"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2022/203 E., 2023/275 K
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalılardan ... Hidroelektrik Santral Yatırımları Anonim Şirketi (... Hidroelektrik Şirketi) vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 3.770,42 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığından davalı ... Hidroelektrik Şirketi vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Siirt ili Şirvan ilçesindeki ... Baraj Santralinde 04.02.2013 tarihinde işe başladığını, bu barajın sahibinin ... Enerji AŞ olduğunu, sözleşme ile bu barajın yapım işinin ... İnş. AŞ ve İlci İnş. San. Tic. AŞ İş Ortaklığına verildiği, ... Enerji AŞ'nin asıl işveren, ... İnş. AŞ ve İlci İnş. San. Tic. AŞ İş Ortaklığının ise alt işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, davacının iş sözleşmesine haklı bir neden olmadan son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Hidroelektrik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirkete ait baraj inşaatı yapım işinin diğer davalılar ... İnş. AŞ ve İlci İnş. AŞ Adi Ortaklığına anahtar teslimi usulüyle bırakıldığını, anahtar teslimi usulüyle yapılan işlerde asıl işveren alt işveren ilişkisinin söz konusu olmadığını, ... Enerji AŞ ile diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili Şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... İnşaat AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, dava dilekçesinde hangi vakıanın hangi delil ile ispat edileceğinin belirtilmediğini, davacının tanık deliline dayanamayacağını, ... İnşaat AŞ ile herhangi bir sendika arasında imzalanmış toplu iş sözleşmesi olmaması nedeniyle toplu iş sözleşmesine dayalı taleplerin reddinin gerektiğini, feshin geçersizliği davası açmayan davacının “iş güvencesi, kötüniyet tazminatı” benzeri adlar ile talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacıya kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, yolda geçen sürelerin çalışma süresinden sayılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... İnşaat San. ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, yetki itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının fazla çalışma ücretlerinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemenin 25.11.2015 tarihli ve 2014/732 Esas, 2015/955 Karar sayılı kararıyla; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar İlci İnşaat AŞ ve ... Hidroelektrik Şirketi vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 15.01.2020 tarihli ve 2017/26240 Esas, 2020/308 Karar sayılı kararı ile; davacının çalıştığı HES İnşaatının Şirvan ilçesinde bulunduğu, davalılardan ... Enerji AŞ'nin adresi "Siirt Merkez" olarak gösterilmişse de ticaret sicil kaydından anlaşılacağı üzere davalının Siirt Şubesinin Şirvan ilçesinde, Şirket merkezinin ise İstanbul'da bulunduğunu, diğer davalılar ... İnşaat AŞ ve İlci İnşaat AŞ'nin yönetim merkezinin Ankara olup bu davalıların Siirt ilindeki adreslerinin davacı tarafça dava dilekçesinde belirtildiği üzere Şirvan ilçesinde olduğu, her üç davalının da Siirt il merkezinde şube veya temsilciliği bulunmadığı gibi işyeri de bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece iş mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken davanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5 inci maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde yetkisiz Mahkemede açıldığı göz ardı edilerek işin esasına girilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Mahkemece bozmaya uyularak dosya yetkili Şirvan Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine gönderilmiştir.
