Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8086 E. 2024/11893 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Cezayir'de çalışan bir işçinin işverene karşı açtığı kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı, ispatı ve uygulanacak hukukun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın yabancı hukuk uygulanması talebinde bulunmaması sebebiyle uyuşmazlığa Türk Hukuku'nun uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinde fazla mesai ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna dair hükmün İŞKUR'a verilen sözleşmede bulunmaması ve işçi lehine olan sözleşmenin uygulanması gerektiği, imzalı bordrolar dışındaki dönemlere ilişkin fazla mesai alacaklarının tanık beyanlarıyla ispatlandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/489 E., 2024/508 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 28. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/360 E., 2023/517 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.09.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili ... ile davalılar vekili ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı Şirketlerin kurduğu adi ortaklığın Cezayir’de bulunan şantiyelerinde 08.01.2015 tarihinde elektrik mühendisi olarak çalıştığını, davacının çalışmasının 28.02.2017 tarihine kadar devam ettiğini, aylık ücretinin net 3.000,00 Euro olduğunu, iş sözleşmesinin davalı Şirketler tarafından haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik ödendiğini, müvekkilinin devamlı suretle günlük en az 10 saat süren vardiya sistemi ile çalıştığını, davacının fazla çalışmalarına ilişkin ücretlerin tam olarak ödenmediğini, davacının vardiya dönüşümlerine bağlı olarak 2 hafta veya 3 haftada bir gün hafta tatili kullanabildiğini, dinî bayramların ilk günü haricindeki genel tatil günlerinin tamamında çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının ibraname imzaladığını ve tüm haklarının ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının eksiksiz ödendiğini, davacının bordroları imzaladığını ve ücretlerini bankadan aldığını bu sebeple bordrolarda belirtilen rakamların aksini yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiğini, davacının iş sözleşmesi ile fazla çalışma ücretlerinin asıl ücrete dâhil olduğunun kabul edildiğini, davacının hafta tatilinde çalışma yaptığında bu günlerin biriktirilerek yıllık ücretli izinle beraber kullandırıldığını, ulusal ... ve genel tatil alacağına hak kazanmadığını, davacının gerek yurt dışı iş sözleşmesinde gerekse de belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretinin karşılıklı mutabakatla 1.500,00 Euro olarak belirlendiğini, daha fazla ücret talep etmesinin dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça sunulan yemin metninin davacı asıl tarafından yerine getirildiği, davacının 08.01.2015-28.02.2017 tarihleri arasında davalı işyerinde elektrik mühendisi olarak çalıştığı, son ücretinin aylık brüt 3.000,00 Euro olduğu, ibraname usulüne uygun olmadığından itibar edilmediği, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık beyanları ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davacının ... etmiş olduğu yemin ile dava dilekçesi ve davacı tanıklarının beyanlarının çeliştiğini, imzalı bordroların dikkate alınmadığını, davacının hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunmadığını, davacı ile davacı tanıkları arasında menfaat birliği bulunduğunu, davacı tanıklarının müvekkili Şirketler aleyhine ikame etmiş oldukları benzer mahiyette davaların bulunduğunu, davacı tanıklarının beyanlarının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında dikkate alınamayacağını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde tayin edilen ücrete fazla çalışmanın dâhil olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin İŞKUR sözleşmesinin bazı maddelerini uyguladığını, bazılarını ise uygulamadığını, sözleşmede çalışılan ülke hukukunun uygulanacağının belirtildiğini, bu maddenin İlk Derece Mahkemesince uygulanmadığını ve döviz cinsi alacak kalemlerine yasaya aykırı olarak yasal faiz işletildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesine ilişkin ibraname bulunmakta ise de, taraflar arasında ihtilafsız bulunan ücrete göre yapılan hesaplama sonucu hak tutarının noksansız ödenmediği tespit edildiğinden fark alacakların hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, iş sözleşmesinde 270 saat fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğuna yönelik hüküm bulunmakla birlikte yine taraflar arasında imzalanan ve İŞKUR'a verilen yazılı sözleşmede bu hükmün bulunmadığı, İŞKUR'a verilen sözleşmede taraflar arasında ikinci bir sözleşme yapılması halinde hakların kısıtlanması durumunda işçi lehine olan sözleşmenin uygulanacağının açıkça belirtildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince ikinci sözleşmenin aleyhe hükmünün dikkate alınmamasının yerinde olduğu, dosyaya sunulan ücret bordrolarının bir kısmının imzalı bir kısmının imzasız olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı ve fazla çalışma tahakkuku içeren bordro dönemlerinin dışlanması, imzalı fakat tahakkuk içermeyen bordro dönemleri ve imzasız bordro dönemleri için tanık anlatımlarına göre hesaplama yapılarak tahakkuk miktarlarının mahsubu suretiyle alacak tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu, her ne kadar davacı tanıklarının işverene karşı açılmış davası bulunduğu ileri sürülerek itiraz edilmiş ise de işyerinde 08.00-18.00 saatleri arasında çalışma yapıldığına yönelik kabulün tarih içermeyen puantaj ile de desteklendiği; ancak fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin talebin döviz cinsinden olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile benzer sebeplerle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uygulanacak hukuk, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanması noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda, uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.