Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7881 E. 2024/9934 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmesiyle imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret düzenlemesine aykırı olarak, ücretini eksik ödediği iddiasına ilişkin alacak davasında, ikramiye alacağına uygulanacak faiz türü ve dava şartının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun kapsamında olmayan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ikramiye alacağına, yasal faizi aşmamak kaydıyla bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerektiği ve bu hususun 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/540 E., 2024/741 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Ankara 6. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde; asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmak suretiyle eksik ödendiğini ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 6. İş Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama ve davacının talep ettiği hesaplama dönemi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.07.2023 tarihli ve 2022/1035 Esas, 2023/1667 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili hükümü dikkate alındığında, fark alacakların hesabında İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu, ancak hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporunda usul ve yöntemince hesaplanan fark ücret alacağının davacının talebi aşılarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.02.2024 tarihli ve 2023/17545 Esas, 2024/1567 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek 11.01.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı dava dilekçesine eklenerek 02.02.2021 tarihinde somut davanın açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu fark alacaklarına ilişkin hesaplamaların 31.01.2021 tarihine kadar yapıldığı, arabuluculuk faaliyetinin ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının ve ikramiye alacağına talep de dikkate alınarak yasal faizi aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, faiz oranlarının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme isabet eden alacak yönünden dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ve ikramiye alacağına uygulanması gereken faiz türüne ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bozma kararına uymuş olan mahkemenin bozma gereklerini yerine getirmesi usuli bir zorunluluktur. Bu müesseseye usuli müktesep hak veya usule ilişkin kazanılmış hak denir. Bir başka ifadeyle mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyulmasıyla bozma doğrultusunda taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar.

3. Dairemizin 06.02.2024 tarihli bozma ilâmında 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımadığından belirtilen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara, 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmayacağı, bu durumda ikramiye alacağına uygulanması gereken faiz türünün bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz olduğu, ancak 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine de uygun olacak şekilde bir karar verilmesi gerektiğinden, bu alacak kalemine, talep de dikkate alınarak yasal faizi aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulmasına rağmen, ikramiye alacağına yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "yasal faizi" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "yasal faizi aşmamak kaydıyla bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.