2. Yetkili ve görevli Şirvan Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2020/787 Esas, 2020/648 Karar sayılı kararı ile; davacının hak kazandığı ödenmemiş bakiye ihbar tazminatının bulunduğu, yine davacının ödenmeyen hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatail ücreti alacaklarının bulunduğu, sendikal tazminat, fazla çalışma ve asgari geçim indirimi alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Hidroteknik Şirketi vekillerince ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/4188 Esas, 2022/4883 Karar sayılı kararıyla; davalının temyiz isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra davacının da diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, dosya kapsamına göre davacıya ait işveren tarafından sunulan ücret bordrolarında fazla çalışma ve normal kazanç tahakkukları değiştiği hâlde ödenen net ücret miktarının aynı kaldığı, davacının bordro hilesi yapıldığına ilişkin iddiası da göz önüne alındığında, dosyada ücret bordrolarındaki fazla çalışma tahakkuklarının gerçekte ödenip ödenmediğinin tespiti için alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, bu durumda, dosyadaki tüm belgeler dikkate alınarak ve ayrıca davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilip ilgili işçi ve işveren kuruluşlarınca emsal ücret araştırması yapılması ve muhasebe tekniğinden anlayan bir mali müşavir vasıtasıyla alınacak bilirkişi raporu ile davacının ücretinin ve fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen ücret ortalamasına göre davacının 2013 yılında aylık brüt ücretinin 1.404,24 TL, son ücretinin de aylık brüt 1.471,55 TL olduğu ve davacının haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek hesaplama yapılan 06.04.2023 tarihli bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Hidroteknik Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Mahkemece bozma konusu olmayan ve davacı açısından usuli kazanılmış hak oluşturan hususlara uyulmamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini, davalı işverenlerin bordro hilesi yaparak çalışanların ödenmeyen fazla çalışma ücretlerini temel ücret içerisinde olmasına rağmen "fazla çalışma" adı altında tahakkuk ettirerek ödenmiş gibi gösterdiklerini, hesaba esas alınan ücretin hatalı tespit edildiğini, dosya içerisinde yer alan ve davalı Şirketler tarafından hazırlanan ikalede davacı işçinin en son net ücretinin açıkça belirlendiğini, feshe bağlı olan ihbar tazminatı alacağının giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanması gerekirken bu yönden herhangi bir hesaplama yapılmadığı gibi kararda da gerekçesinin belirtilmediğini, davalı Şirketler nezdinde çalışan bordrolu tanıkların beyanlarında açıkça anlaşılacağı üzere işyerinde çalışma usulünün iki vardiya hâlinde kesintisiz bir şekilde devam ettiğini, davacının yolda geçen süre hariç 12 saat aralıksız çalıştığını, fazla çalışmanın ispatı konusunda davalı Şirketlerin işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğinde delillerle kanıtlanmış durumda olduğunu, yapılan emsal ücret araştırmasının Mahkemece değerlendirilmediğini, işyerinde vardiya sistemi olduğu ve gece çalışmalarında 7,5 saati aşan fazla çalışmanın karşılığı ücretin ödenmesi gerektiği yönündeki işçi lehine bozma kararları bulunduğunu, fazla çalışma ücreti gece çalışması gibi istisnalar hariç haftalık 45 saati aşan çalışmalar için söz konusu olup, fazla çalışma süresinin haftalık çalışma süresi üzerinden hesaplanması gerektiğini, bunun yerine günlük çalışma süresi üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, itirazları doğrultusunda rapor alınması gerekirken bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmaksızın bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin davacıya ödenmediğini, asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Hidroteknik Şirketi vekilinin temyiz başvurusu miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; aylık ücret miktarının tespiti ile buna göre fazla çalışma alacağının ödenip ödenmediği ve ihbar tazminatının hesaplanması hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32 ve 41 inci maddeleri.
3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı kararında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
"...
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar). ..."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda 20.04.2022 tarihli bozma kararında; davalı ... Hidroteknik Şirketinin temyiz talebinin miktardan reddine, davacının sair temyiz taleplerinin reddine karar verilerek davacının ücret miktarının belirlenmesi ve fazla çalışma alacağının hesaplanması konusunda hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Buna göre giydirilmiş ücrete 17,00 TL yol ve yemek ücretinin eklenmesi, bozma kapsamı dışında kalmıştır. Bozma üzerine davacının aylık ücret miktarının daha fazla olduğu belirlendiğinden ihbar tazminatının yeniden hesaplanmasında bir isabetsizlik yok ise de bu hesaplamanın giydirilmiş ücrete yol ve yemek ücreti eklenmeden yapılması davacı lehine bozma kararı ile oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı ... Hidroteknik Şirketi Temyizi Yönünden
... Hidroteknik Şirketi vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgili davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "Net 729,11 TL ihbar tazminatı alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihi olan 16.06.2014 tarihinden itibaren, 629,11 TL'sinin bedel artırım tarihi olan 17.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.