"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan ilk yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.02.2007-02.11.2014 tarihleri arasında davalı Şirketin Rusya'da bulunan işyerinde ambar şefi olarak aylık net 3.100,00 USD ücret karşılığında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, dava konusu alacakların çalışılan ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin hak düşürücü süre niteliğinde olup resen dikkate alınması gerektiği, nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararlarının da bu yönde olduğu, davacının iş sözleşmesinin 02.11.2014 tarihinde feshedildiği, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten 1 yıl 6 ay 4 gün sonra dava açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi uyarınca sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir nedenin de bulunmadığı, alacakların hak düşürücü süre içinde talep edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; hukuki güven, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri ile sürpriz karar verme yasağı gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş olmakla nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi gereğince geçerli sebeplerden dolayı sürelerin dolması nedeniyle sürelerin Mahkeme tarafından yenilenmesi gerektiğini, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği uygulanacak hukukun Türk hukuku olarak belirlenmiş olması ve sürpriz karar yasağına aykırı şekilde aniden görüş değiştirilmiş olması nedeniyle Rusya iş mevzuatındaki sürelerin yenilenmesi için geçerli sebeplerin oluştuğunu, kamu düzeni ve emredici kurallar açısından uyuşmazlıkta Türk hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya Federasyonu İş Kanunu dikkate alınarak davacının alacaklarının hesaplanmasında bir hata bulunmadığı, davacının 28.02.2007-02.11.2014 tarihleri arasında aralıklı olarak davalı işyerinde çalıştığı, eldeki davanın ise 06.05.2016 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu gereğince sürelerin işlemesi yönünden dosyada fesih bildirimi veya iş sicili defteri bulunmadığı, bununla birlikte davacının iş sözleşmesinin devam ettiği dönemlerde ve fesih tarihinde yurt dışında çalışan Türk işçilere ilişkin davalarda Türk iş mevzuatına göre yargılama yapılarak karar verildiği, hukuki güvenilirlik ilkesi gereğince davacının makul mazeretinin bulunduğu sonucuna varılarak Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin son fıkrası gereğince davacının talep ettiği alacaklar ile ilgili iş bu davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin hakkaniyete uygun olmayacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu, davacının istinaf başvurusunun yerinde görüldüğü, dosya kapsamında düzenlenen 20.09.2023 tarihli bilirkişi raporunun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; husumet itirazında bulunarak davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, Rusya hukukuna göre zamanaşımı süresinin 3 ay olup davanın tamamen zamanaşımına uğradığını, hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini, yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını, tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i ve davanın süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinin son fıkrasında, maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda mahkeme tarafından tekrar başlatılabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun'un mahkemeler tarafından uygulanmasına ilişkin olarak Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesinin verdiği 29.05.2018 tarihli ve 15 sayılı kararda; Kanun'un 392 nci maddesinde belirtilen sürelerin işçi tarafından kaçırılması ve geçerli nedenlerin beyan edilmesi durumunda mahkemece sürelerin yeniden verilebileceği, geçerli nedenlerin ise işçinin hastalığı, mücbir sebepler nedeniyle mahkemeye gidememesi, ağır hasta aile bireylerinin bakım ihtiyacı gibi bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresini objektif olarak engelleyen koşullar olabileceği açıklanmıştır. Bu objektif koşulların işçi bakımından mevcut olup olmadığı her somut olay açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
4. Somut uyuşmazlıkta, davacının Rusya hukukuna tâbi çalışma döneminin 02.11.2014 tarihinde sona erdiği, davanın 06.05.2016 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesine göre dava tarihi itibarıyla 3 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacı açısından mahkemeye başvurma süresini objektif olarak engelleyen koşulların (geçerli nedenlerin) dosyada ispatlanmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki burada geçerli nedenlerin varlığı ispatlanmış olsaydı dahi davacı tarafa verilebilecek yeni süre en fazla 3 ay olup bu süre de dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmasını engellememektedir. Netice itibarıyla, davalı tarafın cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunduğu dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde taleplerin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.