Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7919 E. 2024/13319 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konusu kalmış bir davada, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği ve bu bağlamda davalı aleyhine yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı konuda idare mahkemesinde açtığı davanın görev yönünden reddine dair karar kesinleştiğinden, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkilinin cankurtaran olarak çalıştığını, ... Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün 29.07.2020 tarihli ve 96691727-903.07.04-E.764309 sayılı işlemi ile Çanakkale Merkez ... Yüzme Havuzundaki görevinden alınarak, görev yerinin Çanakkale ili ... ilçesi Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü yüzme havuzu olarak değiştirilerek mağdur edildiğini, aile hayatının bu değişiklikten olumsuz etkilendiğini, eşi ve çocukları ile Çanakkale ilinde ikamet ettiklerini, her gün 150 kilometre yolculuk yapmak zorunda olduğunu, yapılan işlemde herhangi bir kamu yararı bulunmadığı gibi değişikliğinin davacının ailesi ve kendi yaşantısını olumsuz yönde oldukça kötü etkilediğini ileri sürerek 29.07.2020 tarihli ve Kurum işleminin iptali ile davacının eski görev yerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle süre yönünden, süresinde açılmamış ise usul yönünden reddedilmesi gerektiğini, yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işçi sıfatıyla iş sözleşmesine tâbi olarak çalıştığı, davalı İdarenin 05.01.2022 tarihli yazı cevabında; davacının 03.02.2021 tarihinde yeniden eski görev yerinde görevlendirildiğinin belirtildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.2015 tarihli ve 2013/1860 Esas, 2015/1451 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebileceğinden yargılamaya devam edilmesine gerek olmadığı, somut davada toplanan tüm delillere göre her ne kadar davalı İdarenin 05.01.2022 tarihli yazısına binaen davacının eski görev yerine iade edilmiş olması nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de davalı İdarenin 29.07.2020 tarihli işyeri değişikliği işleminin davanın açılmasına sebep olduğu, davacının dava tarihinde davayı açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının aynı konuda idare mahkemesinde açtığı davanın derdest olduğunu, aynı işlem için iki farklı yargı kolunda dava açan davacının, huzurdaki davanın açılmasına bizatihi kendisinin sebebiyet verdiğini, müvekkiline bu hususta kusur atfolunamayacağını, müvekkili İdare aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, atama işleminin hukuka uygun olduğunu, işlemin personel ihtiyacına binaen ve kamu hizmetinin yerine getirilmesi açısından zorunluluk sebebiyle tesis edildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre yargılama devam ederken davalı Kurumun, dava konusu işlemi geri alıp davacıyı eski görev yerine iade ettiğinden davanın açılmasına davalının 29.07.2020 tarihli işyeri değişikliği işleminin sebep olduğu, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi kapsamında işverenin, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken keyfi davranmaması, işyeri değişikliği ile ilgili işletmesel kararı alırken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca dürüst olması gerektiği, somut uyuşmazlıkta davacının eşinin memur olması ve çocuklarının okul durumu dikkate alındığında Çanakkale il merkezindeki işyerinden ... ilçesinde bulunun işyerine görevlendirilmesi ile ilgili İdare tarafından dürüstlük kuralı çerçevesinde davacı işçinin neden seçildiği hususunda objektif kriterlerin ortaya konulamadığı, görevlendirme işleminin geçici olduğu belirtilmesine rağmen süresinin öngörülmemesi, iki yerleşim yeri arasındaki mesafe nazara alındığında bu yönleriyle görevlendirme işleminin hukuka aykırı olduğunun anlaşıldığı, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle davacı tarafça aynı hususta idare mahkemesinde de dava açılmakla müvekkili İdarenin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilirken davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediğinin tespiti ile bu bağlamda aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri" kenar başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Çanakkale İdare Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2020/1785 Esas, 2020/1356 Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacının aynı konuda idari yargıda açtığı davada, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verildiği ve kararın kanun yoluna başvurulmaksızın 10.10.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalı vekilinin, davacı tarafça açılan davanın derdest olduğu ve aynı uyuşmazlık için iki ayrı vekâlet ücreti takdir olunacağı yönündeki temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.