"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan ilk yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, husumet itirazında bulunduklarını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Türk hukukuna göre değerlendirme yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; reddedilen fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili cevap dilekçesinde yer alan savunmalarını tekrarlamak suretiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsuru bulunduğu, davalı tarafça cevap dilekçesinde yabancı ülke hukukunun uygulanması yönünde itirazda bulunulduğu, bu nedenle uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiği, davacının 27.11.2012-27.06.2013 tarihleri arasında Rusya, 21.10.2014-21.04.2015 tarihleri arasında ise Kazakistan ülkesinde çalıştığı, eldeki davanın ise 05.10.2018 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu ve Kazakistan İş Kanunu'nun ilgili maddelerine bakıldığında davanın hak düşürücü süreler geçtikten sonra açıldığının anlaşılacağı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kararın hukukun temel ilkelerine aykırılık taşıdığını, yabancı mevzuatta öngörülmüş sürelerin yanlış nitelendirildiğini ve değerlendirildiğini, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve davanın süresinde açılıp açılmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.
3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
6. Kazakistan İş Kanunu'nun 160 ıncı maddesi şu şekildedir:
"Bireysel iş davalarını değerlendirmek üzere bir uzlaştırma komisyonuna veya mahkemeye başvurmak için aşağıdaki süreler belirlenmiştir:
1. İşe geri alım hakkındaki davalar için, iş sözleşmesinin feshine ilişkin işverenin eyleminin bir kopyasının uzlaştırma komisyonuna teslim edilen veya taahhütlü posta yoluyla teslimat bildirimi ile gönderilmesi tarihinden itibaren bir ay, mahkemeye başvurmak için çözülmemiş davalar için başvururken veya iş sözleşmesinin tarafça uzlaştırma komisyonunun kararına uymaması durumunda uzlaştırma komisyonunun kararının bir kopyasının teslim edilen veya taahhütlü posta yoluyla teslimat bildirimi ile gönderilmesi tarihinden itibaren iki ay,
2. Başka iş davaları için, işçinin veya işverenin haklarının ihlal edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği tarihten itibaren bir yıl.
Bireysel iş davalarının değerlendirilmesi için başvuru süresinin sona ermesi, söz konusu iş davasında arabuluculuk sözleşmesinin geçerlilik süresi boyunca ve ayrıca uzlaştırma komisyonunun yokluğunda o kuruluncaya kadar askıya alınır.
Geçerli nedenlerle temyiz süresinin dolması durumunda uzlaştırma komisyonu, iş davaları konusunda uzlaştırma komisyonuna başvurma süresini yeniden başlatabilir ve davayı esasa ilişkin olarak çözebilir.
Uzlaştırma komisyonu, daha önce iş ilişkisinde bulunan işçi de dahil olmak üzere işçinin, belirlenen süre içinde uzlaştırma komisyonuna başvurmama nedenlerinin geçerli sebep olup olmadığım bağımsız olarak belirler.
Bu Kurallara göre, bireysel iş davalarının değerlendirilmesi için uzlaştırma komisyonuna başvurmadan mahkemeye başvurma hakkına sahip iş ilişkileri katılımcıları için aşağıdaki süreler belirlenir:
İşe geri alım hakkındaki davalar için, iş sözleşmesinin feshi hakkındaki işverenin eyleminin bir kopyası eslim edilen veya taahhütlü posta yoluyla teslimat bildirimi ile gönderilmesi tarihinden itibaren üç ay;
Başka iş davaları için, daha önce iş ilişkisinde bulunan işçi de dahil olmak üzere işçinin haklarının ihlal edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği tarihten itibaren bir yıl."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (5) ve (6) numaralı paragraflarında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun ve Kazakistan İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği ilgili maddelerinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Dava tarihi itibarıyla zamanaşımı sürelerinin dolduğu ve davalı tarafça da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de Bölge Adliye Mahkemesince, söz konusu sürenin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalıdır.
Diğer yandan 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm yerinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğinin yazılması da hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “hak düşürücü süre nedeniyle” ibaresinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğini Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.