kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2016/31069 Esas, 2016/17109 Karar sayılı ilâmı ile onandığı ve 03.10.2016 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa tespitine itiraz talepli somut davadan tefrikine karar verilen idari para cezasının iptali talebi yönünden ayrı bir karar tesis edilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi ve Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.