"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/45 E., 2024/169 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.09.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.01.2013-26.04.2013 tarihleri arasında davalı Şirketin Libya işyerinde proje müdürü olarak çalıştığını, ücretinin 15.000,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, ücret alacağının ödenmemesi nedeniyle Şirketin Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğüne şikâyet edildiğini, İŞKUR raporunda davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunun tespit edildiğini belirterek ihbar tazminatı ve ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalının işçisi olmadığını, taraflar arasında hiçbir hukuki veya fiilî bağlantı bulunmadığını, davalı Şirket ile bağlantısı olmayan Libya'da At Tawabıc-Adua Trablus-Delta-Muderjat Ortaklık Grubuna ait şantiyede çalıştığını, davacının sunduğu e-posta yazışmalarının işçi işveren ilişkisi kurulduğunu göstermediğini, 15.000,00 USD ücret iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2023 tarihli ve 2020/412 Esas, 2023/242 Karar sayılı kararı ile; davacının davalının Libya'daki şantiyesinde 28.01.2013-24.04.2014 tarihleri arasında 2 ay 27 gün proje müdürü olarak çalıştığı, davacı tarafça aylık ücretinin 15.000,00 USD olduğunun iddia edildiği, emsal ücret araştırması yapılmasına rağmen yapılan araştırmada yurt dışında çalışan proje müdürünün emsal ücretinin bildirilemediği, dosya kapsamında hesaplamaya yarar Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri dışında davacının ücretine ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığı, buna göre davacının aylık ücretinin brüt 7.300,48 USD olduğu, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işveren tarafından ispat edilemediği, bu nedenle davacının ihbar tazminatının bulunduğu, dosya kapsamında davacının banka hesabına yapılan ödemeler dikkate alındığında ödenmeyen ücretinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 18.07.2023 tarihli ve 2023/1770 Esas, 2023/3137 Karar sayılı kararı ile davacıya ait yurda giriş çıkış kayıtları, dosyaya sunulan davalı Şirkete ait muavin defter suretindeki davacıya yapılan 19.02.2013 ve 13.03.2013 (ayrıca 29.03.2013) tarihli ödemeler, dosya kapsamındaki e-posta yazışma içerikleri, davalı Şirket tarafından alınarak davacı adına ödemesi yapılan uçak biletleri ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı Şirket nezdinde 28.01.2013- 24.04.2013 tarihleri arasında çalıştığı, davacı tarafından yapılan işin niteliği, tanık anlatımları ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacının aylık ücret miktarına yönelik Mahkeme kabulünün isabetli olduğu, ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığı, iş sözleşmesinin ihbar tazminatını hak etmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.12.2023 tarihli ve 2023/16904 Esas, 2023/19860 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davacının yaptığı işin niteliği ve tanık beyanlarına göre davacının ücretinin net 15.000,00 USD olduğunun kabulü gerektiği, buna göre davacının ücreti 15.000,00 USD kabul edilerek dava konusu alacakların değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına göre ücret tespitinin hatalı olduğunu, davalı tanığının kendisinin harita teknikeri olarak çalıştığını ve ücretinin 4.000,00 USD olduğunu, davacının proje müdürü olduğunu ve 15.000,00 USD ücret aldığını beyan ettiğini, ücretler arasında 3,75 kat bulunduğunu, günümüz koşullarında bu iki meslek grubu arasındaki ücret kat sayısının 2,25 olduğunu, davalı tanığının ücret konusunda net bilgisinin bulunmadığını, davacının ücret miktarının somut verilerle desteklenmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücretin miktarı ile buna göre dava konusu alacakların hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.