Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7914 E. 2024/10116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacağın hesaplanması yöntemi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararının açıkça ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesabına ilişkin olduğu, hesaba esas ücretin belirli olup basit bir hesaplamayla alacağın tespitinin mümkün olduğu ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/189 E., 2024/23 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.12.2015-25.05.2018 tarihleri arasında davalı Şirkete ait işyerinde çalıştığını, yıllık ücretli izinleri kullandırılmadan davalı tarafça ücretsiz izne ayrıldığını, bunun üzerine haklı nedenlerle iş sözleşmesini feshettiğini, 3 vardiya hâlinde çalışmakla birlikte ayda en az 50 saat fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatillerde dinî bayramların arefe günleri ile bir gününde çalıştığını, bu çalışmalarına karşılık ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, iş sözleşmesinin, davacının mazeretsiz olarak işe gelmemesinden dolayı müvekkili Şirketçe haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının fazla çalışmasının söz konusu olmadığını ve herhangi bir işçilik alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli kararı ile; davalıya ait işyerinde 2 yıl 5 ay 24 gün çalışan davacının dosyadaki tanık anlatımlarına göre davalı işverence ücretsiz izne ayrıldığı, ücretli izinlerini kullanmasına izin verilmeden ücretsiz izne çıkarılmasının ve hafta tatili ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenlerle feshedildiği, üçlü vardiya sisteminde yapılan çalışmalarda fazla çalışma olmayacağının Yargıtay yerleşik içtihatları ve ilke kararları gereği olduğu, bu nedenle fazla çalışma alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dosyaya sunulan çalışma günlerini gösterir imzalı puantaj kayıtlarından davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması olmadığının anlaşıldığı, tüm puantaj kayıtlarında davacının imzasının olduğu görülmekle bu husustaki talebinin reddine karar verildiği, tanık anlatımlarının incelenmesinde; işin durumuna göre en az ayda iki pazar çalışma olduğunu beyan ettikleri, davacının hafta tatillerinde çalışmalarına karşılık davalı Şirketten alacağının bulunduğu, hizmet süresi dikkate alındığında davacının kullanması gereken 2 yıllık 28 gün iznini kullanmadığı, kullanmadığı izinlerine karşılık davacının davalı işverenden yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 20.10.2022 tarihli kararı ile; davalı tarafından sunulan ücret bordroları, imzalı puantaj kayıtları, dinlenen taraf tanıklarının beyanları dikkate alındığında işyerinde üçlü vardiya uygulandığı, dinlenen tanık beyanlarından davacının hangi saatler aralığında, ne kadar sıklıkla ve süreyle fazla çalışma yaptığı kanıtlanamadığından ayrıca çalışma günlerini gösteren imzalı puantaj kayıtlarından ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olmadığı anlaşıldığından davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma alacağına yönelik taleplerinin reddinin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesi birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 10.01.2023 tarihli ve 2022/17618 Esas, 2023/142 Karar sayılı kararı ile; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosyada yer alan ve davalı tarafça sunulan puantaj kayıtlarının incelenmesinden, davacının tatil günleri olan 4 Temmuz 2016 Ramazan bayramı arefesinde, 28 Ekim 2016 tarihinde, 24 Haziran 2017 Ramazan bayramı arefesinde, 31 Ağustos 2017 Kurban bayramı arefesinde, 28 Ekim 2017 tarihlerinde tam gün çalıştığının görüldüğü, bizatihi davalı tarafça sunulan işyeri kayıtlarına göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı anlaşılan davacının, bu çalışmaları karşılığı olan ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken reddinin hatalı olduğu, ayrıca davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti belirlenirken, hafta tatili ücretinden yapılan indirim nedeniyle reddedilen miktarın dikkate alınmaması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; Bursa 9. İş Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu aldırıldığı, buna göre davacının kıdem tazminatının 6.216,05 TL olduğu, fazla çalışma ücretinin hesaplanmadığı, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin 114,16 TL, hafta tatili ücretinin 5.593,95 TL, yıllık ücretli izin alacağının 1.894,20 TL olarak brüt ücret üzerinden hesaplandığının anlaşıldığı belirtilip bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı ile yıllık ücretli izin ve hafta tatili ücret alacaklarına hak kazandığı, fazla yapıldığının yöntemince ispat edilemediği, davacı asılın dava dilekçesinde dinî bayramlarda bir gün ve diğer ulusal bayram ve genel tatili günlerinin tamamında çalıştığını iddia ettiği, dosya kapsamı ile sübut bulan ve bozma kararı doğrultusunda hesaplanan alacağın hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin hak ve alacaklarının hiç hesaplanmadığını ya da eksik hesaplandığını, hesap bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin fazla çalışma alacağının bulunduğunu, zira işyerinde fazla çalışma yapıldığının tanık beyanları ve işyerindeki panolara asılan yazıların fotoğrafları ile sabit olduğunu, işyerinde vardiya usulü çalışma olmasına rağmen üretimi artırmak için işçilere sürekli fazla çalışma yaptırıldığını ve bu surette fazla çalışma yaptırılan işçilerin kendilerinden sonra gelen vardiyadaki işçilerle birlikte çalışmaya devam ettiklerini, müvekkilinin günde dört saat fazla çalışma yaptığının tanık beyanları ile doğrulandığını, bilirkişi tarafından hafta tatili alacaklarının eksik olarak hesaplandığını, bu konudaki itirazlarının haksız olarak reddedildiğini, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmayıp bu konudaki itirazlarının haksız olarak reddedildiğini, zira dosyaya davalı tarafından sunulan ancak tüm çalışmaları göstermeyen puantaj kayıtlarında müvekkilinin çalıştığı tatil günlerinin bir kısmının göründüğünü, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin eksik hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı ile bu alacağın hesaplanması yöntemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 44 ve 47 nci maddeleri, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'un 1 ve 2 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta bozma kararının açıkça ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesabına ilişkin olduğu, karar içeriğinde davacının hangi tatil günleri çalıştığı ile bunun üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin açıklandığı, hesaba esas ücretin belirli olup bu hususta herhangi bir bozma sebebine yer verilmediği ve dolayısıyla basit matematiksel bir hesaplamayla alacağının tespit edilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.