Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7298 E. 2024/10249 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının işçilik alacaklarına karşılık, davacıya usulsüz kredi kullandırtması sebebiyle oluşan zararı takas edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının takas def'i için ileri sürdüğü zararın, davacı tarafından ödenmeyen kredi borçlusu ortak hakkında başlatılan takip dosyaları incelenmeden tespit edilemeyeceği ve takas koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı lehine kısmen kabulü ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği belirtilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/136 E., 2024/190 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı 2193 No.lu ... Tarım Kredi Kooperatifinde personel olarak çalışmakta iken 31.05.2019 tarihinde emekli olduğunu, davacının hak ettiği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının %10'luk kısımlarının davalı tarafça ödendiğini, bakiye 211.113,90 TL'nin ödenmesi için davalı Kuruma başvuruda bulunulduğunu ancak davalı Kurum tarafından ödeme yapılmadığını, alacak miktarları konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını ileri sürerek bakiye kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'na (1581 sayılı Kanun) göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişiliğini haiz kooperatif kuruluşu olduğunu, başmüfettiş tarafından düzenlenen 14.07.2017 tarih ve 1 sayılı İdari Soruşturma Raporu'nda, davacının 555 sayılı ... Tarım Kredi Kooperatifinde müdür olarak görev yapmakta iken 18 ortağa gerekli teminatı almadan kredi kullandırmak suretiyle toplamda 823.097,04 TL anapara ve süregelen faiz alacağının riske girmesine sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, usulsüz kredi verilen 18 ortaktan 13 tanesinin borcunu ödediğini, borcunu ödemeyen 5 ortak bulunduğunu, bu ortakların toplam borcunun 276.450,01 TL olduğunu, bu nedenle takas ve mahsup def'inde bulunduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.08.2021 tarihli ve 2020/240 Esas, 2021/478 Karar sayılı kararı ile; davacı hakkında İdari Soruşturma Raporu ve eklerine göre davacının bir kısım kişilere usulsüz kredi kullandırdığı, teminatların eksik alındığı, işveren zararının oluştuğunun iddia edildiği, bu kapsamda davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa oranının ne olduğu, davalının zararı var ise miktarının tespiti maksadıyla dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, rapora göre davacının ipoteğin usulsüz olarak kaldırılması nedeniyle kullandırılan kredinin tahsil edilememesi ve usulsüz şekilde kredi kullandırılması sebepleriyle davalının toplamda 230.384,61 TL zararının olduğu ve davacının Kuruma vermiş olduğu zararlardan sorumlu olduğu hususlarının rapor edildiği, davalının takas ve mahsuba konu ettiği alacak kalemleri davacı tarafından kabul edilmemekte ise de bilirkişi raporu ile ayrıntıları teker teker tespit edilen zararlara yönelik olarak kooperatif müfettişlerince tespit edilen zarar miktarına davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı, yasal bir süreç başlatılmadığı ve söz konusu zararın alınan bilirkişi raporu ile ayrıntılı olarak tespit edildiği, bu sebeple ileri sürülen def'in haklı olduğu ve davalının zararının davacının işçilik tazminatlarından fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 20.04.2022 tarihli ve 2022/266 Esas, 2022/745 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi benimsenerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.11.2022 tarihli ve 2022/10403 Esas, 2022/15212 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece davalı Kurum tarafından dava dışı ortak B.U. hakkında başlatılan takiplere ilişkin icra dosyaları incelenerek borçlu ortak tarafından davalı Kuruma ödeme yapılıp yapılmadığı, bu icra dosyalarında tarafların borcun ödenmesi konusunda anlaşıp anlaşmadığı, borcun teminat altına alınıp alınmadığı araştırılarak hüküm kurulması gerekirken bu hususlar araştırılmaksızın ve takas koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava devam ederken davalı tarafça davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği ancak ödeme yapılırken faiz miktarının dikkate alınmadığı belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı için eksik ödenen faiz alacaklarının davalıdan tahsiline kıdem ve ihbar tazminatı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Mahkemece bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediğini, davalının zararının olmadığı kanaati ile davacının davasının kabulüne karar verilmiş gibi davacı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava dışı ortak tarafından borcun kanun gereği yapılandırıldığını, ancak hâlen ödenmeyen miktarın bulunduğunu, bu miktar doğrultusunda takas def'inin kabulü ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bu husus dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının takas def'in dikkate alınıp alınmayacağı ile yargılama giderlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ilgili 139 ila 145 inci maddeleri.

3. 6098 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesinde takasa ilişkin genel kurallar şu şekilde açıklanmıştır:

"İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.

Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.

Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir."

4. 6098 sayılı Kanun'un "İşçinin sorumluluğu" kenar başlıklı 400 üncü maddesi şu şekildedir:

" İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.

Bu sorumluluğun belirlenmesinde; işin tehlikeli olup olmaması, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip gerektirmemesi ile işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri göz önünde tutulur."

5. 1581 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

6. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun ilgili hükümleri.

7. Dairemizin 25.03.2021 tarihli ve 2021/2125 Esas, 2021/6988 sayılı ilâmı.

8. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.