Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7525 E. 2024/12906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı ... Şirketi arasındaki ilişkinin hukuken geçerli olduğu ve muvazaa bulunmadığı, hesaplamaların ve yargılama giderlerinin dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Sendikasına üye olarak davalıya bağlı ... Barajı ve ... Santrali ve Yöresi İşletme Müdürlüğü (...) bünyesinde yer alan ... Barajı işyerinde alt işveren konumunda olan şirketlerin işçisi gösterilerek çalıştırıldığını ancak yaptığı işlerin davalının asıl işlerinden olduğunu, davalının 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı şekilde asıl işini bölerek müvekkilinin işvereni olarak gösterilen alt işveren şirketlere ihale ile verdiğini, Ankara 4. İş Mahkemesinin 2014/628 Esas sayılı dosyasında 22.05.2014 tarihine kadar olan dönem yönünden davalı Şirket ile alt işveren şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını ve kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından onandığını ileri sürerek 22.05.2014 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi gereği ödenmesi gereken iş güçlüğü tazminatı, ikramiye, sosyal yardım ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı ... AŞ (...) Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Teşekküle bağlı olmakla birlikte daha sonra özelleştirilen santralde ihale ile iş alan şirketlerde çalıştığını, ihale edilen işin anahtar teslim verildiğini, bu nedenle müvekkili Şirketin ihale makamı olduğunu, müvekkili Şirketin asıl işveren olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi düşünülse bile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun (6446 sayılı Kanun) 15 inci maddesinin (g) bendi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğunu ve alt işveren işçilerinin müvekkili Şirketin işçilerine tanınan haklardan yararlanmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2020 tarihli kararı ile; önceki çalışma dönemine ait işçilik alacakları istemiyle açılan davada muvazaanın kabul edildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle dava tarihine kadar yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 14.06.2022 tarihli kararıyla davacının da çalıştığı ... Turizm Madencilik Enerji İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. (... Şirketi) ile ... Genel Müdürlüğü arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğuna ilişkin olarak açılan davalarda muvazaa tespiti yapılarak kesinleştiğinden, davacının ... Şirketinde çalıştığı dönem için muvazaanın kabulünün isabetli olduğu ancak davacı 01.09.2017 tarihinden hesaplamanın yapıldığı 29.12.2017 tarihine kadar ... Mühendislik Enerji Tem. Gıda İnş. ve Tic. AŞ'de (... Şirketi) çalışmış olup bu dönem için de muvazaa bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği, yapılacak araştırmada, 01.09.2017 tarihinden sonra verilen işin Kurul tarafından belirlenen işlerden olduğu, 6446 sayılı Kanun'un hukuki çervesinde işlem tesis edildiği ve böylece geçerli hizmet alım sözleşmeleri yapılmış olduğu, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen iş kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak işçilik alacaklarının bu tespite göre; 01.09.2017 tarihine kadarki dönem için toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre bu dönem sonrası için ise toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Şirketindeki çalışma süresi içerisinde kesinleşmiş muvazaa ilâmları nedeniyle 31.08.2017 tarihine kadar muvazaa kabul edilerek fark alacakların bu dönem için kısmen kabulüne, 01.09.2019 tarihinden itibaren ... Şirketiyle başlayan dönem için ise kanuna uygun asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ... Şirketi yönünden 01.09.2017 tarihinden sonraki taleplerin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, faizin hatalı belirlendiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, vekâlet ücreti, yargılama gideri, faiz başlangıcı ve faiz türünün hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı taleplerin müvekkiline karşı talep edilemeyeceğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının da çalıştığı ... Şirketi ile ... Genel Müdürlüğü arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğuna ilişkin olarak açılan davalarda muvazaa tespiti yapılarak kesinleştiğinden, davacının ... Şirketinde çalıştığı dönem için muvazaanın kabulünün isabetli olduğu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/18016 Esas, 2023/178 Karar ilâmı ile davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı ... Şirketi arasındaki ilişkinin hukuken geçerli olarak kurulduğu ve muvazaalı olmadığının tespit edildiği, hesaplamaların buna göre yapıldığı, faiz türü, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin dosya kapsamına uygun belirlendiği, tarafların istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ... Şirketi yönünden 01.09.2017 tarihinden sonraki taleplerin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, faizin hatalı belirlendiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde istinaf başvuru sebeplerini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; dava konusu dönemde davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna göre davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 15 inci maddesi, 6446 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.